Öncelikle merhaba, bu kitabı herkese tavsiye etmiyorum, sadece sınırlı bir kesim insan okumalı kesinlikle. Doğruyu yanlışı arayan insanlara özellikle bu önerim. İçerisinde çeşitli hakikatlerin olduğunu düşündüğüm bölümlerin çok düzensiz yazılması, konu bütünlüğünün olmaması ve konuyla ilgili olmayan insanların kafalarını daha da çok karıştıracak söylemlerin bulunması, bu kitabı diğer okunabilir felsefe kitaplarından ayırıyor bence. Yazarın anlatmak istediği duygu ve düşünceleri nihilizm ve agnostizm karışımı bir tarzda bizlere sunması karşı tezinin olmadığı sürece bizi büyük bir boşluğa bırakıyor. Bu tez-antitez oluşumunu kendileri tamamlayabilen okurlar için diyeceğim bir şey yok ama her bölüm sonunda olayların absürtlüğü ve sonuca bağlanamaması yazarı veya kitabını özgün kılarken aynı zamanda iddia ettiği fikirlerin de yok olmasına sebep oluyor zannımca. Ayakları sağlam, yere basan düşüncelerin yer almasına karşın yazarın bu belirsizliği; hem kendi iç hayatına karşı öngörülerin belirsiz olmasına hem de ifade ettiği fikirlerin değersizleşmesine sebep olmakta bence.
Simyacı’daki yolculuğa benzer bir yolculuğa çıkan insanın üstüninsan olma çabaları, id-ego-süperego üçlemesini işlemiş olması, güç istenci ve gölge kavramı ve arketip kuramına hafif göz kırpan Nietzsche; yazdığı bu eser ile özgün ve sadece ilgilileri tarafından okunması gereken bir yapıt ortaya koymuştur. Keyifli okumalar dilerim..