Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Amerikan Tarihi
Haiti’den kaçan yerlilerin kabile reisi Hatuey adanın doğusunda oluşturduğu bir grupla dağlık bir yörede aylarca ispanyollara karşı direnmiş, sonunda yakalanarak, ateşte diri diri yakılma cezasına çarptırılmış. Bir odun yığınının üstüne bağlanmış, odunlar tutuşturulmuş, alevler Hatuey’in bedenini yalarken bir ispanyol papaz, din kavramı olmayan adama yanaşıp, hristiyan olduğuna yemin etmesini söylemiş. Nece söylemiş? Hatuey ispanyolca mı biliyormuş? Papazın haiticesi mi kuvvetliymiş? Bir biçimde konuşmuşlar işte... Demek ki, papazıyla, İncil’iyle çok kararlı olarak gelmiş bu allahsız yeni dünyaya, rönesansını yaşamamış engizisyoncu, işkenceci hristiyanlıkla sarmalanmış sömürgecilik.— Hristiyanlık ne? Niçin hristiyan olacakmışım? diye sormuş Hatuey diyalektik olarak. — O zaman cennete gidersin! denilince bir an duralamış, sonra sormuş papaza: — İspanyollar da ölünce cennete mi giderler? — Elbette! diye yanıtlamış papaz. — Ben oraya gitmeyeyim o zaman. Hiçbir ispanyol görmek istemiyorum. Hristiyan olmaya gerek yok, yakın amına koyim! demiş delikanlı ağbi haitili Hatuey.
İspanyollar Aztek hükümdarı Montezuma'dan pahalı altın ve mücevher hediyeleri aldığında, hükümdarın ölüm fermanı imzalanmıştı.
Sayfa 185 - Yeditepe yay.Kitabı okuyor
Reklam
Tersane Kelimesinin Etimolojik Kökeni
Tersane kelimesi, Arapça "dârü's-sınâ'a" kelimesinden gelmektedir ve birçok Akdeniz ülkesi tarafından yüzyıllarca değişik şekillerde kullanıldıktan sonra Türkçeye girmiştir. Bu kelime, İspanyollar tarafından "ataruzana, arsenal, darsena", Portekizliler tarafından "darsanale, drasena" İtalyanlar tarafından "arsenale, darsena", Maltalılar tarafından "tarzna, tarznar" şekillerinde kullanılmıştır.
KAHVEYİ AMERİKA'DA KIZILDERİLİLERİN YETİŞTİRDİĞİNİ, AVRUPA'YA DA İSPANYOLLAR VE PORTEKİZLİLER TARAFINDAN GETİRİLDİGİNİ ÖGRENDİ.' - HALA KIZILDERİLİ VAR MI Kİ? DEDİ HAWKINS. - ÇOK AZ SAYIDA ... İSPANYOLLAR VE PORTEKİZLİLERE HEM ACİL HEM UCUZ İŞGÜCÜ LAZIMDI... - İŞGÜCÜNÜ NEREDEN BULDUKLARINI ANLADIM ... KÖLELERDEN!
Çok şerefli, gururlu insanların teşkil ettiği bir millet İspanyollar.
İspanyollar o konuda bize benzerler. Kendi aralarında konuşurlar. Ecnebîye aldırış etmezler. Dışla temasa son derece kapalıdırlar ve yabancı dil bilmezler. Eğitim bakımından ortalamaya vurduğunuz zaman, bugünkü Avrupa’da yabancı dil sorunu olan iki büyük kitle, İspanyollar ve Yunanlılardır.
Reklam
Kültürel ve beynelmilel ilişkileri bakımından bugün bile Katalunya’yı, yani Barselona’nın civarındaki birkaç milyon insanı ele alırsanız, bunların karakter olarak değişik olduğunu görürsünüz ve size de zaten şunu söylerler: “Biz Akdenizliyiz, Avrupalıyız. Bu adamlar, İspanyollar, Akdenizli de değildir, Avrupalı da değildir. Bunlar Arap’tır. Bu İspanyolların karakterleri değişiktir.”
