Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hakikate yakın da olsa uzak da olsa insanlar için "yokluk" bedenin biyolojik bütünlüğünün ortadan kalkmasıyla değil, bu dünyanın havasını solurken, suyunu içer, ekmeğini yerken de yapayalnız kalmakla, böyle bir yalnızlıktan duyulan korkuyla başlar. Doğru da düşünse, yanlış da düşünse insanlar hayatlarından boşluğu kaldırmaya çabalar kendilerinde bulunanı geçirmek isterler. Kendilerinde hissettiklerini kendilerinden başkasına iletmeme durumu insanda hiçlik korkusu yaratır. Hiçlik ise güvensizliğin, boşluğun hakimiyeti demektir. İşte bu güvenlik ihtiyacı sebebiyledir ki birçok insan içinde taşıdığı hakikat duygusunu bastırıp, bunun yerine "paylaşılabilir" bir bâtıl görüşü öne çıkarır. Günlük hayat içinde yürürlükte olan yanlışlar eğer onlara tahammül gösterilemeyecek olursa gerçeklik duygusuna titizlikle sahip çıkan insanı yalnız bırakabilir. Çoğu durumlarda insanın paylaşabildiği şey yanlıştır. Doğruya yanaştığı taktirde yalnız kalması büyük ihtimaldir. Yalnızlık ise kolay göze alınabilir bir durum değildir.
320 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nasıl bir giriş yapmam gerekiyor bilmiyorum ama hayat kavramını askıya aldığımız süreçte, acının eşiğinden geçip geçip insanlığı ve onarılmayı çok yönlü bir donanımla beklediğimiz zamanlardayız. Okuduğum kitabın teması da üst bürokrasi üzerine kaleme alınmış, ülke yönetiminin oligarşi adında zümreye ait burjuvanın halka tepeden bakan fakat
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,7bin okunma
Reklam
Sevdiğin birini yitirince bir yanın onunla beraber kaybolur. Terk edilmiş hayaletli bir ev gibi buruk bir yalnızlığa esir olur, eksik kalırsın. İçinde bir sır gibi, giden sevgilinin yokluğunu taşırsın. Öyle bir yara ki üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin canını yakar. Öyle bir yara ki iyileştiğinde bile kanar. Bir daha gülemeyeceğini, hafifleyemeyeceğini sanırsın. Karanlıkta el yordamıyla ilerler gibi akar hayat. Önünü göremeden, yönünü bilemeden, sadece şu anı kurtararak... Gönlünün kandili sönmüş, zifiri gecede kalmışsındır. Ama işte ancak böyle durumlarda, yani iki göz birden karanlıkta kalınca, bir üçüncü göz açı­lır insanda. Kapanmayan bir göz... Ve ancak o zaman anlarsın ki bu elem sonsuza dek sürmeyecek. Hazandan sonra başka mevsimler gelecek, bu çölden geçince nice vadiler ve bu ayrılığın ardından bir ebedi vus1at. .. -AŞK-
Sayfa 152Kitabı okudu
Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu. Gerisi boştu... Yani, insanın karışmadığı her şey bir masaldı.
Şikayet
Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi şikayet nedir bilmezdi. Şikayeti acz olarak niteler ve şikayetle şekaveti birbirlerine akraba olarak görürdü. Şaki olmayın evladım, derdi, Said olun!... Said olan insan sabûr olur. Sabûr insan hekim ve hakim olur. Hakim ve hekim insan, ahval ve şartlar ne olursa olsun kendisine ve etrafına hakim olur. Hakim insanda acz olmaz, acz olmayınca şikayet kalmaz. Şikayet şekavettir! Şekavetten hayır çıkmaz. Zevahirde her devrin bir eksiği aksağı olur. Hayatın tabiatında var bu. Bu dünya hatalar ve sevablar dünyası. Bu dünyada kusursuz küsursuz hayat olmaz. Günah işleyen de olacak sevap işleyen de... Siz sevabkâr olun, amma günahkara hor bakman! O da hayrihi ve şerrihi minallahi teala dairesinde yaşayan bir insan... Mahluka ta'n etmen! Doktorlar baktıkları hastaların hepsini iyileştirebilir mi? İyileştiremezler.
