Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hemen kendini gözden çıkarma böyle. Kırılma. İnsanlar çoğu zaman bir lütuf peşindedirler, bir inceliğin peşinde , doğru bir hareketin , doğru bir tokalaşmanın, doğru bir kavganın , doğru bir anlamın kayarak cisimleşmesinin . . Ansızın çıkıverecekleri örgütlenmemiş bir yolculuğun , dokunuş denemeyecek kadar ince bir dokunuşun , sevişme denemeyecek kadar şefkatli bir sevişmenin ..insanlar sözcüklerle anlatılamayan şeylerin peşindedirler. Alışkanlıkları yoktur sözcüklere . Ama nedense , çabuk belirlemek istedikleri bir belirsizliğin zahmetsiz, kıpırtısız , tembel durgunluğuna çekilirler. Sanki kendileri ilkel , kendileri dışında her şey hiç emek harcamadan kotarılmış bir güzelliğin bağışı, hoş bir rastlantı , bir Tanrı vergisidir.
Sayfa 86 - MetisKitabı okudu
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Genel olarak eşinden ayrılan babasıyla sorun yaşamış adamların hikayelerinin etrafında toplanmıştı kitap ama yine de her bir hikayede farklı, ince, hassas bir dokunuş vardı. Aynı konular etrafında farklı hikayelerle çıkmış karşımıza Yekta kopan. Bugüne kadar okuduğum ikinci Yekta Kopan kitabıydı bu ve bunu da beğendiğime göre bu da demek oluyor ki Yekta Kopan okumaya devam edeceğim :)
İki Şiirin Arasında
İki Şiirin ArasındaYekta Kopan · Can Yayınları · 20141,100 okunma
Reklam
185 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"İnce ince bir kar yağar fakirlerin üstüne.. " "..yandım yandım nana of of etme ağam noolur. .adam mı ölür.. insan sevince n'oolur n'olur n'olur" Çok sevdiğim bu türkü bu kitabın özeti aslında... yoksul, onurlu bir avuç insanın bir üst geçitteki pazar tezgahlarının ve birbirinden farklı gariban hayatlarının özeti.. Kendimi çoğu zaman Türkan Şoray Fatma Girik Sezer cik ın filmlerinde gibi hissettim. Gah Azize oldum, gah sırtı kambur kör kemancıya aşık fatma girik..gah da Adile Naşit ve Münir Özkul lu bir neşeli Günler filminde gibi.. buyduk biz Türkiye olarak genelin resmi.. Zaman geçti gitti bu resim değişti elbette.. çok iyi geldi kitap gerçekten.. o samimi diyaloglar ve mutlu biten sonlar.. İlk kez mustafa kutlu okudum.. bir de uzun hikaye nin filmini izlemiştim.. tebessümle okuyacağınız koca yürekli insanların hayatlarına yanından geçip gittiğimiz belki de ufak bir dokunuş...okuyun..basit ütopik demeyin lütfen çünkü bu yazılanları bizzat yaşayanlar da var gerçekten..
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,480 okunma
174 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"İnsanlığın sonu, daha büyük ve ebedi bir insanlığa dönüşmektir, toza toprağa dönüşmek değil. " .Cümlesiyle biten okuduğum en nadide eserdi. Kitabı bu denli güzel kılan anlatılanlar mı yoksa Sezai Karakoç üslubu mu karar veremedim. Ruhlarına ince bir dokunuş arayanlara şiddetle tavsiye edebilirim.
Ruhun Dirilişi
Ruhun DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20071,729 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Anlamda kapalılıkla tanınır Zarifoğlu. Zarif adamdır. Duygularını hal ve hareketlerle anlatanların yanında bir de şiir ve edebiyatla anlatanlar vardır ya. Zarif adamın hal ve hareketleri de kapalıdır dışa, şiiri de. Hani kendiside diyor ya "Ben buz dağının görünmeyen yüzüne yazıyorum şiirlerimi." okuyunca bu cümlesini daha iyi anladım. İnce ruhlu bir adamın kalemi, ince ince ruhuna dokunuyor... Şiirin anlamındaki kapalılık aslında gönülle alakalı diyorum, gönlü güzel olan Zarif adamın güzel ifadeleri ile tanışır ruhuna katık eder... Her şiirini, her cümlesini hatta kelimenin durduğu yeri defalarca düşünürseniz yeni anlamlar elde edebilirsiniz. Baş ucu kitabı, açın ruhunuza merhem olsun açtığınız her bir sayfası. (Yedi Güzel adam yedi hırçın dokunuş, velhasılı kelam efendim dizisi yayınlanmış idi trt de izleyin ruhunuz tatlansın.
