Jules Verne'nin sözlük anlamı olsaydı mutlaka bilimi macera ile harmanlayabilen , sevdiren ve bunu mükemmel bir şekilde yapan kimse olurdu heralde. Ve belki de bilimsel çalışmaların temelini kurgu ile atan kişi.
Denizaltı, özel denizci kıyafetleri, Süveyş kanalı altından geçen gizli tünel keşfi, kutuplarda yapılan bilmem kaçıncı enlem çeşitleri. Hepsi de bilime yön veren terimler.
Kahramanlarımız; Nautilus, Kaptan Nemo, Ned Land, Conceilli, Profesör Arronax ve tabi Kaptan Nemonun yoldaşları, Nautilus'un biricik mürettebatı. Denizlerin altında 20 bin fersahlık bu yolda , güven, sadakat, ihanet, çatışmalı ama en çok da keşifsel bir yolculuk.
Ve tabi şuna değinmeden de geçmeyeyim. Devlet yönetimlerine, sınıfsal farklılıklara, bedavadan geçinenlerin lüksüne, çok çalışıp asla düzgün bir hayata sahip olamayan insanlara çok güzel eleştirilerde bulunmuş.
Kaptan Nemo'nun insanlığa nefreti ve insan sevgisi arasında yaşadığı çatışmalar...
Bir Nautilus kaç duyguya ev sahipliği yapar ki? Kitabı okuduğumda bu dünyanın karmaşasından, ikiyüzlülüğünden, ihanetlerinden, güvensizliklerinden kaçabileceğim bir Nautilus'um olsaydı keşke dedim. Ve bunu çoğu zaman dedim.
Kitabı okuyun, okutun, anlatın, sevdirin. Nautilus buna değer.