8 yaşındayken pek dindar bir sümsük tarafından tecavüze uğrayıp, fabrikaya işçi olarak satılan Peggy'nin yüreğinden lâzım bu dünyaya. Yaşadıklarına rağmen, yüreğindeki iyiliği kaybetmeyip, hasta olan John'a yemek çalarak iyileştirdiği için, işkenceye tâbi tutulan ve hastalanan, sonu yanmak olan Peggy'nin yüreğinden..
Güçlü olduğunuzu mu düşünüyorsunuz.? Yanılıyorsunuz.! Sadece, güçsüz gözükenler, güçlerinin farkında değiller.
''Güç'' dediğiniz şey, kontrolü elinizde olan ''beyninizi'' ''insan olma'' yolunda yönetebilmektir. Kendinizden zayıf olanları ezmek güç değil, acizliktir, korkaklıktır, hazımsızlıktır, gözü doymazlıktır.
Kendi doyumsuzlukları için, herkesi köleleştirmeyi hak görmektir.
Papağan gibi ezberletilen öğretilerin bir geçerliği olsaydı, dünyanın güllük gülistanlık olması gerekirdi.
''Ne alâka.?'' mı.? O alâka işte.!
*
Yazarın kaleminin gücüne hayran kaldım.