BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elhamdülillahi rabbil âlemin. Essaletu vesselemu alâ rasulilleh.
Besmele, hamdele ve salveleden sonra, incelememize geçiyoruz inşallah.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu kitap Okuduğum en güzel kitaplardan biridir.
Tabii ki her kitap güzeldir ama bu kitap ayrı bir güzeldir. Bu kitabı tavsiye ediyorum.
KİMLERE TAVSİYE
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Malcom X, onlarca yıl önce şu soruyu sormuştu.
“Benim paramın alım gücünü kim aldı?
Benim paramın alım gücünün düşmesi, bir başkasının parasının alım gücünün artmasında tebarüz ediyor, peki o kimdir?”
Müthiş müthiş müthiş bir kitap.. Farabi'ye okul müfredatlarında yer açılması gerekli. Soluksuz okudum bu kitabı ve tadı damağımda kaldı. Destek yayınlarının felsefe serisi hakikaten müthiş. Hepsini edindim ve sıra sıra okuyorum. Şimdi gelelim Farabi'ye. Farabi, Ebu Nasır Muhammed İbn El Farah El Farabi'dir asıl adı. Türk bir ailenin çocuğu olarak
"Ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç."
İncelememe kitabın özeti gibi olan bu alıntı ile başlamak istedim.1724 sayfayı bir cümlesine sığdırabilmiş bir yazar Victor Hugo.
Yaşamadan geçen sefil bir hayatın kitabı, Sefiller. Karakterler değişse de yaşanan acı ve sefaletler ortak.
Kitaba başlamadan önce çekinsem de kitabın başındaki
Nereden başlanır ki buna?
Kitap bitti. Bomboş duvara baktım. İzledim...
Müzik falan da yok bu sefer. Sessizlik istiyorum sadece. Gözyaşlarım ve sessizlik. Bu evde mümkün değil tabiki bu. Yazmak için geceyarısını bekleyeceğim dedim. Ama işkenceydi bu kendime. Ruhum bedenimden ayrılıyordu sanki. Nefes alamadım. Gerçekten alamadım. Tuvalete
Barış Manço’nun Fransız spikere verdiği ders
Barış Manço, Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur.
Karşısında küstah bir spiker vardır ve Barış Manço’yla dalga geçmektedir.
Sürekli “İşte Türk, yani barbar, vahşi” vs. demektedir. Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere “Yanınızda kâğıt para var mı?” diye sorar.
Bu soru
Ölüm cezadan kurtulmak değil midir! Kişinin kabul edemediği ceza gerçek cezası değil midir! Şunu yapmaktansa ölmeyi tercih ederimcileri idam ile ödüllendirilmiş olmaz mı, adaletsiz adalet! Kitabı okuduğunuzda daha iyi anlamlandıracaksınız.
Kitap dinlediklerim kategorisinde yerini aldı. Gözlerimi kapattığımda sahneleri yaşadım bu tabiki kitabın
Yine Oğuz Atay, yine muhteşem bir başyapıt. Ne kadar harika bir bilim adamının hikayesi ve ne kadar hoş bir kaleme alış. Hayran olmamak gerçekten elde değil. Daha önce hiç tanımadığım bir bilim adamını şu an neredeyse her yönüyle öğrenmek ve ondan etkilenmek güzel bir his. Mustafa İnan'ın hayatının kaleme alınması TÜBİTAK tarafından ortaya