Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İkinci Basıma Önsöz
En kötü yazar kendine karşı içtenliği olmayandır. Kendine karşı içten olmayan hem kendini, hem de kendi dışındakileri kandırır. Bu nedenle içimde hissetmediğim, bilincimin kabul etmediği hiçbir şeyi yazmak istemiyorum, yazmıyorum. Size itiraf etmem gerekiyor: İnsan Olması Engellenmiş İnsan kitabını ne zaman okusam yüreğim ıstıraplı yollarda kendi
Sayfa 7 - Etki yayınlarıKitabı okudu
Bu çağın insanları inanılmaz şeyler soruyor ve inanılmaz şeyleri sorguluyor. 14 asırdır Muslumanların aklına gelmeyen meseleler, bizim meselelerimiz olmuş ve biz bunları kurcalıyoruz. Kurcaladıkça da altında kalıyoruz. İsrailoğulları'nın felakete sürüklenmelerinin en önemli sebeplerinden biri üzerlerine vazife olmayan meseleleri irdelemeleriydi. Şu anda Ümmet-i Muhammed' in durumu da böyledir. İşin bir başka boyutu da bütün meselelere kendi dünyamızdan bakıyor olmamızdır. Kendi dünyamızdan bakarak meselelerin tamamını anlamaya çalışıyoruz ama dünya bizden műteşekkil değil ki! Yaşadığımız zeminde 7 milyar insan yaşıyor. Ne biz dünyanın merkezindeyiz ne de dünya bizden müteşekkil. İnsanlık tarihinin filmi devam ediyor. O filmin nereye varacağını bilmiyoruz. Mesela şu anda anlayamadığımız cariyelik meselesi yüz yıl sonra ortaya çıkacak bir meseleden dolayı insanların önüne açılacak bir kapı mı olacak, bilmiyoruz. Biz kendi konumumuza uygun meseleleri konuşacakken, kendi dertlerimizi tartışacakken başka meseleler üzerine mesai tüketip şu an bizim için ameli değeri olmayan birçok meseleyi irdeler hale geldik. Bunun için tedavi başlatacağımız iki önemli alan gayba iman ve teslimiyettir.
Reklam
“İnsanlık, iki-üç kuşak içinde, birbirine karşıt birçok yöne saptı. Komünizm deneyimleri ile kapitalizminkiler; tanrıtanımazlığınkiler ile dininkiler. Bu salınımlara ve onların sonucu olan kargaşalara boyun eğmek zorunda mıydık? Bu deneyimlerden ders çıkarmak isteyecek kadar ve bizleri güçten düşüren bu ikilemlerden kurtulmayı arzulayacak kadar aklımız başımıza gelmedi mi daha?”
Mobbing Bank Diyor ki;
Ağlattıklarına Bile Ağlayamaz Hale Geldiler Zalim olmanın sonu zor! Hak zalimliği yaşam biçimi haline getirenlerin yüreğine ibretlik bir damga vurarak katı hale getirdi. O yürek zulmederken yumuşamadı ise bu ibret damgasının mührü sonrası yumuşama belirtisi bile gösteremez. Daha da gaddar ol dedi zalimlere yaratan onlarda olmak zorunda
[••“(…) dünün hakikatleri ile bugününkiler arasında elbette farklılıklar var. Ama insanlık tarihi de bu farklılıklardan beslenmiyor mu? Devrimler, yeni çağlar... eski hakikatlerden hareketle yeni hakikatlerin ortaya çıkması ve kendilerini kabul ettirmesi değil mi? Eski hakikatleri de anlamak ve manevî mirasına katmak lazım. Ne var ki kalabalık yeni hakikatten hoşlanmaz. Hakikatin bir kısım insanlar tarafından görülüp kabul edilmesi de yetmez. Bu durumda İnsanlık iki düşman kampa ayrılmış olur sadece. Oysa dünkü hakikatlerle bugününkileri kaynaştırmak kabildir, yeter ki hatalarından temizlensinler. Bir halita değil, bir tertip söz konusu...”••]
Sayfa 465 - İletişim Yayınları
Mobbing Bank Uyarıyor!
Anayasa Değişikliği Osmanlı Devleti Benzeri Bir Parçalamanın İlk Adımıdır Durum bu kadar ciddi. Üç beş küresel çeteye esir düşmüş olanlara mı teslim edeceksiniz ülkeyi? Caydırıcı güç ve bu vatanın sahibi sensin. Neden esir senmişsin gibi davranıyorsun? Kim mi? Sen sen sen sesi çıkmayan çıkıyormuş gibi yapan herkes. İnsanlık tarihi ilk kez
Reklam
Hayat anlamsız bir kötülüktür, bundan kuşku yok diyorum kendi kendime. Ama ben yaşadım, hâlâ yaşıyorum, bütün insanlık da yaşadı ve yaşıyor. Bu nasıl bir şey? Yaşamamak mümkünken neden yaşıyor? Ne yani bir tek ben ve Schopehhauer mi hayatın anlamsızlığını ve kötülüğünü anlayacak kadar akıllıyız?
