Siz alıştınız mı kitap bloglarında hep klasik edebiyat paylaşılmasına, ben Alacakaranlık’la karşınıza çıkınca şaşırdınız 😂
Tekrar bu seriyi okumaya başladım ama araya daha faydalı kitaplar katarak okuyacağım tabi 😄
Sanırım ben bu seriden asla vazgeçmeyeceğim. Bunun sebebi de öyle zannediyorum ki karakterlere olan sevgim ve hayranlığım.
Bella’ya birçok insan sinir olsa da ben kendime çok benzetiyorum o yüzden sinir olamıyorum 🤣
Misal ben de lise döneminde çok arkadaş edinmek yerine kendi içime çekilip kitap okumayı tercih ederdim. Hiçbir zaman diğer ergen kızların gündemlerini benimseyemedim. Tenefüs aralarında çantamdan kitabımı çıkarıp okumak, boş ergen muhabbetlerinden daha cazip gelirdi.
Daha küçükken ise dışarıda oynamaktansa Jules Verne evrenlerinde gezinip zaman mekan kavramlarını yitirirdim neredeyse 🪐
Ayrıca sakarlık, güçsüzlük, hemen yüzümüzün kızarması (beyaz tenli ve utangaç olma sorunsalı 🍎), cevval kızların aksine çıtkırıldım olmak (hâlâ öyleyim🥲😅) gibi ortak özelliklerimiz Bella’ya yakın hissetmeme sebep oluyor. Ayrıca verdiğimiz bazı tepkiler, yüz ifadelerimiz bile çok benzer 😅
Yani ben uzun bir süre daha dönüp dolaşıp bu seriyi okumaya ve izlemeye devam 😄🧛♀️🍎
Alacakaranlık Dürüst olmak gerekirse ilk okuduğum zaman beni benden almıştı (eh tabii yaş 13 14 ve ilk okunan seri) şimdi ki halimle okuyunca resmen histerik krizler geçirticek kadar saçma sapan bir dile sahip olması ve karakterlerin uçarı noktalarda dengesizliğiyle resmen işkence, bunu derken film ekibine ve senaristlere yapılan haksızlığa karşı şunu demesem olmaz Stephenie dümdüz NY times bestseller bir yazarlığın ötesine geçememiş bu seriyi taşıyan (ki gerçekten hikayeyle filmi kıyaslarsak film baya kitap yanında IMDb'den 7.5 - 8 alacak kalitede sayılır(vizelere rağmen hiç sıkıkmadan 2 hafta içinde 3-4 kez izlememi göz önünde bulundurursam)) filmlermiş resmen...
Bunca gömdükten sonra hakkını yememem gerek halen sevebiliyorum her şeye rağmen ...