224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Labirent Yayınları'nın bizi Philo Vance ile tanıştırdığı Pipo serisinin ilk kitabı. Agatha Christie, Dorothy L. Sayers, Poe, Doyle kadar ünlü olan bu adam malesef ülkemize rağbet görmemiş olup. İki adet romanı 1956 ve 1981'de dilimize çevrilmiş. Bu sebeple bile böyle bir kitabın çıkması önemli bir şey. Polisiye roman tarihindeki en ukala dedektiflerden biri olan Philo Vance, Savcı Markham'ın talebi üzerine bir eve gider ve olaylar başlar. Klasik polisiye romanlarının çoğunda olduğu gibi bir yancı (Watson, Hastings gibi) ve polisi aşağılama söz konusu. Gerçi yancısı yukarıda yazdıklarım gibi detaylı işlenen bir karakter değil, sadece anlatıcı Güzel bir roman. Okunması gerekenlerden
Ejder Cinayeti
Ejder CinayetiS. S. Van Dine · Labirent Yayınları · 201275 okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Grange romanlarını beğenerek takip ediyorum.Bu roman tam anlamıyla başarılı değildi maalesef , sonlara doğru kopukluklar artmış gibiydi.En başta hızlı bir giriş vardı , cinayet ritüeli de yazarın her romanında olduğu gibi orijinal ve dikkat çekiciydi tek sorun akışıydı bence yer yer karakterlerin tepkilerinden usandığım oldu devamında da nokta atışı olmayan bir son vardı ki Grange'ın romanlarında bitime doğru ciddi derecede şaşkınlık yaratan bir durum söz konusu olurdu.Yani ilk kez Grange okuyanlara göre gayet iyi sayılabilir fakat benim için orta derecede bir kitaptı.
Kaiken
KaikenJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20135,4bin okunma
Reklam
268 syf.
·
Puan vermedi
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası... Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim. Öyle roman
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,5bin okunma
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamakta bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
R.W.-Beni hep şaşırtan bir şey vardır,o da biz,mesela avrupa'dakiler,filistinde,lübnan'da,filistinlilerle araplar,filistinlilerle israiller arasındaki çarpışmalarla ilgili haberler aldığımızda,meselenin gerçekdışı diyeceğim bu tarafıdır-çarpışmanın kurbanlarından bahsedildiğini duymak,neredeyse alışkanlık haline geldi.ve ancak çok çarpıcı olaylar sırasında,sabra ve şatila katliamları gibi,gerçek ölülerin,ölen,öbür dünyayı boylayan öldürülmüş insanların söz konusu olduğunu anlıyoruz.sıradan seyirciler olarak bizim bu gerçekdışı algımız konusunda ne düşünüyorsunuz ? G.-Pekala,ben sizin gerçekdışılığınız yüzünden vurguyu filistinlilerin üzerine koymuyorum,daha ziyade vurguyu herşeyi gerçekdışı haline getiren sizler üzerine koyuyorum,çünkü böylelikle onu daha kolay kabulleniyorsunuz.ne de olsa gerçekdışı bir ölüyü,gerçekdışı bir katliamı kabullenmek,gerçek bir kampa gerçek mektuplar taşıyan bir kadını kabullenmekten daha kolay .görüyorsunuz ki, katliamları kabul eden ve onları gerçekdışı katliamlar haline getiren özellikle sizsiniz.dün,leyla şahid'in çekmiş olduğu katledilmişlerin fotoğraflarını gördüğünüzde,ilk defa stüdyoda çekilmiş belgeler görmüş olmanız pek mümkün.çünkü gazetelerinizin,resimli dergilerinizin yada gazetecilerinizin tasvirlerinin aktardığı tüm belgeler,sanki stüdyoda çekilmiş gibi görünüyor.
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı kitabın kapağına bayıldım çok hoş olmuş bence. Konusuna gelirsek bazı kitaplar vardır seversin ama aşık olmazsın ben bu kitaba aşık oldum. Yazarın anlatím şekli cok guzel ve cok degisik. Ilk baslarda kecmisle gunumuz arasindaki git-gel okucunun kafasini karistira bilir ama kitabin ortalarina dogru buna alisicaksiniz. Kitabin sonlarina dogru yaklasdikca kitab insani kendine daha cok cekiyor resmen kitabin buyusine kapiliyorsunuz. Muratin kendini bulma hikayesi hayati anlama hikayesi bu kitap bana gore. Annesini daha dunyaya gelirken kaybetmis babasini ise kucuk yasinda kaybeden Muratin yasam mucadelesi bu. Hayati kitaplarda okudugu gibi sanan bi cocugun oykusu. Bu karmasada Emel isimli bi kiza asik olur. Emel Muratin tam aksidir. Soz dinlemez, uslu cocuk degildir Murat ise tam tersidir Emelin. Ne demisler zit kutuplar bir-birini ceker. Bir-birilerine olan asklari o kadar gucludur ki yillarca hic azalmaz ve yillar sonra Emelin hastaligini ogrenen Murat onunla evlenir. Hersey cok guzeldir asklarinin meyvesi kucuk Emel dogar ama babasiyla bi ortak noktasi vardir o da annesiz buyur. Sonunda gozyaslarinizi tutamiycaginiz bi roman okumanizi siddetle tavsiye ederim
Yaz
YazKürşat Başar · Everest Yayınları · 20141,623 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.