Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
74 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap tamamen savaşla ilgili taktiklerden, yapılması veya yapılmaması gereken vb. bilgilerden oluşuyor. Savaşla ilgili bilgiler ne işime yarar demeyin her an her şey olabilir...Tabi işin şakası bir yana bu bilgilerin hiçbir değeri olmayan, savaşsız bir Dünya dilerdim ama böyle bir şey maalesef mümkün değil. • Savaş Sanatı bize düşmanın gelmeme ihtimaline değil bizim onu karşılama hazırlığımıza güvenmemizi öğretir, düşmanın saldırmasına değil konumumuzu saldırılmayacak yapmamıza güvenmemizi öğretir. Değerlendirmeye gelecek olursam: kitap bana çok hitap etmedi. Yarım bırakma huyum olmadığından kitabı sonuna kadar okudum zaten az bi sayfadan oluşuyor hemen okunabilir yani.. Bu konuya ilgisi olanların severek okuyacağını düşünüyorum çünkü çok güzel taktikler verilmiş. İşime yaramayacak olsa da öğrenmekten zarar gelmez diye düşündüm. Bir konuda uzmanlaşın ve her konudan az az bilin derler, Savaş Sanatı bunun için pekte fena sayılmaz.
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · İndigo Kitap · 202038,6bin okunma
Durun size ilginç bir anımı daha anlatayım :) Bir defasında bir ay hastanede yatmak zorunda kaldım.. Bu arada bu anlattıklarım özel bir hastanede gerçekleşiyor, devletin hastanesi ile alakası yok, yanlış anlaşılma olmasın.. Her gün bana antibiyotik iğnesi yapıyor hemşire. Çok yakıcı bir şey ama ben onun yakıcı olduğunu bilmiyorum tabii çünkü
Reklam
Biraz önce mutfakta ben kahvaltı hazırlıyordum, babam da arkada masada oturuyordu. Babam arkadan bir şeyler söyledi, soru sordu. Sonradan fark ettim ki amacı sessizliği bozmaktı. Ben biraz afalladım. Çünkü ben gayet aktiftim aslında, zihinsel olarak yani. Kafamın içinde bir şeyler düşünüyorum, soru soruyorum, cevap veriyorum vesaire. Genellikle de böyledir zaten, sürekli konuşur bir şeyler söylerim, kendi kendime, ama dışarıdan duyulmaz. Ortamda bir olüm sessizliği dahi hakim olsa, ben içeride kırk yıllık bir dostla muhabbet ediyorumdur. Belki dertleşiyorumdur. Ya da kavga ediyorumdur. Bir şeyler tespit ediyorumdur. Kabul ediyorumdur. Rest çekiyorumdur. Ayaklanıyorumdur. Ya da küçük bir bebek gibi ağlıyorumdur. Bu halet nereden musallat oldu bilmiyorum. Ne zamandan beridir var onu da bilmiyorum. Zaman zaman işime yaradığı da oluyor tabii. Mesela kimse beni susmakla, konuşmamakla sınayamaz, annemin denediği oluyor bazen. Aklın alabildiğine susabilirim. Saatlerce, belki günlerce, belki haftalarca... Bu bana hiç mi hiç ağır gelmez hatta zaman zaman tercihim bu yöndedir. Ama konuşmakla çok kolay sınanırım, genelde silahları atıp teslim olurum da. Düşündüğüm neyse söylerim, dolambaçlı lafları sevmem. Yalana tenezzül etmem. Bilmediğim mesele üzerine süslü laflar üretmeye çalışmam. Sevmediğim insanlarla muhabbetim de çok kısa olur zaten. Aslında kimi sevip sevmediğimi muhabbetin gidişatından anlıyorum ben de. Fıtraten çok konuşkan biri olsam da, çok nadir insanla gerçekten uzun muhabbetlere giriyorum. Bilinçsiz oluyor bu, sonradan bakıyorum ki aa ben bu insanı sevmişim cidden. Öyle yani.
