Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevdiğin kız kitapsever diye ne hallere düştün be abi haha.
Ne okursunuz ?" "Kitap." "Hayır yani tür olarak?" "Kalın . 1. Hamur, kuşe, holmen, fark etmez türü benim için ." "Roman gibi mi yani ?" "Yaniiiğ."
Cinsel seçilim, organizmanın bir özelliği onun hayatta kalmasını sağladığı için değil, üreme başarısını desteklediği için seçildiğinde gerçekleşir. Darwin cinsel seçilimi doğal seçilimden ayrı bir şey olarak gördü; ama bugünlerde çoğu biyolog onu doğal seçilimin bir alt türü olarak görüyor.
Reklam
Bence... bence ne kadar baş varsa o kadar da akıl olduğuna göre, ne kadar kalp varsa bir o kadar da aşk türü vardır, -dedi.
Sayfa 182
Kitap ve Kütüphane Yakmak: Korku ve Nefretin Bitmeyen Özel Bir Türü......
Haşşaşiyun kütüphanesi yedi gün yedi gece boyunca yanmış, hiçbir yedek nüshası da bulunmayan sayısız eser kül olmuş. Bunların içinde kainatın en iyi korunan sırlarının bulunduğu rivayet edilir....
Sayfa 169Kitabı okudu
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Kıyas Tesellisi
Ağrılar, sızılar, kederler izafidir; kıyasla artıp azalırlar. Kıyas ortadan kalktığında, keder dahi bir saadet türü olur. Çektiğimiz acıların büyüklüğü, biraz da acı çekmediğimiz günlerle yaptığımız kıyas yüzündendir.
Reklam
Hayat boyu çekilen acıların miktarı ya da türü açısından, herkes bir diğerinden farklıdır ama acıdan kaçabilmeyi başaranımız yoktur. Acı ve ıstırap insanlığın tümünü bir araya getiren ortak bağlardır.
Çocuklarına küçükken her gün ya da hemen her gün kitap okuyan ebeveynlerin çocukları, dünyanın her yerinde, on yaşına geldiklerinde okumada çok daha iyi bir performans gösteriyordu. Kitap okumak, iyi yapıldığında onlara dünyayı öğretmek anlamına geliyordu; uzak diyarlar, dumanı tüten yanardağlar ve aç karnına uyumak zorunda kalan çocuklar. Onlara kitap hakkında sorular sormak anlamına geliyordu; kendi kendilerine düşünmeye teşvik eden sorular. Çocuklar büyüdükçe etkisi fazla olan ebeveyn katılımı türü de değişiyordu. Tüm dünyada, çocuklarıyla film, kitap ve gündemdeki konularla ilgili sohbet eden ebeveynlerin çocuklar, büyüdüklerinde okumada daha başarılı gençler oluyordu. Yani aslında çocuklarına düşünen yetişkinler olmayı öğretiyordu.
Lars von Trier - Melancholia (spoiler içerir)
Aynı'nın cehenneminde, Atopik Başka'nın gelişi kıyameti haber veren bir hal alabilir. Bir başka deyişle: Bugün Aynı'nın cehenneminden kurtularak Başka'ya yönelmemizi sağlayacak tek şey kıyamettir. Lars von Trier'in Melancholia filmi de kıyamet benzeri bir olayın, bir felaketin bildirilmesiyle başlar. Felaketin lafzi anlamı
"Sakın bana suçlu yüzü diye bir şeyin varlığına inandığını söyleme, müfettiş." Ama Grant hayır demişti; o, bu kadar basit biri değildi. "Tek bir suç türü olsaydı efendim, bu mümkün olabilirdi ama suçlar insan doğası kadar çeşitliyken, bir polis yüzleri kategorilere ayırmaya başladı mı, battı demektir.
Sayfa 28 - April YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Sessizlik
"Göz ucuyla yerde bir karaltı fark ettim. Elime siyah bir tüy aldım. Omzumdan bileğime kadar, neredeyse kolum boyundaydı. Gözümde bu tüyü nasıl bir kuşun bırakmış olabileceğini canlandırmaya çalışırken kaşlarım çatılmıştı. Bir karga için fazla büyüktü. Aslında bildiğim kadarıyla herhangi bir kuş türü için fazla büyüktü. Parmağımı tüyün üstünde dolaştırırken satenimsi telleri tekrar eski hallerini almakta gecikmedi. İçimde bir anı kıpırdandı. Pürüzsüz bir sesin, "Melek," diye fısıldadığını duyar gibi oldum. "Sen benimsin." Seni unutmadım.
Sayfa 48 - Pegasus Yayınları
Kendin olarak var olmana önem verildiğini hissetmek sağlıklı ilişkinin vazgeçilmezidir. Birinin eksiğini, ihtiyacını karşılamak için değil, yaşam dansı için berabersiniz. Zamanla müziğin türü ve ritmi değişir ana dans daha derin bir anlam kazanarak devam eder.
Sayfa 145 - KronikKitabı okudu
En soylu güzellik türü bir anda cezbeden, ateşli ve sarhoş edici saldırılar yapan değildir (kolaylıkla tiksinti uyandırır böylesi). Yavaş yavaş içe işleyen, insanın adeta hiç fark etmeden beraberinde taşıdığı ve rüyasında yeniden karşısına çıkan, ama sonunda uzun süre alçakgönüllülüğü ile yüreğimizi yararak bizi tamamen ele geçiren, gözlerimizi yaşlarla, yüreğimizi özlemle doldurandır
Sayfa 80 - Friedrich Nietzsche, Menschliches, Allzumenschliches I, içinde: Kritis- che Gesamtausgabe, c. IV2, Berlin 1967, s. 145. Türkçesi: Friedrich Nietzsche, İnsanca Pek insanca, çev. Mustafa Tüzel, İş Bankası Yayınları, İstanbul 2015 (3. baskı), s. 117-18.Kitabı okudu
728 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.