Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vatan
— Sen hiç savaşa gittin mi, Zorba? O, büzülerek karşılık verdi: — Ne bileyim ben? Hatırlamıyorum. Hangi savaşa? — Vatan için yapılan savaş, demek istiyorum işte! — Sana bırak o lâfları demedim mi ben? Geçmiş saçmalar, unutulmuş saçmalardır! — Bunlara saçma mı diyorsun, Zorba? Utanmıyor musun? Vatan için böyle mi konuşursun sen? Zorba
Can YayınlarıKitabı okudu
Büyülü Ceket
Giyim kuşam zarifliğine değer vermekle beraber, hemcinslerimin üzerindeki elbiselerin dikimindeki kusursuzluk derecesine hiç aldırış etmem çok kere. Ama bir akşam, Milano’da özel bir toplantıda tanıştığım kırk yaşlarında görünen bir adam, sırtındaki elbisenin pürüzsüzlüğü ve kesilişindeki mutlak güzellikle gerçekten göz alıyordu. Bilmiyorum
Reklam
Afrikalilar
.... Senin için ya senin için. Elinde bir poşet abur cuburu olan çocuk gelir mi bir daha dükkana? Bir hafta müşterin olmayacaktı. Tarihi mi geçsin bütün bu malların? Diye çıkistim. 'Sen çocukların ellerinden kandilliklerini bunun için mi aldın? ' Hah işte anlamıştı gerçek niyetimi, sevinecekti şimdi. Evet, bunun için aldım. Anladın mı şimdi, daha çok satış yapalım diye. Dedemin burnundan dumanlar çıktı. Evladım günah. Evladım ayıp. Evladım sen ne biçim insansın? Diye bağırdı Artık dayanamiyordum, açtım ağzımı yumdum gözümü. 'Afrikali çocuklara yardım gönderilmesinin nesi günah ya? Asıl sen ne biçim hacisin. Daha sevaptan günahtan haberin yok. Koyun çocukları kandil kutlarken iyi, afrikali çocuklar açlıktan olsun. Oh , ne ala memleket. SOn sözümü söyleyip çıktım . Çıkarken hızlıca raftan defterimi aldım. Çocukların Yetişkinlerle İletişim de Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular başlıklı defterime 8. Maddeyi asiri sınırlı ve bozuk bir Turkceyle yazdim:. "Sofrada yemek yemeyince , Afrika'da çocuklar aç, yemek bulamiyorlar diyorlar. Hadi yemek gönderelim deyince, evladım sen niye böylesin... asıl siz niye böylesiniz ya, siz niye böylesiniz. Su istiyorum, sen artık büyüdün kendin al diyorlar. Kendi başıma yaşamak istiyorum diyorum, sen daha küçüksün. Diyorlar. Gıcık bunlar ya, bütün yetişkinler aşırı gıcık "
Sayfa 128Kitabı okudu
Yabu
"Kaç yıldır görmüyorsun buraları?" diye sordu Enver. Gözlerimi kerpiç damlarda, demiryolu boyunca uzanan tel örgüde, tel örgünün arkasındaki Suriye toprağında ve daha ötede, akşam karanlığına gömülen Resulayn kasabasında gezdirdim bir süre. "On iki yıl," diye mırıldandım. Sonra, on iki yıl adını verdiğim zaman dilimi,
Sayfa 83 - Everest
Yabu
“Kaç yıldır görmüyorsun buraları?” diye sordu Enver. Gözlerimi kerpiç damlarda, demiryolu boyunca uzanan tel örgüde, tel örgünün arkasındaki Suriye toprağında ve daha ötede, akşam karanlığına gömülen Resulayn kasabasında gezdirdim bir süre. “On iki yıl,” diye mırıldandım. Sonra, on iki yıl adını verdiğim zaman dilimi, içinde taşıdığı on iki
Celal Bayar
“Aziz Refikam, Geçen gün yazdığım mektuba ektir. Sizden yılbaşı için bazı kimselere yılbaşı hediyesi istemiştim. Hediye verilecek bir hayli kimse varsa da bunların bir kısmını önümüzdeki bayrama bırakmak istiyorum. Evvelce yazdığım üç zattan başka karı koca eczacılar vardır. Buraya geldiğiniz günden beri bizimle alakadar olurlar; ilaç vesaire
Reklam
Fakir Bir Şimal Kilisesinde Şeytan İle Rahibin Macerası İlk önce yağmurla sonra birdenbire açan güneşle başlamıştı sabah. Henüz ıslaktı asfaltın solundaki tarla.
Biraz uzun oldu ama, üzgünüm sanki kitabı yeniden okutur gibi :')
ROMEO: Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne? Evet, orası doğu, Juliet de güneşi! Yüksel ey güzel güneş, öldür şu kıskanç ayı, Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye. Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan, Sayrılı ve toydur bakirelik giysisi. Soytarılar giyer bunları
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.