Doğruluktan ayrılmak istemem; kabalık işime gelmez.
Epub-BozkırdaKitabı okudu
296 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kimsenin okumayacağı ama benim işime çok yarayacak inceleme :)
Öğretmenler, anneler, babalar için önemli bir kaynak diye düşünüyorum. Çünkü artık bir çocuğu yetiştirirken arkamızda koca bir köy yok. Gelenekten koptuğumuz, yeni olanı yakalamada güçlük çektiğimiz bu zamanda kitaplar en iyi rehberimiz. "Nasıl başaracağını öğrenmek en zekice başarıdır!" (s.13) Kişisel başarı öykülerimizin
Çocuklar Nasıl Başarır?
Çocuklar Nasıl Başarır?Mümin Sekman · Alfa Yayıncılık · 2017506 okunma
“Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır.” “İp çok ama ben uçlarını bulamadım.” “Bir kadının sezgileri, bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle ard arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara
Reklam
Aptal mıydı bu kız gerçekten? Onun aptal olması işime gelmez. Bir güçsüzün, bir budalanın tanrısı olmakla kim övünür? Arada sırada bile olsa, başkaldırabilmeli. Karşı koyabilmeli...
Sayfa 88 - EverestKitabı okudu
"Ne işime yararsın sen¿ -diye yanıt verdi çınar- Tozlusun ve sararmışsın,, bu ancak canımı sıkar,, Masallarından,, görüp geçirdiklerinden bana ne¿ Usandım cennet kuşlarının türkülerinden bile.. Yoluna devam et yolcu,, sana yarar gelmez benden! Güneşin sevgilisiyim,, ışığa tutkunum ben; Bu engin alanda göğe uzatmışım dallarımı,, Yıkıyorken köklerimi denizin soğuk suları.."
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İşime her sabah geç kalıyorum diye patronla her gün çekişiyoruz. Bu zamanda hangi insan , işine tam zamanında yetişebiliyor ki!... Ben size özel arabası olanlardan sözetmiyorum. İnsan denilince , benim aklıma araba gelmez , anasından arabasız doğan insan gelir.
Dervişlik yolu ise sadece kendini kınamakla işe başlayanlara açıktır.
Büyük bir servete sahip, birçok ülkeye sözünü geçiren geçmiş zaman sultanlarından biri derviş olmaya karar vermiş. Çünkü yaşadığı dönemde herkes tasavvuf ehline saygı göstermekte, onların söz ve davranışlarına itibar etmekte imiş. Bu tacidar, üzerinde oturduğu tahta bir taht daha eklemek kaygusuyla derviş olmak istemiş. Yani mutasavvif olmayı
Sayfa 575Kitabı okudu
Reklam
Eskiden oturduğun o mahalle var ya, orayı özlersin. Çocukluğunu özlersin. Senden gidenleri özlersin. Ölen yakınlarını özlersin. “Artık işime yaramaz" deyip de çöpe attığın, ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin. Geride bıraktığın insanları özlersin. En kötüsü ne biliyor musun? Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez. Sadece “Özlersin”…
Bir Şubat Sevdası
Bir Şubat Sevdası Bir yıl koskoca bir yıl. Kolay değil. Yine böyle bir şubat akşamına denk geliyordu. Yine böyle gecenin bir yarısında kalbimin kapılarını bir bir araladığımı anımsıyorum. Bir bebek gibi emekleye emekleye değil de sevgiye muhtaç bir kedi yavrusu gibi yavaş yavaş ve usulca girdi o araladığım kapılardan. Daha ne olduğunu
Senden gidenleri..
Eskiden oturduğun o mahalle var ya orayı özlersin. Çocukluğunu özlersin. Senden gidenleri özlersin. Ölen yakınlarını özlersin. ‘Artık işime yaramaz’ deyip de çöpe attığın, Ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin. Geride bıraktığın insanları özlersin. En kötüsü ne biliyor musun? Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez. Sadece “Özlersin”... Sunay Akın
209 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.