Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kalbimi içime çekip bakıyorum dünyaya, âh ne boş! Yalnızlığın ufuk çizgisinde bengi bir suyla yıkanmak dedin mi, aklına Mücellâ gelmeli. Oturduğun sofradaki bir kaşık çorbada yahut sandık lekesi olmuş iğne oyalı bir havlunun isimsiz tarafında. Yaşamı sessizce seyreden insanlar vardır hani, yangın olsa değmez ona, sel gelse götürmez ondan bir şey,
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bozuk asansörlerden uzak durmayın, belki gerçek aşkınız sizi orada bekliyordur!" Beyza Alkoç'un mizah dolu, eğlenceli kitabı Asansör, ilginç konusuyla okuyucularını cezbeder. Asansör kitabı bir kadının evlendiği gün balayı için gittiği otelde yine balayı için gelen diğer bir çiftin damadıyla asansörde kalarak başlayan ve aşka yelken
Asansör
AsansörBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20176,5bin okunma
Reklam
Ah Daemon luxenli kekim
Kabarık koyu kahverengi saçları alnına dalga dalga dökülmüştü. Neredeyse(?) Hunter kadar uzun boyluydu ve bu da onu dev gibi bir yaratığa dönüştürüyordu ama Hunter kadar yapılı değildi(!?). Yüzüne gelirsek... Vay canına, bu güzelliği anlatacak kelime bulamamıştım... ... Yabancı insanın aklını başından alacak kadar çekiciydi. ... Luxen'in gözleri irice açıldı ve ürkütücü parlaklıkları kaybolunca sıra dışı yeşillikteki gözleri ortaya çıktı; o kadar parlak ve derindiler ki bana baharda yeşeren çimenleri anımsatmışlardı. ... Burada isim vermesine gerek olmadan Daemon aşkım olduğunu anlayıp çığlık attığım ve daha büyük bir hevesle okuduğum doğrudur. Her ne kadar Hunter'ı da sevsem de kimse Daemon BLACK olamaz.
Sayfa 291Kitabı okudu
Yardım etmek isteyen varsa...
Benim için bunları deftere geçirmek isteyen varsa eğer dönüşünüzü bekliyorum 😂😂😂😂😭 A HARFİ İLE BAŞLAYAN TIBBİ TERİMLER ABDOMEN: Karın,batın. ABORTUS: Çocuk düşürme, düşük. ABSANS: Kısa süreli şuur kaybı. ABSE: Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum. ABSORBSİYON: Emilme, örn.sindirim,
460 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
EDEBİ PORTRELER'DE NAMIK KEMAL TASVİRİ
Hakkı Süha Gezgin, "Edebi Portreler"de Namık Kemal'i şöyle tasvir ediyor; "Kumral bir yeleyi andıran kabarık, öfkeli saçlar altında büyük ve ağır düşüncelerle katlanmış bir alın. Kalın fakat ahenkli bir boyun, geniş omuzlar, dalga gibi kabarık bir göğüs. O kumral yele ile biten alnın altında sarı şimşekli ela gözler, kıvırcık tunç
Edebi Portreler
Edebi PortrelerHakkı Süha Gezgin · Kapı Yayınları · 201326 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Medeni olmakla övünen ilkel insanlar!
Hüzünlü yağmurlu bir günün sabahından hepinize selamlar. Hüzünlü diyorum çünkü kitapta anlatılanlar biz insanlara karşı acı bir tokat niteliğinde. Uzun bir yolculuğa çıkacak, bilenmeyen diyarlarda yolumuzu arayacak, iç dünyamıza eğilerek hesaplaşmalar yapacağız. Bu yolculukta kırbacımız Aborjinler olacak. Evet, yanlış duymadınız. O ilkel, vahşi,
Bir Çift Yürek
Bir Çift YürekMarlo Morgan · Klan Yayınları · 201923,3bin okunma
Reklam
Namık Kemal
"Kumral bir yeleyi andıran kabarık, öfkeli saçlar altında büyük ve ağır düşüncelerle katlanmış bir alın. Kalın fakat ahenkli bir boyun, geniş omuzlar, dalga gibi kabarık bir göğüs. O kumral yele ile biten alnın altında sarı şimşekli ela gözler, kıvırcık tunç bir sakal ve bu yalçınlık içinde biraz yadırganan pembemsi çok beyaz bir ten."
