Beni en çok şaşırtan yazarlardan biridir Murat Menteş. Sadece iki kitabını okumakla yazar hakkında bir şeyler söylemek ne kadar kabul edilir bilmiyorum ama dün artık inceleme yazacağım dedim kendime.
Öncelikle kitabın kapak tasarımı fazlasıyla orijinal ve başarılı. Kapağında silahlar, uçaklar, televizyonun içinde kovboy şapkasıyla bir elinde
Başta bir ömür boyu mutlu olma vaatleri, sözler, yeminler... Yıllar sonra acı gerçekler, kavgalar, öfke krizleri...Zaman insan hayatını yerle bir etme gayesiyle geçiyordu sanki.
Cap canlı kavgalar var. Canlı ve rahatsız edici hakaretler, canlı aşk pasajları; trajediler ve komediler var, insanın kalbine dokunan üzüntüler var, seni güldüren sözler ve hareketler var: kesinlikle, bu şeyin tümü aynı gerçek hayat gibi.
Eseri incelemeden önce yeraltı edebiyatı nedir? Ve nasıl ortaya çıkmıştır. Biraz bu konulara değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Her şeyden önce yeraltı edebiyatı bir akımdır. Tıpkı diğer edebi akımlar gibi.
Sert, aykırı, eleştirel, gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıra dışılığın,
Aldatılan erkekler ne hisseder tam olarak kestiremiyorum ama sanırım erkekler aldatılmada eşlerinin cinsellik olarak terkine biz kadınlarsa erkeklerin duygusal göçlerine takıntı yapıyoruz. Birlikte oldukları kadınlara aşık oldukları fikri beynimizi kemirip durur. Aldatılan kadında ilk kaygı; rakip, metres, kuma adı her ne olursa olsun karşı
"Dertlerimiz aslında bir kağıt parçası kadar hafif. Onları büyüten bizleriz. Saçlarınız her şeyden daha değerli olsun artık. Sevginin ne olduğunu unuttuğumuz bu dönemde, nefretler ve kavgalar umarım son bulur. Çünkü bazen o kızdığımız insanlar, kızamayacak kadar yakınımızda olmayabilirler."
Peki ya yeryüzünde bitmek bilmeyen bu kavgalar, savaşlar neden? Biz neden sürekli birbirimizi üzüyor, eziyor ve tüketiyoruz? Neden birileri sürekli diğerleri üzerinde egemen olma, üstünlük savaşı kurma eğiliminde?
___