Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Albigny Caddesi'nde sol kaldırımdan ilerledik. Yanımızda vilayet binasının bahçeleri uzanıyordu. Her iki yönden de birkaç otomobil geçti. Yvonne'a, Hendrickx'in elini neden kalçasına koymasına izin verdiğini sordum. Bana bunun önemi olmadığını söyledi. Kendisine kupayı kazandırıp sekiz yüz bin franklık bir çek verdiği için ona iyi
… “kimse hiçbir şeyi umursamıyor!” diye mırıldandım. Sonra da birkaç adım atıp, bekleme bölgesindeki tek boş koltuğa oturdum. Önce dizlerime sonra da yanımdaki dizlere baktım. Başımı kaldırıp çevirdim ve o dizlerin sahibini gördüm. Kaç yaşlarında olduğunu tahmin etmem mümkün değildi ancak neresine baksam kırışıktı. Yaşlı adamın yüzünde, kahverengi
Reklam
·
Puan vermedi
Xaden, arkasındaki lacivert ejderhanınki kadar kurnaz bakışlarla kalan öğrenci sıralarını tarayarak, "Fikrini değiştirmek isteyen başka biri var mı?" diye bağırdı. "Yok mu? Mükemmel. Gelecek yaz bu zamanlar kabaca yarınız ölmüş olacak." Solumdan gelen birkaç ufak inilti dışında sıradaki kimseden ses çıkmıyordu. "Ondan sonraki yıl üçte biriniz gidecek ve son yıl da öyle. Burada annenizin ya da babanızın kim olduğu kimsenin umurunda değil. Kral Tauri'nin ikinci oğlu bile Harman sırasında öldü. O yüzden tekrar söyleyin: Biniciler Bölüğü'ne girdiğiniz için kendinizi yenilmez hissediyor musunuz? Dokunulmaz? Seçkin?" Kimse tezahürat yapmadı. Bir başka ısı patlaması-bu sefer yüzüme doğru- oldu ve vücudumdaki her kas gerilerek yanmaya hazırlandı. Ama bu alev değildi... sadece buhardi ve ejderhalar aynı anda nefes verirken Rhiannon'ın örgüleri geriye doğru savruldu. Önümdeki birinci sınıf öğrencisinin pantolonunda koyu bir leke oluştu ve o leke bacaklarından aşağı yayıldı. Bizi korkutmak istiyorlardı. Başarılı da olmuşlardı. "Çünkü onlar için dokunulmaz ya da özel değilsiniz." Xaden lacivert ejderhayı işaret etti ve suratımıza bakarak sanki bir sır veriyormuş gibi hafifçe öne eğildi. "Onlar için siz sadece yemsiniz."
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,195 okunma
Herkes birbirinin yaşamından habersiz,bir yol tutturmuş gidiyordu,kimse kimsenin umurunda değildi;Derin bir nefret duydum.
Sayfa 137Kitabı okudu
Herkes birbirinin yaşamından habersiz bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. Derin bir nefret duydum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Ertesi gün ekim sabahının ışığı perdesiz pencerelerden içeri tozlu oklar gönderiyor, sokaktan trafiğin uğultusu yükseliyordu. Londra bir kez daha kendine geliyordu; fabrika harekete geçmişti, makineler çalışmaya başlıyordu. Okuduğum onca şeyden sonra pencereden bakmak ve 26 Ekim 1928 sabahında Londra'da neler olduğunu görmek kışkırtıcıydı. Peki, neler oluyordu Londra'da? Görünüşe bakılırsa hiç kimse Antonius ve Kleopatra'yı okumuyordu. Belli ki Shakespeare'in oyunlarına tamamen kayıtsızdı Londra. Kurmacanın geleceği kimsenin umurunda değildi -bunun için suçlamıyorum onları-, şiirin öldüğüne ya da ortalama kadının zihnindekini olduğu gibi ifade edecek bir düzyazı üslubu geliştirmesine de aldıran yoktu.
Sayfa 104 - 5. Basım: Nisan 2023 - Sia Kitap
Reklam
Onu yüzüstü bırakmışlardı. Kimse nerede olduğunu bilmiyordu, kimsenin umurunda da değildi zaten.
Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi.
Can Yayınları
Gözyaşlarımı abimden saklamaya çalıştım, dışarıya baktım . Sokaklardan, caddelerden geçiyorduk . Bir sürü araba, üst üste insanlar, kalabalık ... Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi .
Sayfa 137 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
1980 darbesi sokaklarda hapishane çıkışı
Gözyaşlarımı abimden saklamaya çalıştım, dışarı baktım. Sokaklardan, caddelerden geçiyorduk. Bir sürü araba, üst üste insanlar, kalabalık...Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. Derin bir nefret duydum....
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Zweig okumak…Hayatı ıskalamaktır!
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı. ...hiçbir şey hissetmedi, içindeki bütün duygular ölmüştü. Evde bir ölü var, farkında değil misiniz...? Ben çok uzun zaman önce bütün derslerden kaldım
Sonra yalnız olduğu aklına geldi. Kimsenin umurunda değildi, kimsenin ona ihtiyacı yoktu! Her an acı çekmeye başlayabilirdi. Hatta inleyebilirdi. Kimse aldırmazdı.
" Herkes birbirinin yaşamından habersiz , bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi . '
Sayfa 137Kitabı okudu
Bir sürü araba, üst üste insanlar, kalabalık... Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. Derin bir nefret duydum.
222 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.