Bridget Jones’un günlüğünü nerede duyduğumu bilmesem de her yerde duyduğuma emin olmakla birlikte sahafta görünce hemen aldım, konusuna dair en ufak bir fikrim yoktu oysaki. Sadece çok popülerdi, çok seviliyordu, ve benim de okumam gerekiyordu. Kitap yeni yıl kararları ile başlıyor, yapılmayacaklar ve yapılacaklar. Daha buradan Bridget’e ısınıyorsunuz çünkü o bir insan, hem de en insanından. 30 yaşına girecek olan ve yılın başından sonuna kadar bir yılını okuduğumuz Jones’un ne kadar sefil, korkunç derecede kilosuyla takıntılı, umutsuz romantik, gün içinde 500 duygu değişimi yaşayan, bir bekar olarak sürekli “ne zaman evleneceksin?” sorusuyla boğuşan, hayatın hiç beklemediği zaman beklemediği yerlerden vurduğu, sürekli bocalayan, ama en çok da sevmek ve sevilmek isteyen bir karakter. AYRICA kitap 1996’da yazılmış ve buram buram 90lar kokuyor. Böyle romanlara bayılıyorum. İyi okumalar!
Not: filmi de varmış, Hugh grant oynuyormuş, izlenir.
