"Neden Fresko'da olduğumu biliyorum. Eşikten geçtim bir kere. Ben içerideyim, onlar dışarıda. Kim ne düşünürse düşünsün... Benim yerim burası."
Kuzguncuk'ta tarihe tanıklık etmiş bir apartman, Fresko Apartmanı. Dairelerinde yaşayan her bir sakininin hikayelerine tanıklık etmiş, yaşanmışlıklarla dolu bir apartman. Rüya, Kirkor, Eleni, Ani, Nadia, Bora, Ali Turhan ve İsmail... Her biri zorlu yollardan geçmiş, yolu sonunda Fresko Apartmanı'nda, Matilda' nın bahçesinde kesişen insanlar... Yüreklere dokunan sıcacık bir öykü kitabı Fresko Apartmanı. Her bir öykü apartman sakinlerinden birinin dairesine açılarak onun hikayesini bizlere anlatıyor. Anlatım birbirine sımsıkı bağlı, tıpkı hikayelerine ortak olduğumuz bu insanlar gibi. Onları bu apartmanda birleştiren Kirkor, apartmanın sahibi. 6 - 7 Eylül olayları ile hayatları mahvolan, evlerinden, yurtlarından edilen Rumlardan yalnızca biri. Bu sırada kaybettiği, çok sevdiği insanın anısına evinin terasında bir bahçe yaratmış, hala yaşama sıkı sıkı tutunan ama yaşadıklarını unutamayan biri. Küçük yaşta annesini kaybetmiş Rüya'ya, ülkesindeki savaştan, ölümden kaçan Nadia'ya, Ani'ye, İsmail'e ve geri kalan herkese kucak açan, onların mutluluğuyla mutlu olan tatlı mı tatlı bir insan. Defne'nin Napoli'den Kuzguncuk'a, Fresko Apartmanı'na gelişiyle kimsenin bilmediği bir hikayenin de kapıları açılıyor.
Hüzünlü, yaşanmışlıklarla dolu, ama çok çok güzel bir hikayeydi Fresko Apartmanı. Kutuda Kitap sayesinde tanıştığım bu kitabı iyi ki okumuşum. Sımsıcak mahalle kültürüyle, renkli evleriyle Kuzguncuk da mutlaka ziyaret edeceğim bir yer olacak.
Başak Baysallı harika bir iş çıkarmış. Haydi hep beraber Matilda’nın bahçesinde Kirkor’un sofrasına konuk olalım. Ne de olsa hepimize yer var.
Çok özel bir öykü kitabına denk geldiğime inanıyorum. Eğer öykü severseniz mutlaka bakın.
