Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lacan “merkezsizleşmiş özne” derken bunu kasteder, özne simgesel kimliğini/özdeşliğini sabitleyen adla işte böyle ilişkilenir: John Smith (daima, tanım gereği, kendi mefhumu içinde) John Smith değil, aynı adı taşıyan başka biridir. Shakespeare’in Juliet’inin malûmu olduğu üzere, asla “o ad” değilimdir - gerçekten John Smith olduğunu düşünen John
Hegel ve monarşi (sf. 422-423)Kitabı yarım bıraktı
"Hayattaki en önemli şey üslup. Yani temelde, neticede önemli olan, kişinin varoluş üslubu, kişinin eylemlerinde görülen karakteristik tarz. İnsan kendini eylemleriyle tanımlamaktaysa eğer, o zaman üslup iki kat daha belirleyicidir; çünkü eylemi betimleyen üsluptur." Amanda söylediği şeyi uzun uzun tarttı kafasında. "Mesele şu" dedi sonunda. "Mutluluk öğrenilen bir durum. Öğrenildiği ve kendi kendini ürettiği için de idamesi dış koşullara bağımlı değil. Bu durum içerik konusunu çok ironik bir biçimde aydınlatıyor. Ve üslubun önceliğini vurguluyor." Yaklaşık bir saat süren monoloğun ardından Amanda sözlerini şöyle toparlamıştı: "Boşluğu dolduran şey içerik, daha doğrusu içerik bilinci. Ancak salt içeriğin varlığı yeterli değil. İçeriğe, bizleri etkileme, harekete geçirme becerisini veren șey üslup; içeriği umursamamızı sağlayan şey üslup."
Reklam
Adı öğretmen olan kişinin öğrete öğrete çaresizliği öğretmesi ironik! Bu tür örnekler o kadar çok ki, insana okulun varoluş nedenini sorgulatıyor. Buna benzer birçok örnekte dislektik çocuğa "ümitsiz vakasın" mesajı veriliyor. Bazı çocuk da ne yapsın, buna inanıyor. "Aptalım", "Kafam almıyor", "Yeteneğim yok" gibi yıkıcı düşüncelerin kıskacında motivasyonunu, özgüvenini, çabalama isteğini yitiriyor.
Sayfa 141Kitabı okudu
Adı öğretmen olan kişinin öğrete öğrete çaresizliği öğretmesi ironik! Bu tür örnekler o kadar çok ki, insana okulun varoluş nedenini sorgulatıyor.
Uyanırsın, alçaklığa, süklüm püklümlüğe, pamukla dolu bir kafaya, şahsiyet zaafına. Ölüm patolojisi ve varoluş beceriksizliğinden başka bir şeye uyanmamışsındır. Duyulur, görülür, düşünülür, ve duyduğun, gördüğün ve düşündüğün unutulur ve yaşlanılır gidilir, herkes kendi yordamınca yalnızlığa, beceriksizliğe, utanmazlığa doğru. Hayatın diyalog
İronik Varoluş
... Ama görüyoruz ki küçük bir güzellik altında her şeye yeniliyoruz.
Sayfa 12 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne kadar da harika ve yeni, diğer yandan da korkunç ve ironik; tüm varoluş hakkında bildiklerimle hissettiklerim...
varoluş
Hegel, "varlığın hiçlikte kaybolması ve hiçliğin varlıkta kaybolması" üzerine epeyce belirsiz nesirler kaleme almıştı; ama diyalektik manevraları, ironik Danimarkalı düşünür Søren Kierkegaard tarafından, "baharat satıcısının açıklamaları" ndan bir nebze daha iyi diye nitelenerek bir kenara bırakılmıştı.
Sayfa 30 - Aylak Y.Kitabı okudu
28 öğeden 16 ile 28 arasındakiler gösteriliyor.