İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Ebru Ince 'in düzenlemiş olduğu etkinlik sayesinde bu sözü, "Mart ayı, Aziz Nesin ayı" na evirmiş bulunuyoruz. Dertse dert, hüzünse hüzün, mizahsa mizah, yergiyse yergi, edebiyatsa edebiyat...Hepsi en sağlamından, temeline kadar!
Ne mutlu ki, bu ay, platformda sağımız, solumuz,
( İkisi de aynı an da içeriye girer. Oldukça sinirli bir şekilde aynı anda hareket edip, aynı anda konuşur… )
Kair / Riak – Kahretsin!
Kair / Riak – Hep senin yüzünden!
Kair / Riak – Beni tekrar etmeyi bırak!
Kair / Riak – Lütfen…
( Biri konuşur diğeri sadece ağzını oynatır diğeri konuştuğunda… )
Kair – Tamam.
Riak – Bence
"Kötü bir ruhun iyi davranması beklenemez bir durum, avcı."
Türkler fantastik yazamaz diyenlerin suratına tokat gibi inecek bir kurgu ve kitap diyebilirim. Gerçekten aşırı beğendim ve birkaç ayrıntı dışında yabancı yazarların elinden çıkmış gibi bir his verdi bana. Yazarın anlatım tarzını baya sevdim ve elinden çıkacak olan diğer
Kitapta hemen hemen herkesin içinde bulunan vazgeçemediği şeytandan bahsetmektedir. Bu şeytan öyle bir şeytan ki; uğruna sevdiğin her şeyden vazgeçebildiğin ve hatta onları harcayabildiğin; aslında çaresizlikten doğup ve yine çaresizliğin besleyip büyüttüğü, kendimizi onunla savaşamayacak kadar zayıflatıp, değersizleştirdiğimiz kanser hücremizdir. Yazar kendisinden umduğumdan fazla gözlem yeteneği, hayal gücü ve onu okura aktarışı karakterlerin yanıbaşında hissettirdi kendimi. Bu vesileyle yazarın diğer kitaplarına ilgim arttı. Raflarınızda mutlaka Sabahattin Ali olmalı diye düşünüyorum. Diğer kitaplarından da aynı lezzeti alırım inşallah. :) Keyifli okumalar..
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,4bin okunma
Bu ve bunun gibi eserler bize eski Anadolu yaşamını yansıtır. Yaşanan bunca şeyin sadece geçmişte değil günümüzde de var olduğunu görüyoruz. Daima toplumun kanser bir kesimi olacak ve bu kanser kesime asla tamamı ile engel olamayacağız. Bu gerçekle yüzyüze gelince ister istemez canım sıkıldı. Devirler farklı fakat sorunlar aynı.
Son olarak Sabahattin Ali'nin diğer eserlerine göre daha ağır geldiğini söylemeden geçemeyeceğim.
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021171,4bin okunma
Zavallı şair... Bülbül hamûş, havz tehî, gülistan harab diye inliyordu. Ne bülbül kaldı, ne havz.
Toplum zıvanadan çıkmış. Cinayet cinayeti kovalıyor. Akıl susmuş ve mefhumlar cehennemî bir raks içinde tepinip duruyor. Sloganlar yönetiyor insanları. İdeolojiler yol gösteren birer harita değil, idrâke giydirilen deli gömlekleri. Aydın dilini
Kolaylıkla bitirebileceğiniz, içinde biraz doğaüstü biraz da kendinizden bir parça bulabileceğiniz bir eser bu. Karakterimiz kedisi, eski adıyla marul şimdiki adıyla lahana ile birlikte yaşayan bir postacı. İleri seviye baş ağrısından şikayetçi. Bunun için doktora gidiyor ve hayatının en kötü haberini alıyor. Dördüncü evre kanser… bunun üzerine dahası da ekleniyor tabii. Evine şeytan geliyor ve onunla bir anlaşma yapmak istiyor. Şeytanın her isteğine karşılık ömrüne bir gün daha eklenecek.
Kitabın genel dili sade ve akıcı. Çoğunlukla, her sayfada sizi düşünmeye iten temalar barındırıyor. Yaşama, insana ve yaşamı nasıl değerlendirdiğinle alakalı bir çok mesaj veriliyor. Ancak beklediğim gibi çıkmadı. Sevdim ama tatmin etmedi. Uzun okumaların ardından bir günde bitirebileceğiniz bir eser.
Ve izleyebilseydiniz debelenen beyaz gözlerini yüzünde,
Sarkmış suratını, sanki bıkmış bir şeytan günahlardan;
Duyabilseydiniz, her sarsılışında, oluk oluk gelen kanı
Köpükle tahrip edilmiş ciğerlerinden,
Kanser gibi müstehcen, gevişi kadar acı
Masum dillerdeki hakir, dermansız yaraların,
Dostum, bunca keyifle söyleyemezdiniz,
Umutsuz bir zafere heves eden çocuklara
O eski yalanı: “Tatlı ve Şereflidir Ölmek Vatan İçin.”