Yedi Güzel Adam
Yedi Güzel AdamCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 202318,3bin okunma
Terk Edilmiş Bebek
...İnsanoğlu öyle bir noktaya evrilmişti ki onu hayvanlar âleminden ayıran çizgi kağıt inceliğindeydi şimdi; insanlık denilen şey de bu kağıt kadar ince ve kırılgandı, ufak bir dokunuş yeterdi parçalanmasına.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Şu anda yer yüzünde milyonlarca parelel yaşam kendi mecrasında akıp gidiyor. Birbirinde bağımsız, birbirinde habersiz. Ve bazı anlar olur ki; bir ince dokunuş, bir parıltı yaşamımıza dokunur bizi derin bir düşünceye sevk eder. Çünkü bir kelime, bir gösterge yada anımsama, bizi geçmişimize götürür. İşte o anda hepimiz aynı dünyada yaşadığımızı, soluk alışverişlerimizin birbirine ne kadar muhtaç olduğunu hissederiz. Bireyciliğin, çoğulculuğa; Narsizmin, empatiye; kaosun, sükunette yer bıraktığı zamanı ifade eder. İşte o kısacık anda belki insanlık için güzel şeyleri düşünme imkanımız olabilir yada asla...
Terk Edilmiş Bebek
Bu güzelim ayçiçeği tarlasına terk edilmiş olan kız bebek , bir sürü çelişkinin odak noktasını olusturuyordu; atsan atılmaz, satsan satılmaz, baksan bakılmaz tuhaf bi yaratıkti sanki. İnsanoğlu öyle bir noktaya evrilmistik i onu hayvanlar aleminden ayıran çizgi kağıt inceligindeydi şimdi; insanlık denilen sey de bu kağıt kadar ince ve kırılgandı, ufak bir dokunuş yeterdi parçalanmasına.
Sayfa 165Kitabı okudu
88 syf.
·
Puan vermedi
Chopin sevgim üzerine bu kitaba başlamıştım. Bana göre Chopin'in müziği kelimelere sığmayacak kadar ruha ve akla hitap eden, insanı aynı anda hem gülümsetip hem de hüzünlendirmeyi başaran bir etkiye sahip. Chopin gerçekten de hiçbir zaman konser amaçlı biraz gösterişe yönelik kalabalığa hitap eden müzik icra etmemiştir.Müziklerinden de bu
Chopin Üzerine Notlar
Chopin Üzerine NotlarAndré Gide · Can Yayınları · 201199 okunma
İnsanoğlu öyle bir noktaya evrilmiş ki onu hayvanlar aleminden ayıran çizgi kağıt inceliğindeydi şimdi; insanlık denilen şey de bu kağıt kadar ince ve kırılgandı, ufak bir dokunuş yeterdi parçalanmasına.
Can Yayınları / Çeviri: Erdem Kurtuldu
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ne Ölü Ne Sağ Bir Yaşam: Zebercet’in Hikayesi “Bir eylemin ertesini, sonuçlarını göze alabilirse ya da bunlara kayıtsız kalabilirse, insanın yapamayacağı şey yoktu.” Yusuf Atılgan’ın ikinci romanı Anayurt Oteli’nden bu alıntı. Anayurt Oteli, tek karakter üzerinden ilerleyen bir roman. Bunalım Edebiyatı denilen türün en iyi örneklerinden biridir
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
Mâsiva
"Mesele, mesaladan ibaret değil elbette, daha çok masalsı.. Mânâsız eriyen güneşin sırtına binen gökyüzünün ince katmanlarına dokunuyorum, bilincimi kesip, mavi mavi kanatan dokunuş... Unuttuğum ne varsa, bir daha unutuyorum. Adı konulmamış bir adamım şimdi. Meçhul sevgilinin çifte kavrulmuş kokusu sinmiş yakınlara, buluttan trenlere göz kırpıyor. Ben kıskanç... Ben memnu... Çıplak duvarlarıma şifalı sözler gerek, çıplak ruhlu sevgiliden. Mucizenin ötesinde bir şeyler bekliyorum, ama, mucizeler müzelere kaldırılmış, çoktan. Yerle göğün dansını uzaktan izleyip piyanonun siyah beyaz tuşlarında sıkışıp can çekişen rüyalar! Dinleyin beni, bu kaçıncı duam? Bunlar kaçıncı kırıntıları, içimde pişirdiğim ekmeklerin?"
Koyu KitapKitabı okudu
176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.