Biz, biz Türkler bizlere barbar diyen Avrupa’yı, Avrupalı’yı nasıl bastık bağrımıza? Vicdanımız köreldiyse, gözlerimiz de mi körelmiş? Neden göremiyoruz kimin barbar olduğunu? Tarihte Türkün Türkten başka dostu olmadığını da mı görmüyoruz? Neden bu kadar kör olduk?
Kime özeniyoruz, kim gibi olmaya çalışıyoruz ya da kime teslim oluyoruz demeliyim. İnsan kendi soyundan, ırkından nefret eder de bir soysuza özenir mi? Onun gibi yer, içer, giyinir mi? Asıl o korkakların karşısında öyle bir durmalıyız ki, onlardan, onların her şeyinden nefret etmeli, her alanda onlardan daha üstün olduğumuzu, istersek olabileceğimizi kanıtlamalıyız. Onların tuzaklarına düşmemeliyiz. Kendi içimizde artık bin parçaya bölünmek değil, bir olmalıyız.
Eğer bir Türk şanlı geçmişini öğrenmezse, papaya diz çöktüren, doğuya batıya hükmeden kahramanlarını adı gibi bilmezse, bizden Türklerden bin, iki bin yılın intikamını almak için fırsat kollayan o gavurların tuzağına işte böyle düşer, oltasına yem olur.
Okay Tiryakioğlu gene öyle bir eser yazmış ki zihnimin en derinine bir kahramanın adı daha yazıldı, hiç silinmeyecek şekilde. Bir tarih ancak böyle yazılır. Herkes okusun, her Türk okusun.