Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İğneler ve sayılar
Yazmayı çok daha kolay hale getiren kağıdın icadından dolayı da Çin'e teşekkür borçluyuz. Bile­ bildiğimiz en eski kağıt örneği yaklaşık olarak MS 150 yılına aittir.
Sayfa 15 - ALFA | Araştırma yayın eviKitabı okuyor
10/10 puan verdi
Genç Timaş’ın yazarlarından Rana Demiriz’in tarih ile gizemi birleştirdiği bu harika romanında kalemi ile tanıştım. Uzun zamandır beklediğim bir şeydi ve Rana Demiriz kalemi gerçekten çok hoşuma gitti. Çok akıcı ve sade bir anlatımı vardı. Kitaba gelecek olursak.. kurgusuna bayıldım öncelikle bunu söylemek istiyorum. Mihrimah ve Mehmet sanat
Ayasofya'da Bir Gece
Ayasofya'da Bir GeceRana Demiriz · Timaş Çocuk · 2018840 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap yaş grubu olarak 12-13-14 yaşa hitap ediyor. 2022 yılında basılmış. Yazarın daha önce bir kitabını okumadım. Fakat yazarın biyografisini kitapta görmek isterdim. Ardından kitap Karadenizden Kızıldenize kadar alınan bir haritayla devam ediyor. Bazı şehirler tam kitabın orta kısmına geliyordu, zor okunuyordu bu yüzden kitabı azıcık ayırmak
Kudüs’ün İkinci Fatihi Selahaddin Eyyûbî
Kudüs’ün İkinci Fatihi Selahaddin EyyûbîMeryem Uçar · Erdem Genç Yayınları · 202324 okunma
Çinliler...bir deneme ve yanılma süreci için­de önce ipek döküntülerinden, sonra başka türlü süprüntülerden (keten paçavrası, eski balık ağları, kenevir, dut kabuğu) yararlanarak, kurudu­ğunda üstüne yazı yazılabilen bir macuna ulaştılar. O dönemde tüm yeni­liklerin imparatorun sarayına atfedilmesi bir görenekti, dolayısıyla usulen kağıdı imparatorluk işliklerinin yöneticisi hadım Cai Lun'un (ö. İS 121) bulduğuna hükmedildi. İS 105'te imparatora ilk defa olarak kağıdın bulu­nuşundan söz eden raporu yazan kişi oydu. Ne ki bu tarihe gelindiğinde, adı hiçbir zaman kayıtlara geçmemiş, daha önemsiz biri tarafından zaten geliştirilmiş ve bir süredir kullanılmakta olmalıydı.
Sayfa 431 - Yapı Kredi Yayınları.
Bir varmış bir yokmuş, bir ülkede bir padişah varmış, dünya tarihine meraklanmış; müneccimini çağırıp böyle bir eser yazmasını emretmiş. Aylar geçmiş, yıllar geçmiş, müneccim on cilt kitapla padişahın huzuruna çıkmış. Padişah bakmış bakmış; bu çok uzun, vakit bulup okuyamam, sen bunu kısalt da öyle getir, demiş. Dünya tarihi üç cilde inmiş, padişah gene uzun bulmuş. Bir cilde inmiş, gene uzun bulmuş. Müneccim artık sinirlenmiş; bir kâğıdın üstüne tek bir satır yazı yazıp padişaha sunmuş. Padişah bunu okuyunca öyle be­ğenmiş ki, tarihçiyi ağırlığınca altınla tartmış. Padişahın dünya tarihi diye beğendiği tek satır şu: “İnsanlar doğdular, acı çektiler ve öldüler." Bu kadarı da hem çok kısa, hem çok karamsar. Biz bunu şöyle düzeltelim: “İnsanlar doğdular, birşeyler bıraktılar, öldüler.”
559 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BİR GEYŞANIN ANILARI-ARTHUR GOLDEN,560 sayfa “Mücadelemiz ve zaferlerimiz ne olursa olsun,onlar için ne denli acılar çekersek çekelim,hepsi kısa bir süre sonra kağıdın üstündeki mürekkebe damlayan su gibi akıp gidecek.” “Bir geyşanın hayatının nasıl olacağını düşünüyordun?Hayatlarımızın mutluluk verici olması için geyşa olmuyoruz.Başka çaremiz
Bir Geyşanın Anıları
Bir Geyşanın AnılarıArthur Golden · Altın Kitaplar · 20003,274 okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dünyanın başlıca yazı sistemleri ve alfabelerinin kökenleri, biçimleri, işlevleri ve kronolojik değişimleri üzerine kapsamlı bir çalışma. Yazma eylemi insan konuşmasını yeniden üretmek için biçimlendirilmiş bir icat ancak kusurlu bir araçtır. Bu yüzden yazı sistemleri ve alfabeleri sürekli değişim halindedir. Yazı sistemlerinin tarihsel gelişimleri doğal bir evrim değildir ancak bugün dünya nüfusunun yüzde 85'i tarafından icra edilen bir beceriye dönüşmüştür. Bir zamanlar kağıdın parşömenin yerini alması gibi, sayfa inceliğindeki emürekkepli plastik ekranlar, artık kolayca erişilebilen kağıdın yerini günün birinde alabilir. İnsanlık değiştikçe yazma eylemi de değişiyor. Yazma insanlık durumunun göstergesidir.
