72 syf.
9/10 puan verdi
Çerçialan
*Spoiler içerir* Sanılanın ya da benimsenenin aksine, gerek yazması gerekse okuması en meşakkatli yazın türüdür öykü. Zira öyküde, sağlam,edebi bir dile erişebilmek, ahengi yakalayabilmek ve vuruculuğa varabilmek, pek de kolay olmayan ince bir husus. Usta şair ve yazar Julio Cortazar, 1970 yılında yayımlanan Casa de Las Americas (Amerika Evi)
Çerçialan
ÇerçialanGamze Arslan · Varlık Yayınları · 2017362 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pamuk'un Dünyasında Bir Kitap
Orhan Pamuk'un
İstanbul
İstanbul
'undan sonra Öteki Renkler ile muhtelif anılarını, fikirlerini ve duygularını okumak çok güzeldi. Söyleşiler, incelemeler, denemeler... Ön Söz'de de belirtildiği üzere kitap Pamuk'un "renk verdikleri"nden oluşuyor. Pamuk'un topluma, insana, romana, kültüre, Türkiye'ye ve siyasete olan bakışında bana çok farklı
Öteki Renkler
Öteki RenklerOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 2018673 okunma
Reklam
214 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Kitap, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ikinci basıma özgü yazmış olduğu, eseri ve kendisi hakkında ağır eleştirilere aynı perdeden cevap verdiği uzun uzadıya bir önsöz yazısıyla başlıyor. Yazıldığı dönemde hatırı sayılır bir ün kazanan eser; 'Köy hayatını küçümseyip köylüye tepeden bakmak' gibi ağır ithamlarları da beraberinde
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,8bin okunma
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Toplum içerisinde güç sahibi olma isteği, içinde yaşadığımız kültürün doğal bir parçasıdır. Ne var ki, bazı kişilerin güç kazanma çabaları diğer insanları güçsüz bırakma öğesi taşır. Böylece kişiler güç kazandıkça, çevrelerindeki insanların kendilerinden daha güçsüz olduklarını görmekten ötürü gizli bir haz duyarlar. Bazı insanlarda bu mekanizma saygınlık kazanma biçiminde işler ve kişi kazandığı saygınlığı başkalarını küçük görme duygusuyla birlikte yaşar. Oysa, eğer bir insan diğerlerini küçümsüyorsa, aslında küçümsenmekten korkan ve kendisini küçük gören biridir. Başkalarını güçsüz bırakmak için güç kazanma çabasında olan biriyse aslında başkalarına güçsüz görünmekten ya da güçsüz yönleriyle yüzleşmekten korktuğu için böyle bir mekanizma geliştirmiştir. Amaç güç ya da saygınlık kazanmak değil, düşmanca duygulara boşalım sağlamaktır. Dolayısıyla, kazandıklarının ona sağladığı doyumu yaşayacakları yerde sürekli tedirgindirler; suçluluk ve değersizlik duygularından kurtulamaz, yakın ve sıcak ilişkiler kuramadıkları için giderek yalnız kalırlar. Yalnızlıkları düşmanca amaçlarını daha da kamçılayacağından giderek hızlanan bir kısırdöngünün tutsağı olur, istediklerini elde ettikleri halde neden mutsuz olduklarını anlayamazlar.
Sayfa 64 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Adam yarı uykuda, yarı düşte, bir insanın canının ne kadar tatlı, vazgeçilmez olabileceğini, kimi insanların, belki de büyük bir insan çoğunluğunun canlarını vermemek için ne kadar alçalabileceğini ilk olarak düşünüyordu. İnsan canı bu kadar alçalmaya değer miydi? Ne pahasına olursa olsun insan yaşamını sürdürmeli miydi? Sıtmalar, hastalıklar, zulümler, buyruklar, açlıklar, yoksulluklar insan soyunun yaşama direncini kıramamış, insanoğlu kıyımlardan, aşağılamalardan, sakatlıklardan, kırımlardan sonra bile yaşamını sürdürmüştü. Bu korkunç güç, bu sonsuz direnç, bu yaşamak için katlanılan en aşağılık durumlar neydi, ne içindi?
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları, 33. baskı
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.