"Balkon Lambası"
Siz hiç kendinizi balkon lambası gibi hissettiniz mi? Evet, ilk duyduğunuzda kulağınıza, yani aslında dimağınıza tuhaf gelmesi muhtemel bir söylem olduğunun farkındayım ama ben kendimi bazen odanın içindeki lambayı yakıp söndürmek için yan yana duran bir duya odanın ışığını kapatırken yanlışlıkla basıldığı için geceden açık unutulan bir balkon
Kadına dair müthiş bir yazı. Okuyunuz !..
Türkiyeli kadının mânâ ve maddesi çağlarüstü mutlak fikirden koparıldığımızdan beri zalim batıcı düzen tarafından insafsızca sömürülmektedir. Değeri kalmamıştır artık Türkiye'de kadının... Çünkü batıcı düzen kadına bir mal gözüyle bakmakta ve onu her gün biraz daha kadınlığından uzaklaştırmaktadır. Köledir kadın on yıllardan beri Türkiye'de... Genelevlerde kadın tüccarlarının kölesi, bar, pavyon ve gazinolarda eğlence yeri(!) kral(!)larının kölesi, fabrika ve mağazalarda 800 lira maaşla patronların kölesi, kıyafetiyle modanın kölesi, 19 Mayıs bayramlarında esir pazarlarına çevrilen stadyumlarda şehvetli bakışların kölesi, okullarda zalim eğitim düzeninin kölesi, köle... köle... köle... Allah'tan gayri herkes ve herşeyin kölesi..."
Sayfa 119 - "Elif Betül, "Kadınlar Üzerindeki Zulme Son", Gölge Dergisi 5 (1976)Kitabı okudu
Reklam
Kadına Dair
''Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin , Çünkü Tanrı gözyaşlarını sayar . Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı . Ayaklarından yaratılmadı , öyle olsaydı ezilirdi. Üstün olsun diye başından da yaratılmadı, Ama göğsünden yaratıldı , eşit olsun diye . Kolun biraz altından , korunsun diye . Kalp hizasından , sevilsin diye . '' Eski Talmud
“Her şeyin farklı olmasını dilerdim.” “Ben dilemezdim.” “Dilemez miydin?” “Her şey farklı olsaydı sen şu an olduğun kişi olmazdın. Ve şu an olduğun kadına hayran olduğumu keşfettim. Sana dair tek bir şeyi bile değiştirmezdim.”
Sayfa 288
Pascal'dan ilham alan yaşlıca bir kadın, içinde 100.000 dolar bulunan bir çantayla bankaya girer ve bir hesap açtırmak istediğini söyler.Temkinli banka müdürü kadına parayı nereden bulduğunu sorar. "Bahisten," der kadın, "bahiste çok iyiyimdir." Şaşıran müdür, "Ne tür bahisler?" diye sorar. "Her tür," der kadın. "Mesela hemen burada, yarın öğlen on ikide sağ kalçanızın alt tarafında bir kelebek dövmesi bulunacağına 25.000 dolarına bahse girebilirim." "Girerdim bu bahse," der müdür. "Ama bu kadar saçma bir bahisle paranızı almak istemem." "Eh," der kadın, "bahse girmezseniz ben de gider paramı başka bankaya yatırırım." "Yok, yok, acele etmeyin, canım," der müdür. "Tamam, bahse varım." Kadın ertesi gün öğlen vaktinde, yanında tanıklık için avukatıyla gelir. Banka müdürü arkasını döner, pantolonunu indirir ve bakmalarını söyler. "Tamam," der kadın, "yalnız kesin görebilmemiz için biraz daha öne eğilir misiniz, lütfen?" Müdür iyice eğilir, kadın onaylar ve çantasını açıp 25.000 doları saymaya koyulur. Bu arada avukat müdürün masasının karşısındaki koltuğa çökmüş, başı ellerinin arasında kara kara düşünmeye dalmıştır. "Bunun nesi var?" diye sorar müdür. "Kaybettiği için üzgün," der yaşlı kadın. "Buraya gelirken sizin bize saat on ikide kıçınızı açıp göstereceğinize dair 100.000 dolarına iddiaya girmiştik."
"Ormanda ağaç kesen ve bu odunları satarak hayatını kazanan bir oduncunun oğlu olarak dünyaya geldim. Büyüdüğümde ben de oduncu oldum ve babam öldükten sonra yaşadığı sürece anneme baktım. Annemi de kaybettiğim zaman, yalnız yaşamaktansa evlenmeye karar verdim. Böylece tek başıma kalmayacaktım. Çok güzel bir Kıtırsoy kız vardı ve kısa zamanda
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.