Kaçak Yolcu
"Gözleri çakmak çakmaktı Yunus Peygamber'in. Kaşları çatıktı. Bakışlarında öfke kırgınlık hüzün ve kavminin iman edeceğine dair umutsuzluk vardı. Herkesin uykuda olduğu sabahın bu soğuk saatlerinde avuçlarıyla kavradığı ceviz ağacından yapılmış geyik başlı cilası sarı parıltılar saçan uzun bastonunu sertçe donmuş toprağa vurarak keçi yolundan yukarılara tırmanıyordu. İç dünyasına gömülmüştü. Hiçbir şeyi göremiyordu..."
etiket yayıncılıkKitabı okudu
1Ayet | dekorasyon
"Derken, Kârun, ihtişamı içinde kavminin karşısından çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: keşke Kârun'a verilenlerin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı, dediler nokta kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ım mükafatı daha üstündür."
Sayfa 308 - [ kampanya kitapları | 3. cilt | Kasas sûresi(28), 79-80
Genellikle bu Kalmık kavminin ölüm sebepleri, bunlar hululi mezhep olduklarından asla ölümden korkmazlar, ‘Ölürsem ruhum falan avradın karnındaki filan canım girer veyahut karımın karnına girip yine dünyaya gelirim’ derler. Ölümden korkmayıp cenge birbiri ardınca domuz gibi girip savaşta vurulup cehenneme doğru yollanırlar.
Sayfa 94 - Yeditepe Yay., İstanbul, 2019Kitabı okudu
Ahmak, kavmi içinde efendi değildir. Fakat ahmak gibi görünen kavminin efendisidir.
Nuh, tam dokuz yüz yıl kavmini davet edip durdu. Her an da kavminin inkârı arttı. Fakat söylemeden vazgeçti mi? Hiç sükût mağarasına çekilmeye kalkıştı mı? Köpeklerin havlaması ile kervan, hiç yolundan kalır mı?
Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu: "Lût'un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)"
(Neml Sûresi 56. Ayet Meali)
“Ümmetim için en çok korktuğum şey Lût Kavmi’nin işidir.”
{ İbn Mâce, Hudûd, 12; Tirmizî, Hudûd, 24 }
Sayfa 32Kitabı okudu
Askerlik Türk kavminin bir hassasıdır. Zamanlara uyum sağlayabiliyor Osmanlı yönetimi toleransa dayanıyor. Tabii İslamiyet'ten öncede Asya devletlerinde çok ilginç bir tolerans geleneği vardır. Bütün bu birikimler de rol oynuyor ve çok gariptir ki Türkiye, bunu modernleştikçe kaybetmiştir.
Sayfa 238 - KRONİK KİTAPKitabı okudu
Hz. Nuh'un imtihanı
Hz. Nûh, peygamber olarak seçilip kavminin önüne çıkarılmadan önce sevilen bir tüccardı. Hanımı ve evlatlarıyla arası çok iyiydi. İnsanlardan itibar gören biriydi. Hak adına bir şeyleri dillendirmeye başlayınca evinin içinden başkaldırı oldu ve hanımı kocasını tasdik etmedi. O tasdik etmediği için Kenan da tasdik etmedi. Hz. Nûh, dalgalar gelmeye başladığı anda oğlu Kenan'a el uzatıp: "Gel oğlum, tut elimi! Dalgalar gelecek ve boğulup gideceksin!" dediğinde Kenan: "Ben kendimi koruyacak yerlere sığınacağım." demiş ancak konuşma daha bitmeden dalgalar Kenan'ı alıp götürmüştü. Bir peygamber, inkâr eden bir hanım ve inkâr üzere ölen bir çocuk. Nasıl bir imtihan olduğunu görebiliyor musunuz?
Sayfa 20 - Siyer Yayınları
Herakliyus:
‘Ona halkın eşrafı mı, yoksa zayıf ve fakirleri mi tâbi oluyorlar?’ diye sordu.
Ebu Sufyan:
‘Ona halkın zayıf ve fakirleri, gençler ve kadınlar tâbi oluyorlar! Kavminin yaşlılarından ve eşrafından ona tâbi olan yoktur!’
Sayfa 280
Musevi tanrı'sının varlığı öne çıkmaya başlamıştı. Sadece bu tanrı'nın var olduğu fikrinin, İsrail kavminin her türlü darbeye dayanabilmesini sağladığına ve bugüne dek onları hayatta tuttuğuna kimsenin kuşkusu yok.
