Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
:o
Siz dost değil, bir üslupçusunuz; zaten dostluk dediğiniz yüceltilmiş kavram da, gerçekte iki kişinin içlerini, içlerindeki bulaşık sularını karşılıklı birbirlerine dökmelerinden başka bir şey değildir...
Ayrılık; hüznü, acıyı, özlemi, gözyaşını içinde barındıran çok özel bir sözcük! Aynı zamanda kişilikli, karşı konulamayan, önünde umarsızca boyun eğilen; biraz da acımasız bir kavram.
Sayfa 200 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Reklam
"İnsan huzursuz olunca, mutsuz olunca her şey boş geliyor. Eksik kalıyor, boşluk kalıyor insanın içinde. Öylece ilerliyorsun. Mutsuz yaşamak yaşamak mıdır? İnsan bir şekilde kendini tanıyıp mutlu olmayı bulmalı. Sen bulmak için ayrıldın okuldan. Doğru olan buydu. Yoksa hayat, Tolstoy'un, "Savaş ve Barış" romanında geçen cümlesi
Sayfa 69 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
"- Ne demek, daha soylu? İnsan etkinliklerini belirtme anlamında ben bu deyimleri anlamıyorum. 'Daha soylu'... 'daha gönlü yüce'... Bütün bunlar saçma, anlamsız ve be- nim reddettiğim batıl inançları yansıtan eski kavramlar! İnsanlığa yararlı olan her şey soyludur! Benim anladığım bir tek kavram var: Yararlı! Gülün istediğiniz kadar, ama bu böyle!"
Jung Psikolojisi
"Analitik Psikolojinin merkezinde, bireyleşme süreci yatar. Bu, aynı zamanda "kişiliğe ulaşma" veya "kendini gerçekleştirme" olarak da adlandırılabilir. Birey, yaşamın taşıyıcısı olduğu için her şeyden önemlidir; gelişimi ve gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Her canlının kendi entelekyası olması ve en başından beri olduğu
Reklam
Yeni diye bir kavram var mıdır ? Eskinin birikimi , yıkımı , izi yeniyi oluşturmuyor mu? Madem yeni diyoruz, neden hala eskinin içinde. Tamamen sıyrılmamış geçmişinden. O zaman yeni demek doğru olur mu ? Aslında yenilerimiz eskiydi.Yenilenmedik eskidik ….Eskidik …
Gene de bildiğin ve belki de şaştığın halde, sıkılıyor, usanıyorsun, sevdiğimi söylememeden. Beni vurduğun ve galiba ölüm yaraları açtığın yönüm de bu işte. Bense anlatmak, kafana, yüreğine, derinin altında dolaşan asıl ölümsüz rüzgârına işlemek istiyorum: Öyle seviyorum ki üstüne yâr sevemem. Öyle seviyorum ki senden gayri hiçbir nen, hiçbir kavram olamaz, tutamaz beni. Seni, bu güne dek sevdiğim, iş-dert edindiğim, hiçbir kimseye, hiçbir düşünceye benzetemem. Seni, senden gayrı hiçbir nenle ölçemem, mukayese edemem ve sana yalan söyleyemem.
Sayfa 172 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yalan yalandır", bir anlamsız totoloji daha; gerçi bunda söz boş, kavram ilkel, uygulaması fanatik değil, aksine evrensel, çabasız, rutin, sabit, hatta bazen otomatik ve istemsiz; öyle olduğu ölçüde de saptanması, ayırt edilmesi o kadar zor, yalan o kadar doğru -yalanda da doğru vardır çünkü- ve bizim savunmasızlığımız da o kadar fazla. "Yalan yalandır, ama her şeye inanılan bir zaman vardır."
Sayfa 158 - MetisKitabı okuyor
Atatürk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönünden tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren çağdaş bir olgudur. Ayrımcılığı dışlayıp 'ulus' yapısı içinde kaynaşmayı öngören bu kavram; etnik kökenleriyle kimliklerin ayrımcılığa varan resmi bir tanıtım belirtisi olarak söylenmesini engellemektedir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.