Durup dinlemiyorlar; eğilip bükülmez bir düzenle ortaya çıkıp yok oluyorlar; toparlanmalarına, kendileri için var olmalarına zaman kalmıyor. Koşuyor, acele ediyor, yanımdan geçerken bana sertçe çarpıyor ve yok olup gidiyorlar. Onları durdurmak isterdim. Ama birini durdursam, elimde iğrenç, baygın bir sesten başka bir şey kalmayacağını biliyorum. Ölümlerini kabul etmeliyim, hatta istemem gerekiyor bunu. Edindiğim izlenimlerin pek azı bu kadar acı ve güçlüdür.
Sayfa 40