Biz her zaman ne kadar mükemmel yaratıldığımizi anlatır dururuz.Dunyanin bize sunduğu bu ayrilacaligin hiç bir canlıda olmadığını, bunun sadece insan ırkına bahşedilmiş bir istisna olduğu fikri her birimizin düşünce dünyasında bir şekilde hayat bulur. Hatta zaman zaman bu durumu abartır dünyada oluşumuzun dünya için bir şans olduğunu söyleyecek
YouTube kitap kanalımda Kuzgun kitabını önerip en sevdiğim şiirlerden bahsettim: ytbe.one/ZHFew7sBSeE
Şiir incelemek zor iş. Yazarken şair akla karayı seçer ama biz geliriz 15 dakikada şiiri bitiriveririz, sonrasında da o şiir hayatımızdan bir kuş gibi uçar gider. Peki, o şiiri korkutup kaçırmadan önce duygu dallarımızda nasıl
“Hiç kimse mutlu değil, herkes bir şeylerden şikayetçi. Kimse yaşantısından memnun değil. Kime sorsak en büyük dert onun. ‘Bir dokun bin ah işit’ misali dokunduğun ağlamaya başlıyor. İstisnasız herkes bişeylerin değişmesini istiyor. Kimisi ‘sistemin’, kimi ‘hükümetin’, kimi ‘ailesinin’, kimi ‘işinin’, kimi ‘yaşadığı şehrin’, kimi ‘yaşadığı ülkenin’...Hatta bazıları her şeyin değişmesini istiyor..! Herkes ama herkes bir şeylerden şikayetçi, sevmiyor, beğenmiyor, mutlu değil, değişmesini istiyor fakat birisi de kalkıp demiyor ki değişmeye kendimizden, fikrimizden, zihnimizden başlayalım. Dünyayı değiştiremeyiz ama kendi dünyamızı değiştirebiliriz. Bugün ana-babaların evlatlarına sözü geçmez, gücü yetmezken bizler beğenmediğimiz hoşumuza gitmeyen dünyayı ve işleyen düzeni değiştirmeye nasıl gücümüz yeter hiç soruyor muyuz kendimize? Tabi ki kocaman bi HAYIR. Çünkü neden ? Düzen bozuk, sistem bozuk, yönetim şekli bozuk, yaşadığımız ülke bozuk, hatta ve hatta inandığımız “Din ! “ bile bozuk fakat biz asla bozuk ve yanlış değiliz. Her şey düzelse istediğimiz gibi olsa aslında biz şahsımız iyiyiz. Hiç bir sorun kalmayacak. Peki ama beğenmediğimiz, sevmediğimiz, bir türlü içimize sindiremediğimiz şu yalan Dünya’da biz ne kadar doğru ve mükemmeliz bir kere daha düşünmek lazım. Herkes dertli fakat kimse derman olmak istemiyor.
“Derdi Dünya olanın, Dünya kadar derdi olur...” Yunus Emre
“İyi bilin ki, şu dünya hayatı boş bir oyalanma ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bunu bilmiş olsalardı! (Ankebût/64)
Fırat CENNET
Paul Bloom kitaptaki deneyleri eşi ve aynı zamanda meslektaşı olan Yale Üniversitesi Çocuk Bilişsel Kavrama Merkezi başkanı Karen Wynn ile gerçekleştirmiş. (Hatta kitapta teşekkür bölümünde yer alıyor.) İşte o deneylerden bazıları:
Ahlakın Temeli ve Evrimsel
İki yaşındaki kızlarının lösemi olduğunu öğrenen aile tedavi arayışına giriyor. En uygun naklin doku uyumunun fazla olan kardeşten olabileceğini öğrenince tam doku uyumunda olduğunu onaylanan bir embriyo üretiliyor. Tedbir olsun diye anne yapay döllenme hormonları alarak o embriyoya gebe kalıyor. Anna bebek doğumundan saatler sonra ablasının ilk
..herkes uyurken çocuk gibi olur, ama kendi içlerinde savaşmadıkları doğru değil, bu bir güzelleme, çünkü uyurken savaşırız, neredeyse istisnasız bir kuraldır bu, ..