Bir ülkenin nüfus dinamikleri doğal ve sosyal tunç yasalar tara­fından yönlendirilir. Bu önermenin pratik anlamı şudur: İnsanlık tarihinde yüzyıllara, en iyi ihtimalle de en az birkaç kuşağa tekabül eden bu tunç yasalar, her dönemin sağlık, ekonomik ve toplumsal değer özelliklerine göre değişiklik göstermiştir. Sanem Oktar - Gelecek Bugünden Tasarlanabilir mi?
Sayfa 244Kitabı okudu
E.S
... ahlakımızı temizliyoruz diye içimizdeki müzahrefatı bir perde arkasına saklıyoruz, bir kaza neticesinde bu perde yırtıldı mı hepsi olduğu gibi ortaya dökülüyor: en çok bastırılmış olanlar en ufunetlileri olmak üzere... Kime ne demeli? İnsanlık!
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Birliğini Kurdum Bak aydınlık yola çıkmış geliyor Sanata, tiyatroya, sinemaya, edebiyata, ozana o kadar malzeme yığdım Yıllardır bir kenara itilmiş işsizdi hepsi Şeytana harç bitti yapı paydos dedim Sen hiç uyumazmısın dediler Bu kadar uykuda insan varken nasıl uyuyayım dedim Bir uyanık yeter tarihin ulusunu uyandırmaya Uyandırsam
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'ün İnsan Adlı Koşuğu Gelenler adamdı, buldukları insandı İnsan yalnız Tanrının yarattığı mâhluk İnsan mâhluktan, adam insandan çıktı. Tanrının insanı yer ve içer. İnsanın adamı düşünür ve yaratır.
"Avrupa'da kimse bizim gibi yoksul değil," dedi üç Kürt gencinden biri. "Oğlum siz hiç Avrupa'ya gittiniz mi?" diye sordu Turgut Bey. "Henüz ben fırsat bulamadım, ama eniştem Almanya'da işçi." Hafifçe gülüşüldü buna. Turgut Bey sandalyesinde doğruldu. "Benim için çok şey ifade etmesine rağmen ben de hiç gitmedim Avrupa'ya," dedi. "Gülünç değil bu. Aramızda Avrupa'ya gitmiş olanlar lütfen elini kaldırsın." Almanya'da yıllarca bulunmuş Lacivert dahil hiç kimse elini kaldırmadı. "Ama hepimiz de Avrupa'nın ne anlama geldiğini biliyoruz," diye devam etti Turgut Bey. "Avrupa bizim insanlık içindeki geleceğimizdir. Bu yüzden beyefendi -Lacivert'i işaret etti- Avrupa yerine bütün insanlık diyorsa, bildirimizin başlığını öyle değiştirebiliriz." "Avrupa benim geleceğim değil," dedi Lacivert gülümseyerek. "Yaşadığım sürece onları taklit etmeyi, onlara benzemediğim için kendimi aşağılamayı hiç düşünmüyorum."
Sayfa 248 - 22. Basım: İstanbul, Kasım 2023 - YKY
Özellikle LDL ile ilgili olarak elde edilen bu bulgular, ilginç bir durumla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Aslında bunlara benzer birçok çalışma var ve bu çalışmalar, özellikle yağ ve kolesterol tabanlı beslenmenin beyin üzerine pozitif etkileri olduğunu öne sürmektedir. Ama diğer taraftan, hepimizin bildiği üzere, yüksek kolesterol ve yağların kalp krizi ve felç riskini artırdığı ile ilgili olarak da bir sürü çalışma bulunmaktadır. Bu durum da insanlık olarak resmen ortada kaldığımızı göstermektedir. Bir tarafta çok kıymetli beynimiz, diğer tarafta ise asla vazgeçemeyeceğimiz kalbimiz. Adeta aile büyüklerinin istemediği bir aşk hikâyesinin içinde gibiyiz. Peki, böyle bir durumda hangisini seçmemiz gerekmektedir? Beyin sağlığımızı mı yoksa kalp sağlığımızı mı?
Türk Efsaneleri
Türk Efsaneleri Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye! İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı. Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz. Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak. Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.