Budala
Fyodor Dostoyevski
Yorumlar ve İncelemeler
784 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba değerli 1K okuyucuları:)
"Kasım sonlarında, karların eridiği bir sabahın saat dokuzunda Varşova-Petersburg treni hızla Peterburg'a yaklaşmaktaydı.(Birinci Bölüm - I )"
Bir tren yolculuğu ile başlar 778 sayfalık bu uzun öykü. Rogojin ve Prens Mışkin burada tanışır. İlginç ve belki de 'tuhaf bir dostluğa' dönüşüverir bu arkadaşlık. Trenin Peterburg'a gelmesiyle de olaylar daha da genişler ve ayrıntılarla biz okura kendisini sunar.
Fyodor Dostoyevski , eserlerinde Ruh tahlilleri ve kişi betimlemelerine sık sık yer verir. Budala'da bunu görmekteyiz. Karakter ve kişilik betimlemelerini uzun tutar eserlerinde. Ayrıntılı bir kişilik betimlemesini, karakterlerin ruh tahlillerini yansıtabilmesi için oldukça gerekli gördüğünü anladım.
Olay örgüsünü anlatmayacağım. Ama Prens Mışkin'i ( yani bir Rus için), edebiyatımızın çağdaş şairlerinden olan sayın 
Şükrü Erbaş 'ın :
"Herksin gövdesiyle var olduğu yerde,
Yüreğini öne süren bir beyazdım siyahlar içinde." sözleriyle tanımlamak 'bence' mümkün.
Bu kadar derin bir üsluba rağmen Dostoyevski'nin en akıcı ve kolay okunan kitabıydı diyebilirim. Hemen hemen her kitabında olduğu gibi karakterlerin iç dünyaları yine detaylı bir şekilde işleniyor. İşte tam bu noktada kitabın baş kahramanı Prens Mişkin o kadar iyi kalpli ve iyi niyetli bir kişiliğe sahip ki, içinde bulunduğu dünyada kendisi bir budala gibi görünüyor. İnsanlarla arasına mesafe koymayı seven ve insanlara karşı düşüncelerini esirgemeyen bu karakter son derece de yüksek zekaya sahip. Prens Mişkin'in olduğu bölümleri okurken çok keyif aldım. Olaylar karşısındaki hislerini ve düşüncelerini keyifle okudum. Hayatın telaşından uzak son derece sakin bir kişiliği olması da beni etkiledi.
Kitapta yaratılan bir çok karakter üzerinden farklı konuların anlatılması da gözden kaçmıyor. Olayların yaşandığı döneme ait toplumsal farklılıklar ve yapılar oldukça belirgin. Üst, orta ve alt sınıflar kolayca göze çarpıyor. Ve her karakter bulunduğu toplum sınıfını iyi yansıtıyor.
Budala Fyodor Dostoyevski
Bitmeyecek zannetmiştim
Adı üzerinde klâsik, Rus edebiyatından. Koca Dostoyevski. Tabii ki kolay bir kitap beklemiyordum ama Budala beni ayrı bir zorladı. Doğru zaman değildi belki de 
Sinem Aytop 'un dediği gibi. Ilk başlarda kişiler zorladı, isimler de birbirine karıştı. Dizisini buldum ve okumama paralel ilerledim ki anlamam daha kolay oldu kimin kim olduğunu. Aslında olaylar 2 3 ana karakter arasında dönüyor diğerleri figüran desem de her birinin ayrı hikayesi yazılır sayfalarca. Bir yerde hak verdiğim karaktere başka yerde sinirlendim, şaşırdım, üzüldüm. Sonu beni tatmin etti mi, hayır böyle bitmemeliydi. Okumayı gerçekten seviyorsanız ve klasiklere karşı da sabırlıysanız okunabilir ama aksiyse kendinizi zora sokmayın derim. Ve de hangi yayınevinden okuduğunuz da önemli, çevirilerin de kitaba karşı tutumumuzda rolü büyük.