Kabiltü, hebtü, kabiltü ve hebtü, oldu tamam! Ne kizb ü zulm ü cinayet, ne girye-i eytam! Ucuzca hem de ne âlâ seyahat-ı Arafat, Ziyaret et, anadan doğma, ol sabi gibi, yat! Çalışma, gez, bu kadar altın, elmas, evler, akar... Yeter bu, yüz sene bitmez, çalışmadan ne çıkar? Cenab-ı Hak sana vermiş, hayatı fırsat bil! Bu servetin Hac'efendi,
Bir kere de de ki ben sana ne yaptım yani soruyu sorsan inan sana şunları şunları yaptın diye yargılamayacağım hadi bırak bu dalgaları dalga denizde ben karadayım karasal bir iklim burası çok ayazdır toprağı çatlak elin hatta kolunu sokarsın aman oralarda çok pis böcekler vardır yani o yarıklarda ısırırlar sokarlar biteviye bitmez bir girizgah yaşatırlar sen şimdi geldin ya tüm gelmeler sana benzeyecek rüzgardan esen saçların ipek mavi gözlerine gök kadıköy vapuru gibi geleceksin kadıköye vardığım için mutlu ve heyecanlı, dalgası bile neşelidir buranın sonra karaya adımımı atarım ben karası karasal değildir deniz kokar yosun tutmuştur yemyeşil hiç bir fotoğraf makinesi o yeşilin hakkını veremez işte sen geldin ya artık kadıköy sokakları daha anason kokar pastacıları daha şeker kokar akmar pasajı daha küf korkar kitap sayfaları daha sarıdır daha kabarık. sen geldin ya kahveci de oturup bir kahve isteyebilirim. sen geldin mi sahiden sen sen neredesin artık her şey bir rüya kahvem kokmuyor kitaplar ciltli yepyeni, vapur beşiktaşa geri dönüyor tüm dalgalarını yanında götürerek.
"Kadınların, şimdilerde dalga geçilen o zamanki kıyafetleri olağanüstü derecede parlak ve gösterişliydi; zevkli bir şekilde kullanıldığında ve abartıları dizginlendiğinde bu kıyafetler güzelliği, ressamların dahi yansıtmayı başaramayacağı bir asalet ve yumuşak bir zarafetle donatıyordu. Tüm o tüyler, çiçekler ve kumaşlardan oluşan ıvır zıvırın altında, kadınlar tüm hareketlerini yavaşça yapmak zorunda kalıyordu. Nice iri yarı kadınlar gördüm, bembeyaz giyinip pudralandıklarında ve hareli kumaştan kuyruklarını sürükleyip alınlarındaki tüyleri incelikle sallarken, mübalağa etmeden söylüyorum, kuğuya benzerlerdi. Rousseau ne derse desin, kabarık tüylerinin içindeki bir kumru gibi, küçük zayıf vücutları sarmalayan o muazzam saten kumaşların kıvrımları içinde, bol ve kabarık tüllerin, kollardan dökülen uzun dantel kanatların içinde, capcanlı, rengarenk eteklerimiz, kurdelelerimiz, değerli taşlarımızla, yabanarılarından çok kuşlara benziyorduk ve de küçücük ayaklarımızla şık topuklu terliklerimizin içinde dengede durmayı başardığımızda, işte o zaman gerçekten de, dere kıyısında, toprağa ayak basmaktan korkan bir kuyruksallayan kuşunun gururlu ihtiyatlılığıyla yürüyormuş gibi görünüyorduk."
Sayfa 72 - Can Yayınları -Klasik-Kitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.