Merak yüzünden ve âfâkî hâdisatın verdiği sarhoşane gafletten zevk alan bîçareler! Eğer insanın fıtratındaki merak, insaniyet damarıyla sizin farz ve lâzım vazifeniz zararına, o hâdise o geniş boğuşmalara sevkediyor.
Risale-i Nur'un bize öğrettiği bir üslûp da önce güzel hasletlerini ifade edip sonra eksiklerini güzel bir lisan ile söylemektir;
"Sual etmekte çalışkan ve yazmakta tembellik eden Refet..."
(
Latif Nükteler, s. 23)
"...tembel olmayan, fakat tembelleşen Abdülmecid..."
(
Barla Lâhikası, s. 356)
"...himmeti uzun, eli kısa Abdurrahman..."
(
مَنْ اٰمَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ
(Kader iman eden kederden emin olur.) kudsî düsturunu kendine rehber et! Hevesli akılsız çocuklar gibi, muvakkat, ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinde koşma! Düşün ki; fâni zevkler, sana manevî elemler, teessüfler bırakıyor. Sıkıntılar, elemler ise; bilakis manevî lezzetler ve uhrevî sevablar veriyor. Sen divane olmazsan, muvakkat lezzeti yalnız şükür için arayabilirsin. Zâten lezzetler şükür için verilmiş.