Eser, adından da anlaşılacağı üzere idamı bekleyen bir mahkûmun hikayesini anlatıyor. Ancak öylesine seçilmiş herhangi bir mahkûmun özel savunması değil anlatılan. Şu anki ve gelecekteki bütün suçlular için genel ve kalıcı bir savunma,bu roman. Bu yüzden anlatılanların mahkeme salonlarında mahkeme heyetlerinin ve jürilerin karşısındaki suçlu yada suçsuz bütün tutuklular adına beyan edildiği söyleniyor. Önsözde bu kitabın herhangi bir hakime yazıldığı ve bu kitap sayesinde yazarın bir hakimin bile olsa ruhunun derinliklerine inip orada bir insanla karşılaşırsa mutlu olacağı belirtilmiş.
Konu ölüme yaklaşan bir insanın ruh hali,iç dünyasındaki değişimler. Aslında çok özel bir konu bence. Ve bu romanın bir başyapıt olan Sefiller'in yazarı tarafından kaleme alındığını bildiğim için olsa gerek, beklentim daha yüksekti. Mahkûmun hissettikleri, özellikle son saatleri bence yüzeysel işlenmiş. Çok daha detaylı ve içten bekliyordum.
Ama tabii bu kitabın 26 yaşında genç bir insan tarafından kaleme alındığını da unutmamak gerek. Sonuçta Victor Hugo da olsa, gençliğinde yazdığı bir roman. Ammavelakin kısa da olsa yüzeysel de olsa hoş ve keyifli bir okuma oldu benim için. Sıkmadı,su gibi aktı. Okunmalı diye düşünüyorum.