Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ben bu çağdan nefret ettim!
Kitapta beni en çok etkileyen ilk şey Boxer isimli at oldu. Kendini önemsemeyen, kendisini yönetenleri sorgulamadan onlara koşulsuz itaat eden, çok çalışan, daha çok çalışan bir at. Onun sonunu okurken aklıma, geçenlerde gördüğüm şu söz geldi: "İyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz, olsun. Kötülük yapacak kadar vicdansızlaşmadım ama iyilik yapacak kadar saf değilim artık." Ne acı değil mi? Karşılık bekleyerek veya beklemeyerek iyilik yapmak fakat sonunda en kötüsünü görmek... Çağımızın en acı senaryolarından biridir bu. Dahası sırf böyleleri yüzünden iyilik yapmaktan çekinir oldu insanlar. Yolda gördüğü birine yardım etmez, ya başıma bela açılırsa diye. Bir kavga görür fakat şahitlik etmeye gitmez, ya diğer taraf peşime takılırsa diye. Ya en basiti bir çocuğa gülümsemeye, onu sevmeye korkar olduk çocuk tacizcisi ilan edilmeyelim diye. Bir kez daha anladım ki her şey eskiden daha güzeldi. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi: "Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim." ××× Hayvanlar bile güzel bir düzen kurup yönetim yapabiliyorken, biz insanlar bir türlü birbirimizle anlaşıp yönetemedik dünyamızı. Kitabın ilk sayfalarında böyle düşünmüştüm ve hayran kalmıştım hayvanların yönetim stiline. Fakat ilerledikçe, hayvanların da insanlara benzediğini gördükçe aklımdan geçen tek şey şu oldu: "Kaçınılmaz son!" Tek dileğim; bir sabah, gerçekten adil ve daha yaşanabilir bir dünyaya uyanmış olmaktır. Sevgiyle kalın...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,3bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Bugün yalnızca ruhumuzu besleyelim; sevgiyle, sevdiklerimizle.
Çok sade ve akıcı bir dille yazılmış, ve her birinden ayrı ayrı dersler çıkarılabilecek 6 hikayeden oluşan çok kıymetli bir eser. Ben, incelememi; hikayelerden çıkardığım ana fikirleri yazarak yapmak istiyorum. ANA FİKİRLER 1. Hikaye: Bir insana, bir çiçeğe, bir hayvana olan yardımımız, ilgi ve alakamız, merhametli bir birey olduğumuzu
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,3bin okunma
Reklam
155 syf.
·
Puan vermedi
Acıya Anlam Katmak Zorluklara Karşı Bir Dayanma Rehberi
Viktor E. Frankl'ın İnsanın Anlam Arayışı kitabı, insan ruhunun en karanlık köşelerine bile sızan bir ışık huzmesi gibidir. Nazi toplama kamplarının dehşeti karşısında bile yaşamın anlamını aramaktan vazgeçmeyen bir adamın, Frankl'ın, gerçek hikayesini ve logoterapi adını verdiği terapi yöntemini anlatan bu kitap, varoluşumuza dair en
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
* Ölüme doğru koşmuyoruz, doğum felaketinden kaçıyoruz; onu unutmaya çalışan felaketzedeler olarak çırpınıp duruyoruz. Ölüm korkusu, bizim ilk ânımıza kadar giden bir korkunun geleceğe yansıtılmasından başka bir şey değildir. Doğuma bela muamelesi yapmak tiksindiriyor bizi, buna şüphe yok: Doğumun en yüce iyilik olduğu, en büyük kötülüğün ömrü­müzün başında değil sonunda olduğu telkin edilmemiş miydi bi­ ze? Kötülük, gerçek kötülük gerimizde'dir, önümüzde değil. İsa’ nın gözünden kaçan şeyi Buda kavramıştır: “Üç şey bulunmasaydı dünyada, ey çömezlerim, Kusursuzluk olmazdı...” Buda, ihti­ yarlıktan ve ölümden önce, bütün zaaf ve bütün felaketlerin kay­ nağı olarak doğumu gösterir.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,069 okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İyilik yapma yeteneği için yanıp tutuşmak
Bir ailenin iki çocuğu vardır ve biri babasının yanında bolluk bereket içinde yetiştiren diğeri bir papazın yanında onun yaşam standartlarına göre yaşama mecburiyetinde kalmıştır. Robert yetiştirilme tarzından dolayı kendini dine adamıştır. Ama zamanla psikolojik sorunlar yaşar ve sanki bir arkadaşının ona doğru yolu gösterdiğini zanneder.