Yazının Tarihi
Yazının TarihiSteven Roger Fischer · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221 okunma
Tükenmez kalemin dolmakalemden farkı nedir?
Kalemin tarihi yazınınkinden de eskidir. İlk insanlar sivriltilmiş çakmak taşları ile hayvan kemiklerinin üstüne resim kazırlardı. Türkçeye Arapçadan geçen kalem sözcüğünün kaynağı 'kamış' anlamına gelen eski Yunanca 'kalamos' sözcüğüdür. Mısır, Yunan ve Roma medeniyetlerinde saz ve bambu gibi bitkilerin içi
Aykırı Yayıncılık
On dokuzuncu yüzyılın sonuna gelindiğinde bezin yerini tamamen ağaç aldı ve pek çok fabrika kağıt yapımından servet kazandı. Bezden servete kağıdın tarihi asırları ve kıtaları kapsar ve kağıt insanlık tarihinde dönüm noktası oluşturan bir icat haline gelir. "Kağıt olmasaydı, bilgi ve bilim layıkıyla aktarılamazdı," diyen Psychogios'a göre toplum düzeni de kağıt üzerindeki yasalar sayesinde korunuyor.
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Reklam
504 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitaplar Mısır’da yazılır, Lübnan’da basılır ve Bağdat’ta okunur.
"Her yeniliğin gelenekleri yok edip yerlerini aldığını sanmak bir hatadır. Gelecek daima geçmişe bakarak ilerler." (S.358) Incelemeye verdiğim başlık kitapta geçmiyor ama bir Arap deyimi olan bu sözü kitabı okuyunca çokça hatırladım. Vallejo aslında genç bir yazar. 1979 Zaragoza/İspanya doğumlu. Fakat belli ki kitapların içinde doğmuş ve büyümüş. Papirüs'de neredeyse antolojiye varacak kadar çok kitaptan bahsetmiş. Kitap kağıdın keşfi öncesi,Yunan ve Roma dönemleri ağırlıklı olmak üzere, papirüsten başlayarak parşomene oradan kütüphanelere en nihayetinde gezici "atlı" kütüphanelere kadar bir dolu bilgi sunuyor. Fakat yazar akıllıca bir yol izlemiş ve verdiği bunca bilgiyi hiç sıkmadan, hikayesel bir şekilde anlatmayı başarmış. Özellikle bazı bölümleri extra heyecanlı olmuş. Örneğin Iskenderiye kütüphanesinin oluşturulması ve nasıl yok olduğuna dair tezlerden bahsettiği bölüm çok akılda kalıcıydı. Bunun yanında Yunan ve Roma dönemlerine dair de ayrıntılı bilgiler mevcut. Codexlerin oluşumu, "kanon"un litaratüre nasıl girdiği gibi tarihi olaylardan epey bahşedilmiş. Kitap fazlasıyla akıcı ve bilgi dolu ama bir olumsuz eleştirim olacak o da, ara ara tekrara düştüğü hissine kapılmam oldu. Sanki aradan uzun zaman geçtikten sonra yazmaya devam etmiş ve önceden neden bahsettiğini unutmuş da aynı mevzuyu tekrar açmış gibi hissettim. Yine de beğenerek okudugum ve herkese tavsiye edeceğim bir eserdi. Keyifli okumalar dilerim.
Papirüs
PapirüsIrene Vallejo · Bilgi Yayınevi · 202361 okunma
Hem seküler fikirlerin hem de İslami dini doktrinin yayılmasını kolaylaştıran bir etken de, İslam topraklarında kâğıdın yaygın olarak üretilmesi ve kullanılmasıdır. Kağıdın M.Ö. 1. yüzyılda Çin'de bulunduğuna inanılır. İslam dünyasına da, 751 yılında Aral Gölü doğusunda Arapların bir Çinli kuvvetini yenmesinden sonra girmiştir. Çarpışmada tutsak edilenler arasında bulunan Çin kâğıt yapımcıları, becerilerini Müslüman zanaatkârlara öğretmişlerdir. Kâğıt Bağdat'a 8. yüzyıl sonlarında gelmiş ve İspanya'da 900'de Batılı toplumlar henüz papirüs ve parşömen kullanırken geliştirilmiştir. Yüz yıl sonraysa kâğıt üretimi İslam dünyasının tamamına yayılmışken, Orta Asya'da Semerkand ve İspanya'da Valencia gibi yerlerde üretim merkezleri kurulmuş durumdaydı.
Sayfa 28 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Gel gör ki, doğa dedikleri Tabiat kuralları önünde sıfır bile olamayan insan olayı, toplum açısından konuldu mu, determinizm kaçınılmazlaşıyor. Madem toplum yaratığı bir "Zekâ" ve "Ruh" taşıyoruz, onları, yaratıcısı toplumun belirlendirdiği doğrultudan hiçbir şey geri çeviremez. Kâinatın "dilsiz, cansız" dediğimiz
176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.