Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
Genel görünüşte bir insan, nefsen arınarak yükselebileceği en üst makam olan "İnsan-ı Kamil" ile tekamülünü tamamlar. İnsan-ı Kamil denilen makam, ruhunu, yani özünü bulmuş olan insan için tanımlanan Rab titreşimidir.
Reklam
İşte herkesin esasında aradığı sevgi budur. Tamamlamak için arar durur. Hâlbuki aradığı kendisidir. Kendisinin artık insan-ı kâmil olabilmiş hâli. Yani en yüksek potansiyeli... Yol budur. Kimi geç kalır, kimi erken varır. O yolu da Allah'ın söylediklerini dinlemek, algılamak ve uygulamak güzelleştirir.
Sayfa 132Kitabı okudu
" Akla mağrur olma Eflatun-ı vakt olsan dahi Bir edib-i kamil gördükde tıflı mekteb ol!" ...boşuna 'alimim' diye övünüp durma da görür görmez bir arifi, bir mektep çocuğu gibi hemen dizinin dibine otur
Aziz dost! Sen, tek bir kişi değilsin; sen, bir alemsin! Sen derin ve çok büyük bir denizsin. Ey insan-ı kamil! O senin muazzam varlığın, belki dokuz yüz katur; di­ bi, kıyısı olmayan bir denizdir. Yüzlerce alem, o deniz­ de gark olup gitmiştir!
1451 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İmam Rabbani Hazretlerinden Bir Mektup
MÜMİNİN NİYETİ AMELİNDEN HAYIRLIDIR İmâm-ı Rabbânî Hazretleri şöyle buyurmuşlardır: Bütün hâl ve hareketlerde, Allâhü Teâlâ’nın rızâsını gözetmeye ve İslâm dininin icaplarına riâyet ederek beden ve kalp ile amel etmeye gayret etmek lâzımdır. İşte böyle yapıldığı takdirde insan, zâhiriyle (bedeniyle) ve bâtınıyla (kalbiyle), Allâhü Teâlâ’ya
Mektubat-ı Rabbani
Mektubat-ı Rabbaniİmam-ı Rabbânî · Akit · 02 okunma
Reklam
Aziz Mahmud Hüdayi özellikle padişahlara yazdığı mektuplarında bu konuya yer vermiştir: "İnsan-ı kâmil cümlenin ruhudur. Cümleyi câmi olup cümlenin hakkını verendir. Halkta Hakk'ı, Hak'ta halkı gören ve Hakk’ın da halkın da hukukunu eda etmeye çalışandır."
Sayfa 353Kitabı okudu
İnsan çıtalıya (uçurtmaya) benzer aslında.. İNSAN doğar CAN kazanır, büyür GÜÇ kazanır. Gücünü İKRAR' ından alır, ikrar verdiği kararlardır. Eğer kararında ADALET'liyse erdemli olur. Adaletinde KEMAL' i bulursa KAMİL olur. İşte o zaman YUNUS EMRE' nin dediği gibi "Canlar canını bulur. Ölse bile bedeni ölür. Ama o Can sonsuza kadar yaşar." Bunlardan biri eksik olursa çıtalı uçamaz, insan da kamil olamaz. Kamil olmayana da insan denmez zaten, beşer denir. Beşer deri demek, bildiğimiz deri, hani şu üstümüzde olan. Ayağımıza giydiğimiz yemeni gibi. Ama o sonsuza dek yaşayamaz, dayanıksızdır çünkü. İşte bu yüzden "beşer hep şaşar"
Savm u salât u hac ile sanma biter zâhid işin İnsân-ı kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş Niyâzî-i Mısrî Ey görünüşte çok dindar olup, irfanı olmayan kimse! Oruç, namaz ve hac gibi ibadetleri ifa etmekle işinin bittiğini sakın zannetme. Kâmil bir insan olmak için, bu ibadetlere ilâve olarak, Allah 'ın gizli sırlarına ve eşyanın hakikatine vâkıf olma ilmi olan irfan da gereklidir.
