bir psikiyatri kliniğine giderken neden böyle bir pelerin giyer, neden başına önü tüllü bir şapka takar ki… Bunların bir anlamı olmalı. Ve çok geçmeden yaşanan acılar, ince bir sızı gibi tel tel dökülüyor ağzından. Acının, korkunun, aşkın, sevdanın, umudun, umutsuzluğun en büyüğünü yaşamış bu kız.
Çocuklukta yaşanan bir tacizin, bu tacizin koyu gölgesi altında geçen yılların, yalnızlığın, kimsesizliğin, her şey bitti derken açılan yepyeni kapıların, kısaca iyisiyle kötüsüyle macera dolu, dokunaklı bir hayatın hikâyesi bu; çok masum bir aşk hikâyesi aslında.
Kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizle ve sizde iz bırakanlarla karşılaşacaksınız. Umarım onları iyi tanır, önce kendinize, sonra da onlara biraz daha hoşgörüyle yaklaşabilirsiniz.