Nereden başlanır ki buna?
Kitap bitti. Bomboş duvara baktım. İzledim...
Müzik falan da yok bu sefer. Sessizlik istiyorum sadece. Gözyaşlarım ve sessizlik. Bu evde mümkün değil tabiki bu. Yazmak için geceyarısını bekleyeceğim dedim. Ama işkenceydi bu kendime. Ruhum bedenimden ayrılıyordu sanki. Nefes alamadım. Gerçekten alamadım. Tuvalete
Gül-şeninde âlemin ermez bu sırra hiç kes
Zaglar âzâde bülbüller giriftâr-ı kafes
(Dünya gülşeninde ermez bu sırra hiç kimse,
Kargalar neden özgür, bülbüller neden kafestedir?)
~Firâkî~
Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar. Güneş yalnız da olsa, etrafa ışık saçar. Üzülme, doğruların kaderidir yalnızlık. Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar.
İyi geceler dileyerek söze başlamak istiyorum. Bu iletinin muhatabı beni takip eden ve henüz yetişkin olmayan ORTAOKUL ve LİSE öğrencileri başta olmak üzere, keşfette de denk gelmesini istediğim bütün değerli kardeşlerimdir.
Hepimizin evde olduğu şu günlerde sosyal medya hesaplarımızla ilişkimiz artmış durumda. Oturduğu yerde, insanlara
Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar.
Güneş yalnız da olsa, etrafa ışık saçar.
Üzülme, doğruların kaderidir yalnızlık.
Kargalar sürüyle, kartal yalnız uçar.
“Bir masal iki parçanın bir araya gelmesiyle yapılır: Bu parçalardan biri masalın bedeni, öteki canıdır denebilir. Beden masalın kendisi, can ondan çıkan derstir.”
-
Jean de La Fontaine
1. Giriş:
Bu makale çalışması yalnızca Aisopos ve masallarına dair değildir. Aisopos öncesi Antik Yunan'da karşımıza çıkan masalsı metinlere, Aisopos'un hayatına,
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Cîfe-i dünyâ değil kerkes gibi matlûbumuz
Bir bölük Ankâlarız Kâf-ı kanâat bekleriz
Dünya adlı çöplükte eşelenen kargalar gibi değiliz; kanâat Kâf’ını mekân tutmuş (kanaati huy edinmiş) Ankâ kuşları gibiyiz.
Tam anlamıyla bir "Leş" kitabı. .
Çünkü kargalar ziyafeti için kamyon kamyon ceset var ...
#SPOİLER
Böyle bir savaş için insan ne kadar aklın dışına çıkmış olabilir ?
STALINGRAD savunması olarak tarihe geçen bu olayda koca bir Alman ulusu matemi var ..Führer çok uzaktan nutuklarını atmaya devam ederken Volga ve Don nehri arasında
Ordu yürüyüş kararı sayılacak sayyy!
“Fischer! Sol iki üç dört ah bir şu açlık bu rezil açlık hep bu rezil sol iki üç dört sol iki sol iki sol iki…”
Lütfen ayaklarımızı aynı anda yere vurmaya dikkat edelim. Komutan çök dediğinde çökelim, kalk deyince kalkalım. Komut verenin üzerinde üniforma var çünkü. İlk bakışta mantıksız görünse de aldırmayın