Tasavvuftan sülukunun (manevi yol alışının) nihayetinde kemale eren insan, insan-ı kâmildir, yani her şeyden önce o bir mikrokosmostur (zübde-i âlemdir, evrenin küçültülmüş şeklidir):Bil ki insan-ı kâmil kendisinde varlığın bütün hakikatleriyle ilgili ağlar taşır (bütün yaratılmışların niteliklerini bilkuvve olarak kendisinde bulundurur.)
Reklam
Moğol Zulmü ve Selçuklu Hoşgörüsü
173 sene sonra Moğollar Anadolu'yu işgal ettiklerinde Meyyafarikin'i de kuşatma altına almışlardı, ancak şehir ölümüne direnmişti. Şehrin Eyyübi Meliki Muhammed Kâmil, kanının son damlasına kadar savunmaya çalışmıştı bu tarihi şehri. Kuşatma başladığında 10 binin üzerinde bir nüfusu olan şehirde Moğollar içeriye girdiğinde sadece birkaç yüz insan bulabilmişti. Muhammed Kâmil esir edilerek Hülagü'nün yanına götürüldü ve her gün vücudundan bir parça et kesilip kendisine yedirilerek bu şekilde öldürüldü. İşte Selçuklu hoşgörüsü ve Moğol zulmü!
"Yoksulluk ve zenginlik her ikisi de insanın azap çekmesine neden olur Cömert olarak yarattığı kul harcamak için ister, cimri yarattığı kul saklamak için ister dolayısıyla her ikisi de azaptadır Yoksul zenginin rahatlık ve huzur içinde olduğunu zanneder zengin ise yoksulun rahat ve huzur içinde olduğunu zanneder Kesin olarak bil ki dünyada hoşluk, rahatlık yoktur."
Sayfa 60 - Dergah
Akla mağrur olma Eflatun-ı vakt olsan dahi Bir edib-i kâmil gördükde tıfl-ı mekteb ol!
* Arabi insani çabanın arayanları sadece kapıya kadar getirdiğini söyler. Kapıya ulaşanlar ise istedikleri kadar çalabilirler. Kapıyı açıp açmamayı veya zamanını Allah belirler. Allah'ın alemi yaratma amacı İnsan-ı Kamil dir. Ondan başka hiçbir yaratılmış Allah’ın sıfatlarının tümünü sergilemeye sahip değildir. Bir insan bu dünyaya ilahi süreti görünür kılma kapasitesine sahip olarak gelir ; ama kadın veya erkek olsun bu dünyayı bir şey olarak örn; bir melek bir peygamber bir hayvan vs olarak terk eder. Yani insanlar "bilinen makamlarına" ölüm anında ulaşırlar. İnsan-ı Kamil, "Aranan Öz" Olup Allah’ın tüm alemi yaratma sebebidir! Allah halkı bilinmezliği için yarattığını söyler. *Kenz-i mahfî tabiri hadis olarak da rivayet edilen, “Bilinmeyen gizli bir hazine idim, bilinmek istedim, bilineyim diye halkı (kâinat) yarattım” * Öz'e ulaşmak için yaratılan bu evrende insanlar 'maddeye' çok fazla takılıp kaldığı için bu "rüya'sından" uyanamıştır. * Ölmeden önce ölünüz Ne demek bu ? * Rüya olan bu dünya Öz'ünü hatırla diye var Hatırla !
İnsanın bu âlemde zuhûru, Âdem Aleyhisselâm ile başla­mıştır. İlk insan, ilk peygamber ve ilk mürşid-i kâmil odur. Kıyâmete kadar teselsül edecek bütün insanlık nesli, ilk yaratılış ânında üst üste çakışmış sonsuz gölgeler gibi onun ferdî varlı­ ğında meknûz ve mündemiçti. Bu hakîkate işaret etmek üzere âyet-i kerîmede şöyle buyrulmuştur: “Ey insanlar! Sizi tek bir nefsten (Adem’den yaratan, on­dan da eşi (Havva’yı yaratarak (yeryüzünde ikisinden birçok erkek ve kadın var eden Rabbinizden sakının!..” (en-Nisâ, 1)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.