Gerçekten Hintliler ne kadar tokgöz, eli açık kimselerse İspanyollar da o kadar açgözlü, hırslı kimselerdi.
Sayfa 111Kitabı okudu
Portekizliler Afrika’yı dolaşarak Hind’e varacaklar, İspanyollar ise Kristof Kolomb ile Batı’dan yine Hind’e varmak için bir yol arayarak Amerika’yı bulacaklardır
Sayfa 131 - İş bankası Kültür Yayınları
"Ölümü bir aspirin gibi almak zorundasın!" diyerek ağır bir latife eder İspanyollar. Ölümün acı ve sükunet, hastalık ve sayrılık veren ikili dünyasına hakim gibiler sanki. Bunca karanlık ve karamsarlığın arasına bir gülücük fırlatır gibiler bu cümleyle. Evet, ölüm bizim asprinimiz olacak sevgili türdaşlarım.
Reklam
Bir akşam inek güreşlerine gittik. İspanyollar boğa güreşi yaparken, İspanya'ya yakın bu bölgelerde Fransızlar inekle güreşmeyi tercih ediyorlar. Neden böyle hayvanlarla uğraşıyor, onları kendinize muhatap ediniyorsunuz diye sordum. - İnsanın hayvandan yüce olduğunu kanıtlıyoruz böylece, diye cevap verdiler. Onlara, pars, dağ kedisi, kudurmuş deve vesaire gibi hayvanlarla aynı türde kanıtlama girişimlerinin daha inandırıcı olabileceğini, gücenebilirler düşüncesi ile söyleyemedim. Belki bir gün akıllarına gelir, bizim söylememize lüzum kalmaz.
Sayfa 69
Aşağıdaki yazı, 1312 [m. 1894] senesinde, Almanyada Würzburg şehrinde neşr edilmiş olan ve Prens Salvator, Prof. Graus, teolog Kirchberger, baron von Bibra, Bayan Threlfall tarafından hâzırlanan (Spaneien = İspanya) ismindeki eserden alınmışdır: (İspanyada en mühim şehrlerden biri, Cordoba (Arabca ismi: Kurtuba)dır. Bu şehr, Arab Endülüs
Sayfa 385 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
873 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Başyapıt
Kitabı Emrah Sefa Gürkan hocanın tavsiyesiyle aldım. İlber hocanin tavsiyelerinde bu kitap yok duysa eminim aferin verirdi. Dayatılan tarihin dışında mükemmel ötesi bir eser. Asla sıkılmıyorsunuz yağ gibi akıyor. Kronoloji, bağlantı ve paralellikler öyle ustaca işlenmiş ki tarih değil tren seyehati gibi sırayla ve nizami bir gidişle okudum. Kafamdaki tüm soruların cevabını verdi mesela inkalar mısır ve hindistan aynı zamanlarda birbirinden habersiz nasıl ilerlemiş Hindistan ve mısırla alakalı tarihi kalıntı cokken inkalarinkini İspanyollar resmen Orta Asya'da cengiz han nasıl ilerlemisse onlarda tarihten silmisler. Yazar aralarda yorumda yapmış ve en sevdiğim kısım çoğu tarih kitabı taraflı davranıp es geçerken Mustafa Kemalimizi 626. Sayfada gururla okudum. Bizim boyle kaynaklara ihtiyacımız var diye özellikle paraya kiydim aldım önce ben sonrada çocuklarım okusun diye iyi ki de almışım. Adamın deginmedigi konu kalmamış milattan öncesinden yakın tarihe kadar tarihi ne önemliyse yazmış insan daha ne ister. Bu tarz eserler herzaman insanın karşısına çıkmaz.
Dünya Tarihi
Dünya TarihiWilliam H. McNeill · İmge Kitabevi · 2002339 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.