Bağışlanmış Bir Günahkârın Özel Anıları ve İtirafnamesi
Bağışlanmış Bir Günahkârın Özel Anıları ve İtirafnamesiJames Hogg · İletişim Yayınları · 2019309 okunma
779 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
TAM BİR BUDALA!
Ne Nastasya Filippovna'ymış bee dedim kitabı bitirir bitirmez. İnsanlara çok fazla anlam yüklemenin ne kadar da acı olduğunu bir kez de bu kitapta gördüm. Sizinle oyun oynayan insanları, gerçekten sizi seven insanlara tercih etmek ne acı. Ah Aglaya, üzümlü kekim. :) Umarım mutlu olursun ömrün boyunca, seni hak eden bir adamla.. Gelelim
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225bin okunma
Reklam
260 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer mi?
❝Kendi varoluşumuza engel olmak için artık çok geç fakat gelecek nesillerin varoluşuna engel olmak için hala zamanımız var. Yeni insanları dünyaya getirmek ahlaki açı­dan sorunlu.❞ Dünya bu kadar berbatken çocuk yapmak gerçekten mantıklı ya da etik mi? Yoktan birini var edip ona varoluşun ağır yükünü ve sorumluğunu vermeye hakkımız var
Keşke Hiç Olmasaydık
Keşke Hiç OlmasaydıkDavid Benatar · Doğu Batı Yayınları · 2018207 okunma
499 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Brie perilerle anlaşma yapmaktansa ölmeyi tercih ederdi. Onun için ölüm, onların zalim oyunlarından daha iyiydi. Ama Nasiğli Sarayı’nın sadist kralı kız kardeşini kaçırınca Brie, onu geri almak için her şeyi yapmak zorunda kaldı. Buna bizzat kralla anlaşma yapıp Nasiğli’lerin ezeli düşmanı Siğli Sarayı’ndan üç sihirli eser çalmak da dahildi… Fakat Siğli Sarayı’nda özgürce dolaşmak sandığından çok daha zordu. Brie’nin tek seçeneği, düşündüğü gibi kötü kalpli olmayan Siğli prensi Ronan’ın gelin adaylarından biri rolünü oynamaktı. Kalbinin dikkatini dağıtmasına müsaade etmeyen Brie, kendince farklı amaçları olan bir Nasiğli çetesiyle işbirliği yaptı. Ama gizemli çete lideri Finn ile vakit geçirdikçe onun baştan çıkarıcı cazibesine karşı koyamadı. İki tehlikeli sarayın arasında kalan Brie, bağlılığının kime ait olacağına karar vermeliydi… ve kalbinin." Puanları çok iyi olmamasına rağmen ben severek okudum, eğlenceli ve sürükleyiciydi. Yine peri dünyası içeren bir kitap, yine bir insan kızımız mecburi sebeplerle peri dünyasına gidiyor olaylar başlıyor. Klişe doluydu ama beğendim ben. Yine de kızın saflığı beni yordu o kadar güçlü, yetenekli kız, Sebastian da Sebastian diye diye bir hal oldu. Sebastian ise saf iyilik meleği, hayatının aşkı güya ama hiç sevmedim bu karakteri benim favori karakterim, kötü görünen Finn oldu. Ben seviyorum bu gece perilerini yaa. Finn'e de yazık etti bu vicdansız kız. Neyse bu seriyi bitirip bir süre peri falan okumayacağım tekrara düşmeye başladı. 2. kitaba başlayalım bakalım.
