Arka kapak yazısı yok, tanıtım bülteni kitap içinden alıntı, neden? Yazabilselerdi olurdu diye kestirip atacağım. 18 yaşında Kambur’u yayımlıyorsun. Öyle böyle bir kitap değil Kambur. Sonra yirmi yıl eser yok, o yazmadı da başkası mı yazdı? Bu sorunun cevabı yok, soruyu unutun, sorulmayan sorunun yanıtı ise öyle miymiş kitabının içinde… Kambur’u
Jean baptiste clemence adlı avukatın barda başlayan ve kendi evinde sonlanan sohbetinde başkalarıyla konuşurmuş gibi yaparken içsel bir hesaplaşmayı biz okurlarıyla buluşturduğu, 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmış, Camus’nün gizliden gizliye içini döktüğü bir Camus eseridir.
Kitabın adı neden “Düşüş”? Her insan hayatının ilk dönemlerinde
Dünya edebiyatına Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Budala gibi büyük eserler kazandıran, radikal bir anlatı ile 20. yüzyıl romanında derin izler bırakan büyük Rus yazar Fyodor Dostoyevski’ye (11 Kasım 1821 - 9 Şubat 1881) dair bildiklerimizi gözden geçirmeye ne dersiniz? 🔎
1- 1821 yılında Moskova’da, altı çocuklu Mikhail Dostoyevski ile Maria
Her sayfasından neredeyse bir alıntı yapabileceğim kitaba en layığının inceleme yazmak olduğunu düşündüm..
İçeriğinde bir yazarın, yazarken biçimsel ve düşünsel olarak nasıl ilerlemesi hatta yazmadan evvel yazısına nelerle başlaması gerektiğine kadar inmiş olan Schopenhauer klasik sivri diliyle açıklamalarını yapmış.
“…
-Kaç çeşit yazar
Merhabalar,
Öncelikle söylemek istediğim şey:
BEN BU KİTAPTAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM. Mutlaka listenize ekleyin ve okuyun. :)
Ben pek inceleme yazmayı becerebilen biri değilimdir fakat uzun zaman sonra bir deneme yapmayı düşünüyorum. O yüzden zaman verip okuyan herkese çok teşekkür ederim. Yazılarım, spoiler içerebilme tehlikesi içerir. O yüzden
Kendime öğütler
1- Dürüst olmak, herkese hakkı neyse onu vermek ve her daim en iyi versiyonun olmaya çalışmak üç ana yaşam kriterin olmalıdır.
2- Güçlü sınırların olsun ve bunları her zaman koru. Sınırların kişiliğini ve karakterini ortaya döken yegane olgularındır. Kişiliğini anlattıkların değil, sınırların oluşturur.
3- İyi biri ol; ama asla iyi
Faruk Duman’ın bu eseri, yeni öykülerini topladığı, anlaşılması esasen zor, sarmal olayların günün sonunda puslu bir atmosferde birleştiği hikâye kitabı. İsminin “Nar Kitabı” olması da zannediyorum ki bu sebepledir; ufak ufak kendi başına sonlanmamış nar tanesi kadar küçük hikayeler bir zaman sonra birleşiyor, birleşmesine ama yine de okurun
Küçük şeyleri dert etmeyin.
Kusursuz olmayabileceğinizi kabullenin.
Rahat ve ılımlı insanların başarılı olamayacağı düşüncesini bırakın.
Sevgi kapasitenizi geliştirin.
Kimsenin sözünü kesmeyin, tümcesini siz tamamlamayın.
Birisine iyilik yapın ve hiç kimseye bundan söz etmeyin.
İçinde bulunduğunu anı yaşamayı öğrenin.
Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün.
Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun.
Sabırlı olun.
Kendinize sorun,bir yıl sonra bunun bir önemi olacakmı.
Gerçeği kabul edin yaşam adil değildir.
Her gün bir dakikanızı teşekkür edecek birisini bulmak için harcayın.
Gülümseyin ve merhaba deyin insalara.
Daha iyi bir dinleyici olun.
Gönlübol olmayı haklı olmaya tercih edin.
Dr.Richard Carlson
Bilimin sıkıcı olacak derecede ciddi ve imkânsıza yakın derecede zor bir uğraş olarak görülmesi yaygın bir durum. Bu yüzden çoğu zaman en iyisinin bilimi bilim insanlarına bırakmak olduğu düşünülür. Çoğu insan siyaset üzerine az çok fikir yürütür, pek çok insan kendince şiir ya da öykü yazarken bilim genellikle girilemeyecek ya da girilmemesi