Sayfa 143 - Kırkandil Yayınları 8.Baskı
Din ve Bilimin Gaye, Metot ve Konuları Farklıdır
Dinle bilimin yapıları, gaye, konu, metot ve mahiyetleri arasındaki farklar, onları birbirine düşman etmeye değil, ikisinin de ayrı ve özel alanlara malik olduklarına delâlet eder. Bu farklar, bunlardan birinin diğerine nazaran daha üstün, daha şerefli ya da şerefsiz gibi, değer bakımından birtakım hayalî ve uylaşımlı sıfatlar almalarını
Sayfa 340-341
Reklam
Sevdiğin birini yitirince bir yanın onunla beraber kaybolur. Terk edilmiş hayaletli bir ev gibi buruk bir yalnızlığa esir olur, eksik kalırsın. İçinde bir sır gibi, giden sevgilinin yokluğunu taşırsın. Öyle bir yara ki üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin gene de canını yakar. Öyle bir yara ki iyileştiğinde bile kanar. Bir daha gülemeyeceğini, asla hafifleyemeyeceğini sanırsın. Karanlıkta el yordamıyla ilerler gibi akar hayat. Önünü göremeden, yönünü bilemeden, sadece şu anı kurtararak... Gönlünün kandili sönmüş, zifiri gecede kalmışsındır. Ama işte ancak böyle durumlarda, yani iki göz birden karanlıkta kalınca, bir üçüncü göz açılır insanda. Kapanmayan bir göz... Ve ancak o zaman anlarsın ki bu elem sonsuza dek sürmeyecek. Hazandan sonra başka mevsimler, bu çölden geçince nice vadiler gelecek; bu ayrılığın ardından da ebedi bir vuslat
Fıtrat ve yaratılış özelliği gereği insanlardan yüzde yüz hayır ve fazilet beklenemez. Nitekim nasıl deniz dibindeki inciler çakıllarla, altın filizi, toprağın içinde kum ve toprakla karışık bulunursa, insanda da övünülecek iyilik ve güzellikler, ayıp ve kusurlarla karışmış bir halde bulunur.
Sayfa 32 - Dib yayınları
Her şeyden biraz kalır diyordu hayat. Kavanozda biraz kahve kutuda bir kaç sigara insanda biraz acı. Turgut Uyar
“Ölümün değdiği kişileri güzelleştirdiği ve meziyetlerini abarttığı söylenir, oysa genelde hayat onlara haksızlık etmiştir daha ziyade. Sofu ve kusursuz tanık ölüm, doğruluğun ve merhametin ışığında her insanda kötülükten çok iyilik olduğunu öğretir bize.”
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanda olsun, toplumda olsun köklü değişikliklerin çok kısa zaman dilimlerinde gerçekleştiğine inanırım. En beklemediğimiz anda hayat, cesaretimizi ve değişim arzumuzu sınayacak biçimde meydan okur bize.
50 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Mecburiyet insana her şeyi yaptırır. Kısacık bir kitabın etkisi bu kadar mı büyük olur. Hayran kalmamak mümkün değil. İşte yetenek bu! Bir şeye mecbur kaldınız mı? Önce şunu soralım kendimize 'mecburiyet' nedir diye. Mecburiyet: zorunluluk, zora tutulma gibi anlama gelir. Kitabın asıl kahramanı olan Ferdinand için 'zora
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,8bin okunma
Hayat savaşında nefsi koruma içgüdüsü insanda başlıca iki yaratıcı kuvvete çevrilmiştir: Bilgi ve muhayyile.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.