Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazar, Kazak ve Az (Alan) boyları antik Kasların ardıllarıdır. Kas adı Sümerce "gaz/qaz" sözünden gelir.
Sayfa 67
Paltom yoktu. Üç kazak üst üste giyiyordum. Tanrım, dedim. Tanrım, ne iş? Bu mu istediğin? Bunun için mi getirdin beni dünyaya? Doğmayı ben istemedim benim parmağım yok bu işte. İyi bir Hristiyan olmanın, on iki yıllık Katolik doktrininin ve dört yıllık Latince'nin karşılığı bu mu?
Sayfa 6
Reklam
*OĞLUN* Anne ben geldim, üstüm başım Uzak yolların tozlarıyla perişan Çoktan paralandı ördüğün kazak Üzerinde yeşil nakışlar olan Anne ben geldim, yoruldum artık
Sonra bana kendi hediyesini verdi. Anneminkinden daha büyük, yumuşak bir paketti. Onu yavaşça açtım. Umarım bir kazak değildir. Akrabalar, kıyafet hediye ettiğinde genellikle doğru bedeni tutturamazlar ve aslında nefret ettiğin rengin en sevdiğin renk olduğunu zannederler. Yine de kabalık etmemek için böyle olduğunu onlara söyleyemezsin. Üstelik, onları her ziyaret edişinde üzerine oturmayan o kazağı giymek zorunda kalırsın.
Türkçe Altay ailesine değil, sadece bitişken diller topluluğuna dâhildir ve kendi başına bir dil ailesidir. Türklüğün, daha doğrusu Türklerin atalarının türeneği de Altaylarda değil, Hazar'ın boylamının batısında, kanıtlanmış bir kuram olarak da Van gölünün güney alanındadır (ama bugünkü Türklük Kazak bozkırında teşekkül etmiştir).
Sayfa 100
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Kırık bir telefon," yazıyordu telefonumun ekranında açık olan son dakika haber sayfasında, "Kan lekeleri içinde kahverengi bir kazak, kot bir pantolon, bir çift kahverengi keten ayakkabı..."
Reklam
228 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Ölüme çok yaklaşmış, hastalıklarla boğuşan ve çocuklarının ilgi ve baskısından boğulan, okuduğum en huysuz karakterlerden biri olan Salih Demirci, yakın arkadaşı Rüstem'in ölümü ile geçmişe dönmeye, bir tür hesaplaşma yapmaya başlıyor. Yani flashbacklerle örülü bir metin. Çoluk çocuğunun, etrafindaki kimselerin pek bilmediği bu geçmişte, 2.
Magda Döndüğünde
Magda DöndüğündeÖmer F. Oyal · Yapı Kredi Yayınları · 201547 okunma
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
kirmizi kazak
Kahvelerime eşlik eden uzun soluklu bir okuma oldu.Sonlara yaklaşırken hiç bitmese dedim. Yazar kitaplar ,karakterler, mekanlar ve duygulardan bahsederken bana yaşlandığımi hissettirdi.Her yerden anı yığıldı önüme.Iyiki okudum.Tekrar tekrar okunur.
Kırmızı Kazak
Kırmızı KazakMeltem Gürle · Can Yayınları · 2016194 okunma
Bütün iyi okuyucular bilir ki, bir kitaba dair fikir edinmenin en isabetli yöntemi, onu açıp okumaya başlamaktır. İlk birkaç sayfadan sonra hâlâ okumak istiyorsanız, o kitap sizinle gelecek demektir. Kapağında ne yazarsa yazsın.
Sayfa 419Kitabı okudu
Reklam
Kitaplar
Kitaplar seyir defteri gibidir. Kendilerini okuyanların hikâyesini anlatırlar.
Sayfa 402Kitabı okudu
Aşık olmak ejderhalara inanmaya benzer çoğu kez. Olanaksız olanın mümkün olabileceğine inanmazsanız, aşık olamazsınız.
Sayfa 392Kitabı okudu
Kurt okuyucu
Kurtlar ise böyle değildir. Aslanlar gibi iştahla saldırmak yerine, önlerine gelen her kitabı önce iyice bir koklarlar ve öyle her şeyi okumaya tenezzül etmezler. Hepsinin ayrı ayrı hassasiyetleri vardır. Bazısı kelime oyunlarına tahammül edemez, bazısı samimiyet krizlerine girer, bazısının da dille ve üslupla ilgili alerjileri vardır. Kimi doğuştan böyledir, kimi yaşlandıkça kurtlaşır, huysuzlaşır, seçici olmaya başlar. Aslında kurtluğun yaşlanmakla ilgisi, edindiğimiz ince zevklerin bizi birer "gurme" haline getirmesinden de ziyade, şu gerçeğin kafamıza dank etmesindendir: Kısa ömrümüzün dünyadaki bütün kitapları-hatta yalnızca iyi kitapları bile-okumaya yetmeyeceğini fark ederiz ve bunu hissettiğimiz andan itibaren elimizi öyle her kitaba atamaz oluruz.
Sayfa 378Kitabı okudu
Aslan okuyucular
Okumayı sevenler ikiye ayrılır: Aslan okuyucular ve kurt okuyucular. Aslanlar, önlerine ne gelirse yalayıp yutarlar. Yerde bir kâğıt parçası görünce okumadan geçe- meyenler, lokantaya gittiklerinde önlerine gelen menüye sonu "tatlı" biten bir kısa hikâye muamelesi yapanlar, gazeteleri kıyıda köşede kalmış, en küçük haberlere kadar hatmedenler hep bunlardır. Her iyi okuyucu, hayatının bir döneminde aslan okuyucu olur ama çok azı aslan olarak kalmayı başarır.
Sayfa 377Kitabı okudu
Yakınlık her zaman pek hoş bir şey olmayabilir. Nedir o ideal uzaklık o zaman? Kendimizi en iyi hissedeceğimiz yer? Karşımızdakini en güzel haliyle görebileceğimiz mesafe? Bir kol boyu mu? Yan oda mı? Karşı sokak mı? Komşu şehir mi? Hangisi olursa olsun, insanın kolayca aşabileceği bir mesafe olsun derim ben. Uzanıp da dokunabileceği bir uzaklık olsun. Çünkü fazlaca yakınlıktan daha fena tek şey vardır hayatta: o da kimsenin ulaşamayacağı kadar uzakta olmak. Bazı küçük, koyu renk cevizler vardır hani? Çetin ceviz. Ağacın tepesinde öyle tek başına dururlar. İçten içe kurtlanıp çürürler sonra. Bir gün hafif bir rüzgâr indirir onları.Toprağa onlar gibi düşmek istemezsiniz. Kapalı ve sessiz.
Sayfa 319Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.