Biraz gecikmiş olmakla birlikte söz konusu Kafka olunca inceleme yazmadan geçemedim.. :) Çünkü yüzyılımızın yalnızlığını, bencilliğin ıstıraplarını ve bunlara farklı açılardan bakmayı, hayalle gerçeğin sınırlarında dolaşmayı, yapayalnız kalmayı, bundan kurtulmak için yapılan arayışları, çırpınışları bu kadar güzel ifade eden başka bir yazar daha yoktur bana göre.
Kitabın konusuna gelince olay Kafkanın kendisi ve babası etrafında dönmektedir. Babasının otoriter tavırlarından ve bunların kendi üzerinde yarattığı ruhsal baskıdan bahsedip bu duyguların analizini yapar. Babasının üzerinde yarattığı baskıdan kaçmaya çalışırken evlilik girişimlerinde bulunduğunu ancak evliliği de yazarlığına engel olacağı düşüncesiyle istemediğini söyler, içine düştüğü bu kısırdöngüyü anlatır.Kafka'nın anlatımıyla babası, kendisi, babasının gözünden kendisi, kendi gözünden babası anlatılmış. Onaylanmak isteyen bir oğul, oğlunu seven ama bunu gösteremeyen, üstüne üstlük eleştiren, ezen, baskılayan bir baba. Bu kitap bir oğul’un babaya söylemek istediği ama söyleyemediği bir iç döküş, kendini ifade etmedir.
Sanırım konusunu en iyi özetleyecek olan, yine yazarın kendisidir. Şu alıntıyla bitirmek istiyorum : " Yazdıklarım seninle ilgiliydi, orda göğsünde yakınamadıklarımdan yakınıyordum yalnızca."
Keyifli okumalar..