iyi ki böyle bir kitap yazmışlar ve ben de iyi ki okumuşum. bana göre bu kitabın özü, korkmadan yaşamak. yaşayın arkadaşlar, her şeyi görün. öldüğünüzde yanınıza hiçbir şey kalmıyor. o kadar iyi yaşayın ki ölmekten korkmayın. yaşamaktan korkarsanız ölmekten ödünüz kopar.
“her mevsimin bir zamanı var… doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.”
Son olarak Kara Mustafa, Ruslarla mücadeleye bir an önce kesin bir çözüm bulmak için bütün kuvvetleriyle, Rusya üzerine yüklendi (Çihrin Seferi); imparatorluk için en önemli sorun olan Orta-Avrupa sorununu kökünden çözmek istedi (1683 Viyana Seferi) ve devleti Orta-Avrupa'da uzun bir savaşa sürükledi.
Bu durum, devleti, Kuzey işlerinde ister istemez hareketsiz bırakacak, buradaki uğraşı yalnız Kırım Hanlığı'nın omuzları üzerine yüklenecek, Hanlık kuvvetlerinin Orta-Avrupa'daki ölüm kalım uğraşısı için harcanmasına neden olacaktır.
1683-1699 savaşı sonunda imparatorluğun ve hanlığın bir daha belini doğrultamayacak bir şekilde çöküşü, Habsburgları Balkanlar'a, Rusları Kırım'a, Karadeniz'e kadar getirecektir. XVIII. yüzyılda imparatorluk için Kırım ve Karadeniz'in savunması, başlıca sorun olacak ve Kırım Hanlığı düşünce (1783), ölçüsüz büyüyen Rus tehlikesi doğrudan doğruya İstanbul'u tehdit edecektir.
Görülüyor ki, yüzyıl süren bir mücadelenin son kanlı dönemi olan 1 683-1699 savaşı, gerek Orta-Avrupa, gerek Kuzey-Karadeniz sorunlarının imparatorluk aleyhine yeni bir aşamaya girdiğini göstermiştir.
İyiyle kötünün kıyamet gününe kadar sürecek olan ölüm kalım savaşı, insanlığın yediği en büyük kazıktı. Toplum düzeninin en kestirmeden sağlanması ve otoritenin daima ayakta kalması için atılması gerekmiş olan bir kazık.