Bütün Ortadoğu'yu ateşe veren ve Filistin'i bir kan gölü haline getiren İsrail terörünün asıl hedefi, bütün İslâm dünyası olmakla beraber, Türkiye'dir. Çünkü Arz-ı Mev'ud'un sınırları Türk topraklarından geçmektedir. Gözü bizim topraklarımızda olan böyle bir devlet ile Türkiye nasıl olur da işbirliği yapar?
Sayfa 220Kitabı okuyor
musa kardeşim
ağlamaktan mı
okumaktan mı
az uyumaktan mı
kan gölü gözlerin
her an karanlığını
giyinecek gibisin
ne kadar uzun sürüyor
ta içinden
gözlerine gelmesi dikkatin
Cahit Zarifoğlu
Ah Şu Lanet Başağrısı
yine başladı başım
yine dünyam kapkaranlık
*
ne aspirin ne novaljin ne şurup
eczanelik ağrı değil bu benimkisi
değil dostlar
---beyin değil
----işte elektrosu
Bütün kanımız al bayrağımıza geçmiştir. Biz her zaman kan gölü, kan gölü, derya deniz kan gölü içinde yüzmüşüzdür. Serçe kadar olanımızın bile üç öküz kanı kadar kanı vardır. Ol sebepten biz kanımızı yeryüzünün en ücra köşesine kadar serpmişizdir...
Kışlalar, cezaevleri, garlar, okullar, yani Komünarların toplanıp götürüldükleri her yer toplu infaz alanına dönüşmüştü. Burjuvazi için bu kan gölü, yürek ferahlatıcı bir intikamdı; ezilen, sömürülen, horgörülen “ayaktakımı”nın 72 günlük iktidarının intikamı! Burjuva gazeteler askerleri daha da şevklendirmek için birbiriyle yarışıyordu. Üstelik sadece Fransa’dakiler değil! Ve sadece gazeteler de değil; canilik burjuvazinin saygın “bilim yuvaları”ndan da fışkırıyordu. Bir İngiliz tıp dergisi, tutsak Komünarların denek olarak kullanılması çağrısında bulunuyordu!
Sayfa 91 - c:2
Elçiler, tâcirler ve mülteciler Doğu Avrupa'nın, Güney Rusya'nın, Macaristan'ın ve Polonya'nın sadece istilâ edilmediğini, aynı zamanda bir kan gölü içinde olduğunu haber verdiler. Nereye bakılsa binlerce acımasız Moğol görülmekteydi. Hemen hemen üzerinde büyüdükleri bozkır atlarıyla, karşılarında duran her şeyi imha ediyorlardı. Moğollar bir kasırga gibi Avrupa üzerine çöreklenmişlerdi..
Sayfa 13 - Kronik KitapKitabı okudu
Her gün başka bir ben var kafamda öldürdüğüm.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Zihnimin bi köşelerinde buz gibi cesetler,
Etrafta kan gölü oluşmuş.
Hepsi huzura kavuşmuş...
Belki acı vericiydi ölümleri,
Belki vahşetin ta kendisiydi,
Belki de bir kıyametti.
Ama ne olursa olsun eksik olmadı tebessümleri.
~Nazlı&T
Hoş geldin ertesi sabah ve pişmanlığın çiğ ışığı
Gri bir günün ışığıyla yıkanan yorgun bir adamdı.
Sayfa 307Kitabı okudu
Oğlum geceyi bir arkadaşının evinde geçiriyordu. Ama öyle değilmiş. Kafa yaralanması nedeniyle bir acil servis odasında oturuyormuş. Ve arkadaşı, oğlanlardan biri komadaydı. Sanırım oğlumun emniyet kemeri takmayı hiçbir zaman unutmadığı gerçeği için minnettar olmalıyım. Araba çalarken bile.
Sayfa 263Kitabı okudu
“Bu sefer evi göremeyeceğim” derlerdi. Claire onları teselli etmeye çalışır ama aynı zamanda ölümün o sezgisel ürpertisini de hissederdi. Öleceklerini söylediklerinde, ölürlerdi.
Sayfa 213Kitabı okudu
Ve onca özenle yenilenen ev kısa zamanda yeni bir dekora kavuşur: Kapının önüne konan bir Satılık tabelasına.
Sayfa 188Kitabı okudu
“Bazen” dedi, şiddetin bir açıklaması yoktur. Ürkütücü yanı da budur. Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkabilmesidir. Çoğu zaman mantıksız olmasıdır.”
Sayfa 186Kitabı okudu
Çocuk yanımız nereye gider?
Sayfa 105Kitabı okudu