İçi Boş Yeminler
İçi Boş YeminlerLexi Ryan · Martı Yayınları · 2022550 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Spoiler vermeden kısa bir şeyler paylaşmak istedim.. Savaş sırasında insanın kafası bulanık, korku dolu olması gerekirken; Aurelius kendinden, kendi öz benliğinden bahsedebilmesi ve bahsettiklerinin de aslında insanlığa ders verir nitelikte olması..:) Aurelius anlattı ben elim yanağımda onu dinledim, bazen olmaz bu kadar deyip ara verip bir sigara içtim. Sonuç itibariyle kendisiyle bu kadar yakından tanıştığıma memnun kaldım.. 'Nasıl bir bağ, üzüm verdiği için teşekkür beklemiyorsa, insan da iyilik yaptığı için bir teşekkür beklememeli. Çünkü ben iyilik yapmak için yaratıldım' diyor Aurelius.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215,1bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Okuduğum en sarsıcı kitaptan söz etmek istiyorum. Edebi, gerilim, psikoloji, felsefe, polisiye türlerinin mükemmel şekilde ele alındığı bir kitaptan söz etmek istiyorum. Raskolnikov iyilik yapmak için ya da bir ideal uğruna kötü biri(leri) öldürülür mü sorusunu getiriyor akla. Bir katil için ölüm alışkanlık haline gelecek olmasaydı bu soruya evet diyebilirdim. Ama kendisinin katil olmadığını savunan Raskolnikov bile, tefecinin kardeşini istemeden öldürüyor ve kapıcıyı öldürmeyi aklından geçiriyor. Dolayısıyla ben bu soruya birey olarak hayır demek istiyorum. Bazen o kadar kötü insanlarla karşılaşırız ki bu insanla aynı dünyada nefes almamalıyım deriz. Masum bir çocuğu kaçıran bir insanla, cinsel sapkınlıkları olan bir insanla, hayvanları işkence ederek öldüren bir insanla.. Bu insanlara ne yapılması gerekir? Bence insan tek başına kahraman olmaya çalışmak yerine, bu onu katil de yapabilir, toplum olarak bir şeyler yapmalı. Bazı insanların cezasını toplum belirlemeli. Çünkü o toplumda o insanla yaşayacak olan onlar. Belki bu sayede ağır suçların cezasını daha adaletli verebilirdik ve bazı suçlar bile azalırdı. Belki tüm bunlar olurken bu kadar korkuyla yaşamazdık. Meğer, neler yapabileceğini kendine kanıtlamak, bir şey olabilmek, düşüncesi ne kadar büyük bir duyguymuş. İnsana vicdanını yok etmek pahasına neler yaptırabilirmiş bu duygu. Meğer, Dostoyevski ve Nietzsche birbirine ne kadar benziyormuş. Güç istenci, merhametle ata sarılma sahneleri.. Meğer, suç işleme eğilimi herkeste varmış. Herkesin içinde az ya da çok merhamet olduğu gibi.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,4bin okunma
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap da; Tolstoy un kaleme aldığı "Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır”, “Üç Soru” ve “Bir Vaftiz Oğlunun Öyküsü”, adlı üç kısa Novella bulunmaktadır. Üç hikayenin de ortak özelliği Tanrıyı hissetmenin , ona ulaşmanın tek yolunun karşılıksız iyilik yapmak olduğudur. Kısa ama hayata ve yaşamaya dair oldukça dersler çıkarılabilecek içinde "iyilik" barındıran bu öyküleri okunmasını tavsiye ederim.
Sevgi Neredeyse, Tanrı Oradadır
Sevgi Neredeyse, Tanrı OradadırLev Tolstoy · Remzi Kitabevi · 20214,130 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Acı,belki de tek eşitlik formülüdür. İnsanlar acı içindeyken hep birbirine benzer .s.30 Gitar Michel Del Castillo Iyi olmak guzel olmak demek mi? Kotu olmak çirkin olmak demek mi ? Önyargılar nasil yıkılır.? Kötülük içimizde mi yoksa toplum mu bizi kotu mu yapiyor? Iste bu sorular üzerinden ilerleyen bir metin Gitar. Varlıklı bir ailesi olan çirkin cücenin toplumda var olma savaşı. Iyilik , iyi olma onun icin en onemli seyler . Iyi olmaya çalıştıkça kötülük bulmuş, korkulmus, şeytan olmakla suçlanmış,yüzüne kaynar sular atılmış. Batil inanclarin gölgesinde kararan bir insan yasami. Ailesini kaybedince