Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu süre zarfında do­nanma Mısır'daki refahın emniyete alınmasında faydalı olmuştu. Daha önce­ den el-Muiz'in veziri İbn Killis (ö. 991) ticareti canlandırmak için çabalar sarfetmişti.
"İnsanı gıybetten ve başkalarını kötülemekten iki şey alıkoyar: Birincisi kendi kusurlarını düşünmek ve onların tedavisiyle meşgul olmak, ikincisi de zikrullah ile arkadaş olup dilini tutmak. Yoksa kalbi boş olan kimsenin eli ve dili de boş işlerle meşgul olur." İmam Gazali
Reklam
“Muhakkak ki göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün farklılığında akıllarını dirayetle ve isabetle kullananlar için deliller vardır. “(III/190)
dipnot 14
Bu durumu şu örnek çok güzel açıklar: "Dört İslam ülkesinden, dört farklı dil konuşan dört hacı Mekke'ye doğru giden yolda çölden geçiyorlarmış. Bir vahada bir parça altın bulmuşlar. Altın parçası o kadar küçükmüş ki bölüşseler ellerinde neredeyse hiçbir şey kalmayacakmış. Bunun yerine altın ile bir şey satın alıp bölüşmeye karar vermişler. Almak istedikleri şeyi, en yaşlıları Arapça, ikincisi Farsça, üçüncüsü Türkçe ve dördüncüsü Kürtçe -hep aynı şeyi-söylemişler. Her dilde üzüm kelimesi farklı olduğu için birbirlerini anlamamışlar ve kavga ile son bulan bir tartışmaya girmişler. Oradan geçen ve dört dili de anlayan ve her birinin hakkını savunacağına söz veren beşinci hacı gelene kadar sakinleşmemişler. Beşinci hacı parayı alıp gitmiş ve biraz sonra sulu üzümlerle gelerek aralarında pay etmiş. Bu durum değişik dinler için de tıpkı böyledir. Hakikat daima aynıdır, onu anlatan kelimeler ise çok farklıdır. Gelecekte bir gün insanlar yeterince olgunlaştığında farklılıklar birleşmeyle sonlanabilir. Zira hakikat Allah gibi tek ve Ölümsüzdür." Mevlânâ Celâleddin Rûmî bu fikri şöyle dile getirir: "Önce senin ruhun ve benim ruhum bir idi. Benim gelişim senin gelişin, benim gidişim senin gidişin idi. Benden ya da senden söz etmek doğru olmaz. Aramızda ben ve sen artık bitti. Işıldayan özünü bulmak için nefsin bütün engellerini aş. Yerim hiçbir yerdir ve izim hiçbir izdir." Carl Vett , a.g.e., s. 35, 46. [Dervişler Arasında İki Hafta - KAKNÜS YAYINLARI]
Sayfa 26 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Bu yüzden diyorum fikirleri yok bilgileri yok sadece ezber bir iki cümleden oluşan kendilerine ait olmayan düşünceleri var . Bunlar cahil ! İslam'a hakaret etmeye ... Yemediği için bunu tarikat ve şeriata indirgeyip laf söyleyip kaçacak kadar korkaklar . Ben Atatürk'e en ufak hakaret etmedim etmem, korktugumdan değil biz müslümanlara yakismaz ve hakaret acizliktir ! Tekrarlıyoruz DEDEN BİLE SÖNDÜREMEDİ İSLAMİN NURUNU SEN Mİ SONDURECEKSİN EBU CEHİLİN TORUNU !
Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu ki: "Bizi aldatan bizden değildir." Dinlerini, dünyaları için az bir paha karşılığında satanların alışveri ne kötüdür.
Reklam
"İslâm ruhunda ise, iş sahibi de işçisi gibi bir işçidir."
Verim, sadece maddî değil, ondan kopmaz bir şekilde mânevîdir de. Fabrika, işyeri, dükkân, mescidin bir uzantısıdır müslüman için. Kapitalizmin patronluk ruhu, onun için Tanrıya ortak koşmanın bir marjıdır. İslâm ruhunda ise, iş sahibi de işçisi gibi bir işçidir. Kârı sınırlı olacaktır. Kazancını israf edemez, istediği gibi tüketemez. Kazancı, mülkü, sermayesi, ona Allah'ın bir emanetidir. O, emanete ihanet etmez. Devletin veya Toplumun yetkili kurumlarının çizdiği genel ve dinamik ekonomi tablo ve perspektifinde, yararlı yerini alacaktır. Toplumun bütün kişileri gibi, ekonominin genel ilerleyiş rotasını izleyecek, temposuna uyacak, gidişine ayak uyduracaktır. Kendi çıkarını, Toplumun ve öbür kişilerin çıkarında görecektir. Toplumun genel çıkarını baltalayıcı davranışlardan kaçınacaktır. "Her şey Allah içindir." fikrinden bir an için ayrılmamaya çalışacaktır. Böylece, ekonomik yapı, dev bir ağ haline gelecektir. Bu ağ da kültür ağıyla bütünleşecektir. Kültürsüz ekonomi, ekonomisiz kültür düşünülemez. İnançsız, ahlâksız kültür ve ekonomi düşünülemediği gibi.
Sayfa 55 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
İslam hüzünle geldi ve hüzünle gidecektir. ص (sav)
Bi aklını kaçırmış daha
"Umut Hanioğlu; Ya ağzı olan konuşuyo. Domuz eti de yerim, ayakkabı da giyerim, evimde domuz da beslerim. Kime ne. Domuz temiz bir hayvan. Zaten artık Hz. Muhammed'in zamanındaki gibi çamurlarda debelenmiyor. İslâm hukuku uzmanımız biraz da İslâm tarihi okusun."
"Mustafa Kılıç; Bir hayvan bu kadar horlanır mı yaa!! Tamam etini yemiyosun, ne istiyorsun, bırak derisi bir işe yarasın. İslâm dini bu kadar fesatlığı kaldırmaz herhalde.."
Reklam
İslâmda tekelci özel sektör kapitalizmine de yer yoktur.
İslâm ekonomisinde, kişinin hür teşebbüs yetisini körelten devletçiliğe yer olmadığı gibi, tröstlerin doğumuna sebep olan tekelci özel sektör kapitalizmine de yer yoktur. Öldürücü rekabet, yalana dayalı reklamcılık, devleti içten zapteden kapital saltanatına olduğu gibi, kişiyi, devletin, bir partinin, dolayısıyla bir grup insanın kölesi haline getiren, aşksız şevksiz bürokrasinin ağında çürüten, propogandanın uşağı haline getiren, proleterya adına iliştirilerek insanı makinanın bir vidası mesabesine indiren, madde gibi, robot gibi, kompitür gibi kullanan, ona daha çok istatistiki açıdan bakan, onu insanlık onurundan yoksun eden, insanlığı hayvan sürüsü gibi düzenlemeyi ve sömürmeyi hedef alan ve planlayan komünizme de ruhuyla sonsuzca uzaktır islâmın ekonomik düzeni.
Sayfa 54 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.