Sözün özü, islâm şeriatının Resûlullah ve sahâbenin şanlı yolundan ibaret olması kadar açık bir hakikat bulunmaz denilse yeridir. Fakat insan kendini dine uydurmaya çalışacağı yerde tertemiz dini kendi meşrep ve hevâsına uydurmak ister ve bunu büyük bir zarafet sayar. Bilmez ki ilâhî kanunlar daima nefsin isteklerini, mizaçlardaki arzuları kırıp iyileştirmek için ortaya koyulagelmiştir.
Sayfa 22