Anlamıyorum Kâmil Bey: Bazı mahrem durumlar nasıl oluyor da herkesin ağzına düşüyor.
Sayfa 18Kitabı okudu
“ kılıçla değil; fikirle, kelâmla çürütelim ”
Devletin, insanın medreseler ile bağlantısı ne ola?
"Medreseler insan yetiştirir. Nitekim ben de medreselerde müderrisin tedrisinden geçmişimdir. Hadis, fıkıh ve tefsir alanında nice eserler okudum. Bu eserleri okumak ve usûlünü öğrenmek, insanın yolunu saptırmamasına sebep olur. Bileni, doğru yolda tutar. Buralar belde olarak küçük
Sayfa 99Kitabı okudu
Önce bu iki tekne, sonra kendisiyle Kristof Kolomb arasındaki benzerliği şaştı. Cenevizli gemici Hindistan’a varacağını sanarak yola çıkmış, Amerika’ya ulaşmıştı. Kamil Bey ise İstanbul’a gittiğini kesinlikle biliyordu, ama doğduğu şehri nasıl bulacağını katiyen kestiremiyordu.
Ben de anlamıyorum
Anlamıyorum Kamil Bey: Nasıl oluyor da bazı mahrem durumlar herkesin ağzına düşüyor.
Sayfa 18Kitabı okudu
Kamil Bey, ağzı sigaradan acımış gibi tükürdü. "Alçak insanlar yükseldikçe alçaklıkları da o ölçüde artıyor!" diye düşündü.
~~~son~~~
...Kimsenin farketmediği 1uygarlık dersi olabilir miydi bu ya da Garson Bey'in altın dişi, caminin duvarına yaslanmış oturan tinerci çocuklar. Tüm bunlarla ve daha kim bilir ne belli belirsiz izlerle vardığım yer, paslanma olasılığı yüksek, soğuk, demir 1yüzeydi. Bu düşük yoğunluklu çıkarsama yüzünden yeterince sarılıp sırtını pat patladım mı arkadaşımın, bilmiyorum. Ama gözlerimizin nemlenmesinden, ikimiz de bunun son görüşmemiz olduğunu duyumsamıştık, bence...
Sayfa 110Kitabı okudu
Anlamıyorum Kâmil bey: Bazı mahrem durumlar nasıl oluyor da herkesin ağzına düşüyor. Bazı şeyler konuşulmaz oysa.
Sayfa 18Kitabı okudu
Küfredesim gelip etmediğimde...
Kâmil Bey, ömründe ilk defa ana avrat sövmek isteği duyuyor, yeterince küfür bilmediği için bunalıyordu. Yüreğinde dalga dalga kabaran kini, bu çaresizlik içinde, ancak küfretmek biraz dindirebilirdi.
...Fotoğrafta boşluklar olmalı der Celal Bey, bakan doldurma li orayı.
Ben şimdi boşluksuz anlatsam, roman olur.
Sıradan 1hayat bizimki. Herkesinki gibi. O yüzden 1kaç fotoğraf göstersem, zaten anlarsınız...
Sayfa 74Kitabı okudu
Bir yalnızın herkesiydi Bedia Hanım. Kamil Bey 'in zorunlu olarak karısı, mecburi akrabası, zaruri arkadaşı, komşusu, kardeşi, her şeyiydi. Kimsenin görüşmek istemediği bir adamın hayatındaki bütün ilişki boşluklarını tek başına doldurmuştu.
Sayfa 113
Dr.Kâmil Bey;
"Anadolu da yoksuldur, çıplaktır, bakımsızdır ama vatanımızdır. Osmanlı Devleti, Anadolu'yu sürgün idarecilerin, mültezimlerin, mütegallibelerin, ağaların, cahil hocaların, şeyhlerin insaf ve izanına terk etmiş. Halk uyanamamış, hayatı zar zor sürüklemekle yetinmiş."
Sayfa 95 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okudu
Nermin kendi resmini koymamıştı.Kâmil Bey'in buna canı sıkıldı.Neden pipolara sevineceğini kestirmiş de,kendisini her şeyden,hatta zaman zaman hürriyetten bile fazla özlediğini akıl edememişti.
Sayfa 389Kitabı okudu
Kim iğrenmez ki?
Kâmil Bey eskiden beri başkasının sefaletine bakarak haline şükredenlerden iğrenirdi.
Sayfa 358 - Ithaki Yayınları 20. Baskı Mart 2011 Ithakide 13. BaskıKitabı okudu
Yenilirsek yanarım Kamil Bey... Yenildiğimize değil, haklı olduğumuzu ispat edemediğimize...