Orkun (1950-1952), Atsız’ın dergileri arasında haftalık olarak yayınlanan tek dergidir. Buna rağmen günlük olaylara pek yer verememektedir. Zira dergi piyasa çıkmadan 10 gün önce basılmak üzere matbaaya girmektedir (“Ülküdaşlarla Başbaşa,” Orkun (1950-1952), I/8 (24 Kasım 1950), s. 16; “Ülküdaşlarla Başbaşa,” Orkun (1950- 1952), I/17 (26 Ocak
Onlar içeri girerken gözlerini açarak baktı. "Bakın hele, bakın hele!" dedi. "Demek geri döndünüz? Yarın da benim yaşgüniim. Sizi gidi akıllı şeyler sizi! Biliyor musunuz yüz yirmi dokuz yaşında olacağım? Eğer nasip olur da bir yıl daha yaşayabilirsem Yaşlı Took'a yetişeceğim. Onu geçmek isterdim; ama göreceğiz bakalım." Bilbo'nun doğumgünü kutlamalarından sonra dört hobbit birkaç gün daha Yarmavadi'de kaldı; yemek vakitleri hariç zamanının çoğunu odasında geçiren eski dostlarıyla bol bol oturdular. Âdeti olduğu üzre hâlâ çok dakikti ve zamanında uyanmayıp yemek vakitlerini kaçırdığı çok enderdi. Ateş başında oturarak yolculuktan ve maceraları hakkında hatırladıkladıklarını herkes sırasıyla anlattı. Bilbo ilk başlarda not alıyormuş numarası yapıyordu; fakat sık sık uyuyup kaldı; uyandığı zaman da şöyle diyordu: "Ne mükemmel! Ne şahane! Ama nerede kalmıştık?" O zaman onlar da öyküye Bilbo'nun uyuklamaya başladığı noktadan devam ediyorlardı. Onu gerçekten harekete geçiren ve dikkatini çeken bölüm Aragorn'un taç giymesi ve düğün merasimi olmuştu sanki. "Ben de düğüne davetliydim tabii ki," dedi. "Üstelik bu düğün için de uzun zamandır bekliyordum. Fakat her nedense, iş oraya vannca, burada yapacak çok işim olduğunu fark ettim; sonra toparlanmak da çok büyük dert."
Reklam
NEFİS TESKİYESİ - 2
Bundan sonra kimle ne yaşasam isim vermeden paylaşacağım. İyiden iyiye kafam rahalıyor. İkinci yazımda yine isim vermeden beş bayandan bahsedeceğim. Dördü aynı yerden biri başka bir yerden tanıdık. Bu anlatacağım bayanlardan ilk ikisinin gerçekten iyi insan olduğundan eminim diğerleri de yüzeysel iyi olabilir düşüncesindeyim. Çünkü ilk ikisi
450 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle şunu belirteyim ki daha önce bir kitabı okumakta bu kadar zorlanmamıştım. Bunun sebebi bende kalsın. Beni tanıyanlar nedenini biliyor tanımayanlarda biraz mantık yürütse kolayca anlar zaten. Aslında başlamakta zorlanmadım ve zamanı geldi deyip açtım bir iki bölüm okudum. Sonrasında kitabı açtığımda dakikalarca sadece baktığımı bir cümle
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Artemis Yayınları · 201677bin okunma
Hüveytatlılar gittikçe işi azıtıyor, hükümetin aley­hinde cephe alıyorlardı. Müflihul Cehmani, aşiret reisi Ude Ebu Taya’nın, “Söyle Selahattin’e avucumla kanım içeceğim ve böyle yapmak için de Allah’a ahdettim” dediğini bana ye­minler ederek söyledi. Müflihul, “O kadar rica ettim, aşiretin rahat durmuyor, bunun önüne geçin” deyince, “Ben
Yusuf el Karadavi, siyasi içerikli ve güncel fetvalarıyla sık sık tartışma konusu olan bir isim. Israil'in işgali altında bulunduğu sürece Kudüs'e gitmenin haram olduğuyla ilgili fetvası da bunlardan biri. İslâm dünyasında birçok hare- ket, kurum ve kişi, sırf bu fetva nedeniyle Kudüs'ü ziya ret etmiyor. Karadavi daha sonra fetvasını revize ederek, "Araplar hariç, diğerleri gidebilir" demiş olsa da...
Sayfa 82
Reklam
507 öğeden 481 ile 490 arasındakiler gösteriliyor.