Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe
Bir yolculuğa çıktım. 17 saat... sadece 4 saat uygulamaya koydum, neyse ki dönüş 15 saat. Pederle papaz olduk, annem ise öcü gibi bakıyor. Neydi bu kadar batan? Sevdiklerimi mutlu edebilmek için bindiğim o otobüs topuyla aramı bozdu yarbay. 45 günlük bir kokusuzluk süreci başladı benim için, ama bazı kokularını alamamak yemeksizlikten daha da
Hani bir şeyi çok seversiniz, onun hakkında söyleyecek yüzlerce cümle vardır kafanızın içinde ama büyüsünü bozacağım korkusuyla cümleleri bir araya toparlayamazsınız, takılıp kalırsınız, şu an öyle bir an yaşıyorum. Kitap okumak, zamanla bir yaşam biçmi oldu benim için. Bir hobi değil, zaman geçirmek için yapılan bir eylem değil, bir yaşama biçmi.
Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig
Hikayemiz 14 yaşındaki Sofie adlı karakterimizin posta kutusuna gelen içinde "Kimsin sen?" yazan bir mektup almasıyla başlıyor. İncelemeden önce söyliyim mükemmel bir kitaptı.
Kitapta başlığın altında da söylendiği gibi felsefe anlatılıyor. Sofie gizli bir felsefe öğretmeni ya da filozofla tanışıyor. Ondan ilk çağlardan itibaren
Sen, beni hiçbir zaman, hiçbir zaman tanımayan; bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan öylesine geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yolunda devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
"İnsan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zaman da biz onu yine anlayamayacak kadar aptal olurduk."
Yine bir inceleme yazmadan diğer okurların yazdığı güzel incelemelere göz gezdirdim. Dolayısıyla kitabın içeriğini, konusunu ve kahramanlarını bu incelemeden öğrenemezsiniz çünkü yazmadım. Bunun için diğer incelemelere göz
"... senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım."
Senenin 14. ömrümün ise 200. kitabı.... İnsan böyle tam sayılara geldiği zaman özel bir şey olsun istiyor. 200. kitap olarak elbette en sevdiğim yazarı seçecektim. Bu sitenin ilk onundan hiç düşmeyen bu eseri ise bunun için biçilmiş kaftandı. Sözcüklerim sizi yanıltmasın aslında bunu okuyasım vardı ama 199 sayısını görünce buna vesile olsun istedim.
1922'de kaleme alınmış bu eser 2 düzine mektuptan oluşan bir itiraftır. Gönderen ismi belirtmeden gelen bu mektup, son bir hayat, aşk itirafıdır. Tutkusunu hiç görmeyen birine aşık olan kadının hayatıdır. Ve aşk efendim, bana sorarsanız yalnızca sizi de sizin gibi seven birine, hak edene verilmelidir böyle bir duygu...
"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"
Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
İbadetin gizlisi makbuldür.
Bu yazacaklarım sitem içerir kalbi çok temiz olanlar okumasın.
Allahu Teala'nın emrettiği onlarca üstüne farz varken, bir saniyenin garantisi yokken, imanlı mı öleceğini bilmeden, son sözün şehadet mi olacağını bilmeden kime saldırdın bu kadar? Farz ibadetlerini göz önünde yerine getirenler mi rahatsız ediyor seni bu mümkün mü? Bir müslüman ibadetten, Allah'ın anilmasindan Resulunun sahabenin anlatilmasindan nasıl rahatsız olur? "Sadece" İslamı yanlış gösterenleri eleştirmek mi kurtaracak seni? Kendi içine baktın mı ? Sen ne kadar doğrusun ? Kendini eleştirmen de yetmez, hangi yanlışını düzelttin? Rabbin onlarca günahını gizliyorken sen kimsin günahları göz önüne seriyorsun? Müslüman kardeşin dünyanın en gunahkari da olsa, kimsenin hakkı yok günahını sergilemeye. Bunlar seni yuceltmez anlamadın mı ? Aferin ama bir şeyi çok iyi anlamışsın "ibadetin gizlisi makbuldür" öyle gizlemissiniz ki bırakın nafile ibadetleri farz ibadetlerinizi göremez olduk sizden doğan nesilleri cahil gördük. Yapma kardeşim dünyadaki tüm insanlar senden daha günahkar olsada en temiz senin kalbin olsada yapma kibirlenme bak peygamber efendimize örnek al. Rabbim cümlemize hidayet versin 🤲🏻
Kimsin sen?
Başkalarının olmanı istediğin kişi olmak için neden
bu savaşın kendinle?
Toplum baskılarına ve insanlara boyun eğmek
Seni yolundan çıkartır
Sıradanlaştırır
Mutsuz ederler seni
Sürüklerler oradan oraya...
Nedendir boşa çaban
Yaşa kendin için
Kendi özünde ne istersen
O’nu yaşa.
Yeter ki yaşamayı bil
Ama asla başkaları için değil.
Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig