Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
DU BAKALI N'OLECAK ?
Boğaziçi'nin Karadeniz Boğazına yakın Anadolu yakasında, deniz kıyısı üstünde bir çay evi... O çay evinin hemen bütün müşterileri, hep o semtin insanları olduklarından ve oraya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da emeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak çoğunlukla geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar ve
Sayfa 157 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Bir insanı ne kadar sevebilirsiniz?
Sustu.... Ve sonra dedi ki; "Taşın da yüreği yok ama onu yosun sarıyor. Beni denizden aldılar kumsala attılar. Artık kumun üstünde, güneşin altındayım ve benim yosunum gitti, sadece taş olarak kaldım. Benden artık duygu falan beklemeyin." Bu sözler bana çok büyük bir ders oldu. Bir insanı ne kadar sevebilirsin? Dünyadaki en büyük sevgiyi işte o zaman gördüm. Bizim yaşadıklarımız aşk değilmiş. Biz sadece alışmışız. Hani canın acır da bir zaman sonra alışırsın ya... Öyle işte. Ama dedem o gün o cümleleri kullanarak sevgi nedir, aşk nedir bana bunların hepsini birkaç cümlede öğretti. Kısaca o gün dedem dedi ki; ölene sorun yok, asıl sorun kalana... Babaannem belki kurtulmuştu ama onun gidişi bizim cehennemimizin ilk günüydü. Bazen insan yarım kalır. İşte dedem o gün tam anlamıyla yarım kalmıştı. Artık evde ben olsam da olmasam da hatta onlarca kişi de olsa o artık tek başınaydı. Bir insanın gerçek anlamda nasıl yarım kaldığını o gün anladım. Keşke böyle olmasaydı... Ve keşke ben aşkın, sevginin ne demek olduğunu bu şekilde öğrenmeseydim. Oysa kimse okulda, kütüphanede ya da sokakta yeni bir şey öğrenince canı yanmazdı. Ama ben hayatımda ilk defa bir şeyi öğrenirken canım yandı.
Reklam
Du bakali n'olecak?
Boğaziçi’nin Karadeniz Boğazına yakın Anadolu yakasında, deniz kıyısı üstünde bir çayevi… O çay evinin hemen bütün müşterileri, hep o semtin insanları olduklarından ve oraya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da emeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar vb konular üstüne oluyor. O
BAŞARIYA GÖTÜREN AILE la'nın başına gelenleri gördün , aklına başına almazsan , aynı şey Örneğin Nihat Bey , oğlu Timuçin'in yanında , " Bak Tülin Ab senin de başına gelir ! " diyorsa ; annesi , " Komşumuz Cafer Bey'in oğlu üç sene önce tip fakültesine girdi , haydi oğlum bizi onla ra karşı mahcup etme ! " diye
Du Bakali N'olecak
Boğaziçi'nin Karadeniz'e yakın Anadolu yakasında, deniz kıyısı üstünde bir çayevi... O çayevinin hemen bütün müşterileri, hep o semtin insanları olduklarından ve oraya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da emeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak çoğunlukla geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar ve benzeri konular
Kısaca evde kaldım...
Evlenme konusunda, meslek sahibi birinin yanında bir hiçten ibarettim.
Reklam
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
MAHKUMLAR ARASINDA 600 kişinin barındığı koca hapishaneyi şu iki kelime ile hulasa etmek mümkün: Ah ve af! Aziz arkadaşım: Bir akşam garipliğinde mektubun elime gökten düşer gibi düştü. Bütün varlığımı hüzünlü bir sevinç kapladı. Var ol, sağ ol! Biz insanlar noksan yaratıklarız!.. Aranmak, sevilmek isteriz! Gerçekten bizi alâkalar
Kısaca evde kaldım
Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da buIamadım.