yalnızlığını, yine toplumun dışladığı cadi olarak gordugu Gaxia isimli yaşlı bir kadınla paylaşıyor. Ve bir gun gitar çalmayı öğreniyor. Sanatla ,müziğin o büyülü tınılarıyla toplumda varolmaya calisiyor. Gitar otekilestirilenlerin kitabi .Anlamaya çalışmadığınız insanların varoluş mücadelesi. Kitabın karakteri, bana biraz Notre Dame'nin Kamburu kitabındaki Quasimodo'yu anımsatsa da biraz da Isveçli yazar Carl Johan Vallgren'in Bir Garip Aşk Öyküsü kitabındaki Herkul karakterini de anımsattı. Kitabı bitirince Zizek'in "Hikayelerini bilmediklerimiz , en cok düşman olduklarımız sözünü hatırladım. Bizim varolusumuz başkaları olduğu sürece var . Anlayabilmek , empati yapmak cok onemli. Castillo'dan okuduğum ikinci kitap Gitar. Daha once Utanç Gömleği'ni okumuş sevmiştim. Yazarın metinlerin arasına koyduğu felsefi cümleleri seviyorum. Iyi okumalar ,okuyunuz
Gitar
GitarMichel del Castillo · Sel Yayıncılık · 2021352 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Üç Kelam : 1) İnsanda ne var? 2) İnsana ne verilmemiştir? 3) İnsan Neyle Yaşar? Başucu kitaplardan bir tanesi daha.. Büyük yazar Tolstoy toplam 4 hikayeden oluşan kitapta toplumun her kesimine ders niteliğinde bir seslenişte bulunmuş. Vurguladığı temel noktalar o kadar içimize işliyor ki; iyilik yapmak, yaptıkça Yaradan' a artan yakınlık, azmin değil de hırsın baş gösterdiği yerde hüsranın felaketin baş göstermesi, olayları çözmek yerine ateşe körükle gittiğimizde bizi nelerin beklediği, hiç uğruna inat uğruna neleri kaybettiğimizi basit, anlaşılır, akıcı bir üslupla anlatan muazzam bir kitap. Kesinlikle tavsiyedir. Sayfa sayısı az olduğundan bu hayat sırlarını taşıyan kitabı rahatlıkla sıkılmadan tekrar tekrar okuyabilirim..
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,3bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
"Dil Belası" (veya "Kelamın Zararları" olarak da bilinir) eserinde Gazali dilin hem bir nimet hem de bir bela olabileceğini ve kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında insanı tehlikelere sürükleyebileceğini anlatır. Yalan, gıybet, iftira gibi dilin yanlış kullanımının insanı nasıl ahlaki çöküşe sürükleyebileceğini detaylarıyla elə alınır. Ayrıca, boş ve faydasız konuşmaların zaman kaybına ve manevi boşluğa yol açabileceğine dikkat çeker. Gazali'ye göre, dil sadece hakikati ifade etmek, bilgi paylaşmak ve iyilik yapmak için kullanılmalıdır. İnsanın konuşma yetisinin diğer varlıklardan üstün bir özellik olduğu gibi, bu yeteneğin sorumluluğu da vardır. Dilin, insanları birleştiren bir köprü olabileceği gibi, onları ayıran bir duvar da olabilir. İmam Gazali'den insanın dilini nasıl kontrol altında tutması gerektiğine dair pratik öneriler; bu öneriler arasında düşünmeden konuşmamak, gereksiz yere yemin etmekten kaçınmak, dedikodu ve gıybetten uzak durmak gibi davranış kuralları, ayrıca, susmanın da bir hikmet olduğunu ve gerektiğinde susmanın, konuşmaktan daha değerli olabileceğini sunar. Dil sadece sosyal bir iletişim aracı olmanın ötesinde, ahlaki ve manevi bir boyutu vardır. Hem dünyevi hem de uhrevi mutluluğu düşünmek, ve buna göre konuşmak gerekmektedir.
Dil Belası
Dil Belasıİmam Gazali · Semerkand Yayınları · 20137,3bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
SELAMM KESİNLİKLE OKUYUNNN Gerçek kişiliğimiz insanlardan gizlemek için çabaladığımızmış aslında. Sizin için de bu böyle eminim ki. Gerçekten yapmak isteyip yapamadığınız onlarca şeyi düşünün. Yaptığınızda samimiyetsiz insanların sizlere yakıştıracağı kalıplar...Bu kalıpların muhatabı olmamak için uzak duruyoruz istediğimiz her şey ve
Uzun Ölüm
Uzun ÖlümH. Nisan Bürtek · Mythos Kitap · 20248 okunma
1.343 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.