Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Postmodernizm bize, iktidar ilişkilerinin olmadığı bir toplumun, sadece bir soyutlamadan ibaret olduğunu söylüyor. Doğanın ölümünü kabul etmediğimiz sürece, bir zamanlar var olan ve tekrar bulabileceğimiz şeylerden vazgeçmediğimiz sürece, bu bir yalandan ibarettir.
Sayfa 42
Dufrenne tarafından da formüle edildiği gibi, insanı şeylerin efendisi yapan olgu, şeylerin ilk defa insan tarafından isimlendirilmiş olmasıdır. Spengler da benzer bir sonuca varmıştır; "Bir şeyi herhangi bir isimle isimlendirmek, o şey üzerinde iktidar sahibi olmak demektir."
Sayfa 76
Reklam
BABA ...toplum da babaları yaratır ve toplum babaları gittikçe bozuyor. Eşler ayrıldığında genellikle baba sorumluluklarını bırakır. Buna rağmen çocuğun yetişmesinde bir babanın varlığı ÇOK ÖNEMLİDİR. Çocuk babasız büyüdüğünde DÜNYAYLA,DENEYİM, İKTİDAR VE OTORİTE ile sağlıklı bir ilişki geliştiremez. Gittikçe yok olan bu ilişki; sadece en zengin ülkeler tarafından değil, bütün uluslar tarafından kabul edilen evrensel bir göreve dönüşecek. Hiç kimse en az on dört yıl boyunca bakma sorumluluğunu üstlenmeden çocuk sahibi olamayacak. ..........
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı sindirmeye çalışarak uzun süreçli okudum. Kah oturdum, kah kalktım. Düşündüm. İnsan, insana ne yapabilir? Bir iktidar, toplumu daha fazla ne kadar 'kelimesiz' bırakır onu gördüm. Kelimelerin, cümlelerin, düşüncelerin önemini bir şekilde veren bir kitap. Altını çizmekten ziyade durup düşündüğüm öyle yerler oldu ki... Düşüncelerinizi sorgulayan bir zabıta düşünebilir misiniz? Ne kadar korkunç. İşte bunun sonucunda oluşan insanların umursamaz hali. Ne diyebilirim ki, gidin ve okuyun. Hayran kaldığım kitaplar arasına çoktan girdi.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,6bin okunma
Başka türlü olamazmıydı?" Soru eki mi bitişik olmalı. Ayrı yazarsam gözüne batar. Scotland Yard’da filan mesleki görgü bilgi arttırma kurslarına katılmış, kendisine lazım olan İngilizce'yi iyi kötü kıvırmıştır Uluçmüdürüm. Ama Türkçesi zayıftı. Hem köküne kadar milliyetçidir bunlar, hem kendi dillerini bilmezler. Ayrı yazarsam cümlede bir tuhaflık olduğunu hissine kapılır. anlam yerini bulamayabilir. Eğer dilbilgisi sağlamsa (değildir ya) hoşlanmaz. Bu türden iktidarlı ilişkilerde kadınca marifetlerin dışında, kadının erkekten daha iyi bildiği hiçbir şey olmamlıdır. Olsa bile kadın asla belli etmemelidir. İktidar her yerdedir, her andadır. Sözcüğün içinde, anlamın kenarında, doğasında, dilbilgisinin ayrıntısındadır. (Tanrım deliriyorum).
Devrimciler hep muhalefette kalmalı, hep aykırı olmalı. Iktidar, kirletiyor. İktidar bize göre birşey değil. Biz dünyanın dönüşümünü, iktidara gelmeden gerçekleştirmeliydik.
Reklam
"İsyanı çıkaran topluluğun karnı açsa veya bir başka topluluktan daha fakir olduğunu, haksızlığa uğradığını düşünüyorsa o zaman sorun var demektir. Bu isyanlar bazen din eksenli, bazen milliyet eksenliymiş gibi görünür ama tek sebebi, sınıfsal çatışmalardır. Bunlar öyle ha demeye bastırılmaz. Çünkü isyancıların neredeyse kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. O yüzden, bu isyanlar iktidar devirir, kelle uçurur, kan döktürür. Bu isyanlar bastırılamaz ancak kendi kendilerine sönerler."
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mürekkep izi "Cerrah Hugh de Singleton" günlüklerinin üçüncüsü. Türkiye'de yayınlanan serinin son kitabı. Ama aslında 7 tane (bildiğim kadarıyla) günlük yazmış Starr. İnşallah onlar da en kısa sürede yayınlanır. Gelelim bu üçüncü günlüğe. Bu günlük Huzursuz Kemikler'de yaşadığım okuma keyfini oldukça katlayan bir kurguya sahipti. Üstadımızın yola ilk çıktığı nokta olan Oxford'a yaptığı bir ziyaretle başlayan macerada büyük saygı duyduğu hocasının kitaplarının çalındığını öğrenir. Ve Lordunun da onayı ile bu olayı çözmek için Oxford'a gelir. Gizem göründüğü gibi basit olmadığı gibi pek çok şiddet olayı ve cinayeti de peşi sıra getirir. Ve tüm bu koşturmacalı olaylar silsilesi arasında Üstadımız en nihayetinde hayatının aşkını da bulur. Ama iktidar sahibi bir rakibin ortaya çıkması da uzun sürmez. Ve olaylar gittikçe gerilimi yüksek bir hal alır. Asla aldığıma ve okuduğuma pişman olmadığım bir seriydi. O basitlik ve sadelik içinde yazarın okuyucunun yakasına yapışma başarısı ciddi anlamda takdire şayandı. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Mürekkep İzi
Mürekkep İziMelvin R. Starr · Ephesus Yayınları · 201333 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazıldığı dönemde Stalin için bir eleştiri niteliğinde yazılmış. Ama tam anlamıyla "zamansız" kategorisinde nitelendireceğimiz bir kitap. Tüm olaylar adından da anlaşılacağı üzere bir çiftlikte geçiyor. Burada yaşayan hayvanlar olumsuz yaşam koşulları nedeniyle isyan edip yönetimi insanlardan devralıyorlar. Amaç eşit şartlar altında ve düzgün yaşayabilmek. Sonrasıysa malum iktidar hırsı ve kurulan düzenin bir bir çökmesi... Günümüz Türkiye'sinde tüm gençlerin okuyup kendine bir ders çıkarması gereken olağanüstü zekice yazılmış bir kitap.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246bin okunma
Reklam
"İnsanlar akıllı makineler yaratıyor ya da düşlüyorlarsa gizliden gizliye kendi akıllarından umut kestiklerinden ya da dehşet verici ve gereksiz bir aklın ağırlığı altında ezildiklerindendir: O zaman bu akılla oynayabilmek ve onunla eğlenebilmek için aklı makinelere hapsederler. İktidarı politikacılara bırakmanın bize her tür iktidar isteğine gülme olanağı tanıması gibi bu aklı makinelere emanet etmek de bizi her tür bilme iddiasından kurtarır."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.