Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1933 yılı Atatürk Türk Gençliği tanımı - Okunmalı !
'' Türk genci devrimlerin ve devlet düzeninin bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Uyguladığımız devlet düzenini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ve en büyük bir kıpırdanma ve davranış duydu mu; bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen olaya karışacaktır. El ile taş ile sopa ile nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir ve asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç; polis de henüz devrimin ve cumhuriyetin polisi değildir diye düşünecek, kesinlikle yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir, O, demek ki adliyeyi de düzene sokmak, devlet düzenine uydurmak gerekiyor diye düşünecek... Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yapdırıp haksızlığa uğradığı ve suçsuz olduğu için serbest bırakılmasına çalışılmasını istemeyecektir. Ben kanılarımın gereğini yaptım, olaya karıştım ve bu davranışımda haklıyım, eğer buraya haksız olarak gelmişsem bu haksızlığı doğuran nedenleri düzeltmekte benim görevimdir diyecek. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği... ''
Reklam
Bir Eşkıyadan Öğütler Kesinlikle Okunmalı
“Gazali Bağdat’taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin altınını,gümüşünü alıyorlar. Gazali’nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı ‘Gönderin şu çocuğu bana’ diyor. Sonra ona ‘Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torbanda bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin?’ diye soruyor. Gazali ‘Benim yüküm onlardan daha değerli’ diyor. ‘Çünkü içinde Bağdat’taki hocamın ders notları vardı.’ Haramibaşı adamlarına ‘Verin şu çocuğun torbasını’ diye emrediyor. ‘Karnını doyurup yola çıkarın.’ Sonra da Gazali’ye dönüyor. ‘Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,’ diyor, ‘ama âlim olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma.’ Gazali ‘Nedir o?’ diye soruyor. Haramibaşı diyor ki: ‘Senden çalınabilen bilgi, senin bilgin değildir.’ ”
DK
Kesinlikle okunmalı!
Cehennemin yedinci kapısı; Cebrail(as) sözünün burasında susunca Peygamberimiz (sav); “Hani yedinci katın kapısından girecek olanları söylemedin?” diye sordu. Cebrail bu soruya; “Ya Muhammed, onu sorma!” diye cevap verdi. Peygamberimiz (sav); “Söyle!” diye ısrar edince Cebrail(as); “Yedinci kapıdan da senin ümmetinden tevbesiz ölen büyük günahkarlar gireceklerdir” diye sözünü tamamladı. “Hepiniz teker teker oraya (cehenneme) mutlaka gireceksiniz” mealindeki âyet-i kerime indiği zaman Peygamberimizin ümmeti hesabına duyduğu korku artmış ve hüngür hüngür ağlamıştı. (Meryem sûresi;71) “Ey iman edenler! Dönülmez bir tevbe ile Allah’a yöneliniz.” (Tahrim;8)
Sayfa 37
Kışa özel bir dosya olmuş keyifli ve tekrar tekrar okunası bir dergi öykücüleri ve özellikle alkaran ali'nin son günleri,aynur dilmen öymen ve dilmenler kesinlikle okunmalı tavsiye olunur.
21.yy İnsanına Dair /kesinlikle okunmalı
Yaşamaya susadığınız halde hayat meselelerini bir mantık hercümerciyle çözmeye kalkışıyorsunuz. Hareketleriniz sırnaşıklık, küstahlık dolu olduğu halde, ne kadar da korkaksınız! Saçmaladığınız zaman kendinizi pek beğeniyor, ama sert, küstah sözler sarf ettikten sonra durmadan ürküyor, özürler yağdırıyorsunuz. Korku nedir bilmediğinizi iddia ederken bir yandan da yaltaklanıyorsunuz. Bizi hiddetten dişlerinizi gıcırdattığınıza ikna etmeye çalışırken, güldürmek için nükteler savuruyorsunuz. Nüktelerinizin hiç de zekice olmadığını biliyorsunuz, fakat herhalde edebi değerlerinden memnunsunuz. Belki gerçekten acı çektiniz, ama kendi istırabınıza dahi zerre kadar saygı duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber iffetiniz eksik; küçük bir gurur uğruna ortaya dökmek ve aşağılamak için, içinizde ne varsa piyasaya sürüyorsunuz... Gerçekten bir söylemek istediğiniz var, fakat korkudan son sözlerinizi daima kekeleyip duruyorsunuz, çünkü bunu açıkça söyleyecek kadar metin değilsiniz; sizinki sadece korkak bir arsızlıktan ibaret. Anlayışınızla övünüyorsunuz, ama bir yandan da tereddütlerle dolusunuz, çünkü kafanız işlediği halde kalbiniz ahlaksızlıkla kararmış; halbuki temiz kalpli olmayan kimsenin idraki tam değildir. Ya o yılışıklığınız, sırnaşmanız, kırıtmalarınız! Yalan, yalan, hep yalan!
Reklam
Kesinlikle okunmalı...
Semerkant Yazması'ndan alınmış bir mesel: "Üç arkadaş İran'ın yüksek yaylalarında gezintiye çıkmış. Karşılarına bir pars çıkmış,dünyanın en yırtıcı yaratığıymış. Pars üç adamı uzun uzun süzmüş,sonra üzerlerine doğru koşmaya başlamış. Birincisi en yaşlı,en zengin,en güçlüleriymiş.Haykırmış:'Ben buraların hâkimiyim,bana ait olan bu toprakları
Sayfa 148 - Yapı Kredi Yayınları
sayfanın tamamı okunmalı kesinlikle
Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hâkim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak...
Sayfa 45 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Chaucer
Ve benim için, hafıf de olsa öğrenimim, Okuduğum kitaplar en büyük zevkim, Ve vardır onlara tam imanım ve hürmetim, Ve tutarım onları kalbimde saygıyla İçten söylüyorum ki yoktur hiçbir zevk Beni kitaplarımdan alıkoyacak Ancak değilse nadir bir bayram Ya da kesinlikle geldiyse Mayıs ayı ve duyarsam tüm kuşların cıvıldadığını Ve açıyorsa çiçekler O vakit elveda kitaplarım ve sadakatim!
Sayfa 44 - SUB Yayınları/ Leigh Hunt, Kitaplarım
'Savaşta zafer olsa bile , uzun zaman geçmesi askerlerin yorgunluk duymasına neden olur ,şevk ve heyecan kaybolur ;kent ve kalelere yapılan saldırılar askerlerin gücünü ,dermanını tüketir ,askerleri uzun süre memleket dışında tutmak ülkenin ekonomisini zora sokar .Eğer askerler yorgun düşer ,şevkleri kırılır,güçleri tükenir ,ekonomi iflas ederse yerel beyler içine düşülen krizden yararlanıp ayaklanırlar,erdemli ve ileriyi gören adamlar bulunsa bile bir şey yapamazlar .Bu nedenle savaşta gözükara bir hız hoş görülebilir ,ama işi maharet göstereceğim diye uzatmanın yararı görülmemiştir .' Evet bu metin ' Savaş Sanatı' nın ne kadar derin ve ne kadar kapsayıcı olduğunu gözler önüne seriyor . Taa milattan öönce yazıldığı kabul edilen kitap 600 sene hüküm sürmüş Osmanlıyı da kapsıyor . Taa en eski uygarlık olan Çin'i de kapsıyor . Bu yüzden kesinlikle okunmalı .Zaten kısacık haber yazısı kadar kesin pişman olmayacaksın .OKU!!!!
Reklam
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.