Kitapları yarıda bırakma huyum yoktur. Ne kadar zorlansam da bir esere bu saygısızlığı yapmak istemem. Ama Kazuo Ishiguro'nun
Günden Kalanlar kitabı böyle olmadı benim için. Sanırım eylül-ekim gibiydi ilk elime aldığımda. Sonbaharın boşluğuyla ve hüzünbaz neşesiyle "bir şey olsun" dediğim günlerdi. Daha mı neşeliydim sanki? Belki daha
Yeni bir maceradan çıktım. Bir “Başuşak” macerası.. Bağlılığına hayran kaldığım Stevens’in 6 günlük izninde kaleme aldıklarını okumak istemez misiniz ? Bence isteyin :)