Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlık topluluğunun ağzında da çürük dişler var. Hastalık onları öylesine çürütmüş ki neredeyse çene kemiğine dayanmış. Ne var ki insanlık topluluğu acılarından kurtulmak için onları çekmiyor, muayene etmek, dişlerini temizlemek ve ayaklarını ışıldayan altınla doldurmakla yetiniyor.
Sayfa 191Kitabı okudu
Fakat insan gene de eskir, eskimeyen zamandır.
Yedigey başını kaldırıp karısına baktı ve kendi kendine: " Tuhaf, dedi, insan sürekli yan yana olunca bazı şeyleri fark etmiyor, ya da birdenbire fark ediyor." Karısı artık genç değildi ama yaşlı da sayılmazdı. Yine de gözlerinde ışıldayan bilgeliği, saçlarına düşen ilk kırları görünce, ona karşı yeni, o güne kadar bilmediği bir şeyler duydu. Şakağında aklaşan sadece üç-dört kıl vardı ama yalnız onlar bile o güne kadar neler gördüğünü, neler çektiğini anlatmaya yeterdi.
Sayfa 364Kitabı okudu
Reklam
Her zaman beklenen olmaz. Bir şeyin doğru olduğunu sanırız, bize öyle gelir. Oysa yanlıştır. Emin olduğumuz, yalan çıkar..
Sayfa 138Kitabı okudu
Ölümlerden geliyorum şarkı söyleyerekten, geliyorum yaşamak için. bırak, ışıldayan bir yara bağışlasın bana sesini.... yaramın üstünde yürümeyi öğretti bana celladın bıçağı. yürümeyi, hem de yorulmadan yürümeyi. direnmeyi öğretti. Filistinli şair: Mahmud Derviş
“Benim ay gibi ışıldayan yüreklere ve güneş gibi parlayan gülümseyişlere ihtiyacım var.” Kendi kendime gülümsedim. “Devam etmemi bu sağlıyor. Güzel bir dünyaya inanmaktan vazgeçmeyeceğim. Beni yıldırmasına izin vermeyeceğim.” Kendimi zorlayarak Rune’a baktım. “Ve sana da daha fazla acı çektirmeyeceğim.”
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
'' Istıraptan belin büküldüğünde, dünyanın üzerine ebedi bir gece çöksün istediğinde, yağmurun ardından ışıldayan yeşilliği düşün, düşün bir çocuğun uykudan uyanışını. ''
Sayfa 103 - Ömer HayyamKitabı okudu
"Çocuğun cenneti de, gözleri şefkatle ışıldayan bir annedir."
Evrene savrulmuş gibiydim; altımda ve üstümde karanlık ve yıldızlarla ışıldayan bir gökyüzü vardı ve anlatılamaz bir özlemin tutkusu içindeydim.
Sadece tek küçük bir kadeh...
ışıldayan şişelere asabi bir ifadeyle baktı. Bağımlılık geni yine söz almıştı. Yalnızca tek kadeh, diye fısıldadı Mark’a. Hadi ama, yaşadığın gerginliğe karşı tek bir kadeh yalnızca.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.